Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanlığı’na bakılırsa, eğitimde her şey güllük gülistanlık. Ama rakamlar tam aksini söylüyor. Hem de kendi verdikleri, devletin resmi verilerine göre.
DSP İstanbul Milletvekili Hasan Macit’in TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesine, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in verdiği cevaplar öylesine çarpıcı ki şaşırmamak elde değil.
MEB’e yurtiçinden ve yurtdışından adeta para yağıyor. Tek tek sıraladığımda eminim siz de şok olacaksınız. Ama buna rağmen hâlâ 9 bin 999 okulda, hâlâ üç beş sınıf bir arada eğitim yapıyormuş. Şaşırdım kaldım.
İşte eğitimin geldiği son noktayı ortaya koyan gerçek rakamlar:

Dış kredi ve hibeler

Resmi ilköğretim okullarının 7.800’ünde, ortaöğretim okullarının 1.050’sinde ikili eğitim yapılmaktadır. Birleştirilmiş sınıflı ilköğretim okulu sayısı 9.999’dur.
- Dış yardım ve krediler:
Mesleki Eğitime Destek Projesi: AB katkısı: 51 milyon euro (2002-2009)
Temel Eğitime Destek Projesi: AB katkısı: 100 milyon euro
Mesleki Eğitimin Modernizasyonu Projesi: AB hibesi: 14 milyon euro (2003-2007)
Temel Eğitim Projesi-1. Faz: Dünya Bankası Kredisi: 286.2 milyon dolar (1998-2003)
Temel Eğitim Projesi-2. Faz: Dünya Bankası Kredisi: 281 milyon dolar (2002-2007)
Eğitim Çerçeve Projesi-1. ve 2. Faz: Avrupa Yatırım Bankası Kredisi: 100 milyon euro (2002-2009)
Ortaöğretim Projesi: Dünya Bankası Kredisi: 80 milyon euro (2006-2010)
İnsan Kaynaklarının Mesleki Eğitim Yolu ile Geliştirilmesi Projesi: AB katkısı: 13.4 milyon euro (2008-2010)
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Kapasitesi’ni Güçlendirme Projesi: AB hibe: 3.7 milyon euro

Bakanlık bütçesi

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinin Milli Savunma’yı da geride bıraktığı her vesileyle dile getiriliyor. Peki, bu bütçenin harcaması nasıl gerçekleşiyor?
İşte 22.915.565.000 YTL’lik 2008 bütçesinin dağılımı:
Personel giderleri: 15.404.236.000 YTL, Sosyal Güvenlik Kurumu’na Devlet Primi Giderleri: 1.816.273.000 YTL, Mal ve Hizmet Alımları: 2.215.117.000 YTL (Bunun 443.905.050 YTL’si tüketime yönelik mal ve hizmet alımlarına, 86.852.100 YTL’si yolluklara, 515.450 YTL’si görev giderlerine, 710.568.853 YTL’si hizmet alımlarına, 492.600 YTL’si temsil ve tanıtıma, 11.643.247 YTL’si menkul mal, gayri maddi hak alım, bakım ve onarıma, 8.139.700 YTL’si gayrimenkul mal bakım ve onarımına, 953.000.000 YTL’si de tedavi ve cenaze giderlerine harcanmış), Cari Transferler: 2.020.515.000 YTL, Sermaye Giderleri: 1.261.704.000 YTL, Sermaye Transferleri: 147.720.000 YTL.
Rakamlardan ve bilançolardan anlamam. Yukarıdaki harcamalardan pek çoğunun ne anlama geldiğini de bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey var, su gibi para harcayan bakanlıkta, neredeyse her beş okuldan birinde hâlâ birleştirilmiş sınıflarda öğretimin yapıldığıdır.
Dış kredilerin önemli bir kısmı, mesleki eğitimin iyileştirilmesine yönelik. Ama bu öğretim kurumlarını çok yakından tanıyan ve izleyenlere göre, yanlış politikalar yüzünden mesleki eğitim adeta çökmüş durumda.
Ayrıca 8 yıllık temel eğitime öylesine çok para akmış ki, atılan taşa, ürkütülen kurbağaya değdi mi çok iyi araştırılması gerekiyor.
Yasa çıkarkenki hedefleri hatırlıyorum. Güya 10 yıl içerisinde okula gitmeyen çocuğumuz kalmayacak, sınıf mevcutları 30’a inecek, tam gün eğitim yapılacak, birleştirilmiş sınıfların esamesi bile okunmayacak ve mutlaka bir yabancı dil öğretilecekti.
Sizce bütün bunlar gerçekleşti mi?..
Peki eğitimde hiç mi iyi şeyler olmadı? Elbette oldu. Ama bakanlığın resmi rakamlarıyla sonuç ortada. Demek ki çok daha farklı projeler gerçekleştirmek gerekiyor.
En önemlisi de bütün bu iç ve dış kaynaklar nereye harcandı? Onlar sorgulanıyor mu? Kılıçdaroğlu bir de eğitim el atsa neler çıkar neler diyenlerin sayısı o kadar çok ki!
Özetin özeti: En büyük bütçe onlarda, yüz milyonlarca dolar dış kredi akıyor, en fazla kadro da yine onlara ayırılıyor? Peki sonuç? Eh işte!..