Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ÜNİVERSİTEYE giriş sistemi, baştan sona yanlışlıklarla dolu. Ne adilane bir yarış ortamı sunabiliyor, ne gençleri ilgi ve yeteneklerine göre sevdikleri bir alana yöneltebiliyor, ne de belirli bir kesimi memnun ediyor.
Doğru düzgün öğretmen yüzü görmeden mezun olan klasik lise mezunları da şikayetçi, kolejlerde, Anadolu liselerinde, fen liselerinde süper eğitim görenler de...
İstisnasız tüm üniversite adaylarının şikayetçi olduğu OÖBP (Orta Öğretim Başarı Puanı) uygulaması, sınavları organize eden ÖSYM'nin de en büyük baş ağrısı. Son yıllarda yaşanan skandalların çoğunun temelinde, hep OÖBP'nin yanlış hesaplanması yatar.
OÖBP, üniversiteye girişte, öğrencinin lisedeki başarısının da, dikkate alınması için konuldu. Ama öylesine çelişkilerle dolu bir ortam yaratıldı ki, yarardan çok zarar getirdi.
Örneğin, fen liseleri, kapılarına kilit vurulma noktasına geldi. Lise 1'inci sınıfa 144 öğrenciyle başlayan okullar, son sınıfa geldiklerinde, 44 öğrenciye hasret kaldılar.
Kendi okulunda kaldığı zaman üniversite sınavında + 20, 30 puan alacak fen lisesi öğrencileri, klasik bir liseye geçerek fazladan 10, 15 hatta, 20 puan alıyor. Durum böyle olunca da, fen liselerinin son sınıfında öğrenci kalmıyor.
Yıllardır bu konu tartışılır ama, bir türlü akılcı yöntemler geliştirilmez.
Eskiden en iyi öğrenciler fen liselerine giderdi. Şimdi ise aynı şeyi söylemek mümkün değil.
Fen liseleri sınavı'na Fen, Türkçe, Matematik derslerinin ortalaması 3'ün üzerinde olanlar başvuruyor. Yani seçme öğrenciler. Ama buna rağmen, sınavdaki başarı oranı, çok düşük. 100 soruda ortalama sadece 24. Fen ve Matematik derslerindeki ortalama ise içler acısı. Matamatik'te 30 soruda 3.53, Fen grubu derslerinde ise 20 soruda 3.50.
Görüldüğü gibi iyi öğrenci artık fen liselerinden kaçıyor. Nereye gidiyor? Böyle bir not kaybı olmayan süper liselere. Hem yabancı dil öğreniyor, hem kaliteli eğitim alıyor, hem de üniversiteye girişte puan kaybına uğramıyorlar.
Milli Eğitim Bakanlığı bu yanlışta ısrar ederse, yakında, bu liseler de mahalle mekteplerine döner. Hiçbir ayrıcalıkları kalmaz.
Bu konuda veliler de, dertli mi dertli. İşte sık sık gelen veli mektuplarından biri:
"Ülkemizin geleceğinin beyni olanlar niçin cezalandırılır, yıllardır bir türlü anlayamam. Zeka düzeyi düşük olanlar, özürlü olanlar için özel eğitim olanakları araştırılır da (olması gerekendir ve malesef yetersizidir), çalışan ve zeki olanlar, neden rasgele öğretmenlerin eline bırakılır? Buna rağmen yine de başarılı olanlar, neden cezalandırılmaya devam edilir?..
İlgililere sesleniyorum: Lütfen zorlayıcı, nakilleri önleyici formüller yerine, OÖBP'ye çözüm bulun. Puanların düşmesini engelleyecek yollar arayın. Örneğin! Bazı meslek liselerinde olduğu gibi, alanları ile ilgili okullara girdiklerinde ek puan verin. Veya yıllardır doğru dürüst hesaplanmayan, birçok yanlışlığın yapıldığı, haksızlıklara yol açan orta öğretim başarı puanı'nı kaldırın.
Bu çocukları cezalandırma yerine ödüllendirin. Ödüllendirin ki, gelecekte ülkelerini sevmeleri, çalışmaya etmeleri için teşvik olsun.
Unutmayın! Eğitimde ceza değil, ödül daha etkilidir."