Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu da ekonomik krizden en çok etkilenen isimlerden biri olmuş. Dövizin fırlaması ithalata dayalı ticaret yapan oğlunun işlerini altüst etmiş. Şimdi işsiz güçsüz, borç harç içindeymiş. Tıpkı yıllardır öğretmen olma hayaliyle tüm birikimlerini, hayallerini yitiren gençler gibi...
Bakan Bey belki bu vesile ile diğer anne babaların yüreğinde kopan fırtınaların da farkına varır. İşsizlik ne demekmiş anlar. Oğlunun gelip kendinden para isterkenki ezikliğini görüp, öğretmen adaylarının yıllardır yaşadığının farkına varır da üzerine düşün sorumlulukları yerine getirir...
Okulların çoğu öğretmensiz, çoğunda da vekil öğretmenler görev yapıyor. Öte yanda ise yüz binlerce genç, öğretmen olmak için sıra bekliyor.
Kadro yok deniliyordu, alındı. Ama hala nedense atama yapılmıyor. Üç - beş bin genç ve ailesi, bu ıstıraptan bir an önce kurtulsa fena mı olur!..
Milli Eğitim'de rakamlar büyük olduğu için on binlerce, yüz binlerce öğrencinin, öğretmen adayının çok fazla bir önemi yok. Ama sayın bakan çok acı da olsa ateşin düştüğü yeri nasıl yaktığını çok iyi gördü. Şu anda kendi evinde yaşanan moral çöküntüsünün yüz binlerce evde de yaşandığını umarız artık görür...
Örtülü devalüasyon dövize endeksli eğitim yapan özel okullarla, yurtdışında öğrenim gören öğrencileri fena halde etkiledi. Üniversitelerde 10 milyar, kolejlerde de 5 milyar lira sınırı çoktan aşıldı. Eylüle kadar rakamların hangi boyutlara geleceğini kimse kestiremiyor...
Kısıtlı olanaklarıyla yurtdışında okuma mücadelesi verenler de inanılmaz faturalarla karşı karşıya geldiler...
Ekonominin yeni patronu Derviş, hemen her sektöre uzattığı dost elini, eski bir eğitimci olarak inanıyoruz ki öğrenci, öğretmen, veli, özel okul yatırımcılarına da uzatır...
Özellerin batması hiç kimsenin işine yaramaz. Başta da devletin. Bu sektör de en az diğer sektörler kadar desteklenmelidir. Öğrenci, veli ve öğretmenler de en az batık bankalar, hortumcular ve aftan yararlananlar kadar ilgi görmelidir. Hem yurtdışındaki gençler, hem de Türkiye'dekiler için yapılacak çok şey var. Yapılmalıdır da...
YÖK Genel Kurulu dün toplandı. Beklenildiği gibi Fatih Üniversitesi'ni kapatmadı. Bu yıl için öğrenci alımını dondurdu ve izlemeye aldı. Umuyorum ki bu bir yıl içinde YÖK'ü tedirgin eden unsurlar üniversiteden temizlenir ve öğrenime devam edilir. YÖK'ün bu ciddi uyarısı, bakalım devlet üniversiteleri üzerinde de etkili olacak mı?..
ÖNEMLİ HATIRLATMA: SAYIN BAŞBAKAN, HOCALAR SABIRSIZLIKLA SİZİ BEKLİYOR. 5 GÜN KALDI! VERİN ARTIK KARARINIZI. PİŞMAN OLMAYACAKSINIZ!..