Eğitim ciddi bir konu ama ondan çok daha önemli olan, verilen eğitimin niteliği.
Hemen her öğretim kurumu ya da ülke, en iyi eğitimi kendilerinin verdiğini iddia ediyor. En başarılı eğitim kurumlarının da yine kendileri olduğunu söylüyor. Peki bu ne kadar gerçekçi? Ne kadar kabul edilebilir? Ne kadar evrensel?
İşte bu çerçevede dünyanın hemen her yerinde ciddi çalışmalar yapılıyor. Geç de olsa biz de bu kervana katıldık. Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi’nin bu yıl içerisinde yürürlüğe girmesi bekleniyor...
Çabalar ortada kalmamalı
Prof. Dr. Mehmet Durman, ülkemizin yüzü Batı’ya dönük en önemli akademisyenlerinden birisi. Sakarya Üniversitesi’nde iki dönem rektörlük yaptı. Son yıllarda ise kendini uluslararası kalifikasyon konusuna adadı. AB yüksek öğrenimini tek çatı altında toplamaya yönelik Blonya süreci konusunda uzmanlaştı. Türkiye’nin bu yöndeki çabalarına üç, beş arkadaşıyla birlikte lokomotif görevi üstlendiler..
Peki bu güne kadar neler yapıldı, bundan sonraki hedefleri ne:
Hayat boyu öğrenme
Son yıllarda “hayat boyu öğrenme” ile ilişkili olarak bireysel gelişmeler, toplumsal beklentiler ve uluslararası uygulamalar dikkate alınarak her ülkenin kendi eğitim ve istihdam politikalarını gözden geçirmesi ve sistemlerini yeniden yapılandırması ulusal öncelikleri arasında yer aldı. Bu bağlamda, her ülkede eğitim ve istihdam sistemlerinin oluşmasına ve isleyişine önemli katkı sağlayacak olan “Ulusal Yeterlilikler Çerçevesi” farklı yapı ve içeriklerde hazırlanmaya başlandı.
Neden yeterlilik?
Ulusal yeterlilikler çerçeveleri, ülkelerin öncelikle yeterliliklerini tanımlamak, sınıflandırmak ve karşılaştırmak; sonrasında ise yeterlilik sistemlerini yeniden yapılandırmak, bütünleştirmek ve yeterlilik sistemleri arasında eşgüdümü sağlamak amacıyla kullandıkları en güncel yaklaşımdır.
Dünya genelinde 130’dan fazla ülke ulusal yeterlilikler çerçevesini geliştirmiş veya geliştirme sürecindedir.
Avrupa’da ise 2008’de Avrupa Parlamentosu ve Konseyi tarafından “Hayat Boyu Öğrenme İçin Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi”ne ilişkin tavsiye kararının yayımlanmasıyla birlikte birçok ülke ulusal yeterlilikler çerçevesini geliştirmeye başladı.
Günümüzde AB üyesi ve üyelik sürecinde olan 29 ülke ulusal yeterlilikler çerçevelerini geliştirmiş veya geliştirme aşamasında.
Eğitim istihdam ilişkisi
Eğitim ve öğretim sisteminin kalitesini artıracak, istihdam ve eğitim arasındaki ilişkiyi güçlendirecek bir ulusal yeterlilikler çerçevesi oluşturulması Türkiye’nin öncelikli ihtiyaçları arasında yer alıyor.
Bu nedenle, toplumdaki tüm bireylerin eğitim ve öğretim gereksinimlerini hayat boyu öğrenme olanakları ile destekleyecek, iş piyasasının gereksinim duyduğu yeterliliklerin geliştirilmesini sağlayacak ve Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi ile uyumlu bir ulusal yeterlilikler çerçevesi hazırlanması için yoğun çaba sarf ediliyor.
Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi olarak adlandırılan Türkiye’ye özgü ulusal yeterlilikler çerçevesiyle, ülkemizdeki mevcut yeterliliklerin kapsamlı bir şekilde bir araya getirilmesi, yeterliliklerin kalitesinin artırılması, hayat boyu öğrenmenin yaygınlaştırılması ve sistemli bir şekilde desteklenmesi, ulusal ve uluslararası şeffaflığın ve tanınabilirliğin en üst düzeyde karşılanması ve toplumun tüm bireyleri için fırsatlar yaratılması hedefleniyor.
Bu doğrultuda, Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi okul, üniversite, eğitim merkezi, araştırma merkezi, işyeri gibi eğitim ve öğretim alınan kurum ve kuruluşlarda veya serbest öğrenmeler sonucunda kazanılan tüm yeterliliklerin bir bütünlük içerisinde ilişkilendirilmesini sağlayacak ve bireylerin hayat boyu öğrenmeye katılımlarını artıracak. Bu yöndeki çalışmalar, MEB ve YÖK temsilcilerinden oluşan Ulusal Yeterlilik Çerçevesi Hazırlama Komisyonu ve teknik çalışma grupları tarafından hazırlanıyor. Ayrıca ilgili tüm kurum ve kuruluşların görüş ve önerileri alınıyor...
Ne işe yarayacak?
Bu sistemin hayata geçmesi, mesleki standardizasyonu da beraberinde getirecek. Örneğin, bir mühendis ya da öğretmende aranan nitelikler belirlenecek ve tüm üniversiteler bu yönde eğitim yapmak zorunda kalacak. Koşulları yerine getirenlere belge verilecek, getirmeyenler bu sürecin dışına itilecek...
Sancılı ve can sıkıcı bir süreç olacağı kesin ama yazının başında da belirttiğimiz gibi bu konuda geç bile kalındı.
Özetin özeti: En iyisi benim kandırmacası artık sona eriyor!..