Geçen yıl başlayan ve 30 bin gencin katılımıyla gerçekleşen ulusal gençlik kampları projesi bu yıl da devam ediyor.
Gençlik ve spordan sorumlu Devlet Bakanlığı'nın organize ettiği gençlik kampları bu kez 44 ilde gerçekleşecek.
10'ar günlük 4 devre halinde düzenlenen kamplara, 18 / 24 yaş arası gençler katılabilecek.
On günlük kamp ücreti; konaklama, üç öğün yemek, çevre gezileri ve tüm kamp etkinlikleri dahil 15 milyon lira.
Son başvuru tarihi 15 Haziran. Kayıtlar, illerde bulunan Gençlik ve Spor Müdürlükleri'ne yapılabilecek.
Daha ayrıntılı bilgi www.genckamp.org adresinden veya 0312 417 11 24 nolu telefondan alınabilir.
Kamplardan bazıları uluslararası nitelikte olacak ve bu kamplardan yeterli derecede İngilizce bilenler yararlanabilecek.
Gençler, kamp süresince çevre gezileri yapacaklar. Ayrıca yöresel kalkınma projelerinde de gönüllü olarak görev alacaklar.
Ulusal gençlik kampları, gençler için bulunmaz fırsat. Hem ekonomik, hem de güvenceli. Tek başına kalkıp Türkiye'nin dört bir yanını gezmek, her açıdan pek o kadar kolay değil. Bırakın işin ekonomik tarafını, işin sosyal boyutunu henüz çözebilmiş değiliz.
Hangi anne - baba kızını, oğlunu tek başına Ağrı'ya, Van'a, Mardin'e Artvin'e, Sinop'a, Adıyaman'a gönderir?
Göndermez. Göndermediği için de ülkesini tanımayan nesiller yetişiyor. Doğudaki batıdakini, güneydeki kuzeydekini tanımıyor...
Devlet Bakanı Fikret Ünlü, gençlere seslenirken, gelin Anadolu'yu keşfedin. Sımsıcak anılarınız olsun diyor. Haksız da sayılmaz. Geçen yıl birlikte bazı kampları gezip, çok mutlu ayrılmıştık.
Batılı bir genç 22 - 23 yaşına geldiğinde bırakın kendi ülkesini, pek çok yabancı ülkeyi görmüş oluyor. Oysa bizde üniversite öğrencileri bile bir kaç kentin, bir kaç bölgenin dışında ülkesini tanımıyor. Yurtdışına açılanların oranı ise yok denecek kadar az.
Globalleşmenin giderek tırmandığı günümüzde dünya artık ufacık bir köy. Avrupa da onun bir mahallesi. Onun için bir ayağınız buradaysa, diğer ayağınızın öte yanda olması gerekiyor.
AB çerçevesinde gerçekleşen pek çok gençlik projesi var. Ortak Avrupa kültürü yaratılabilmesi için bütün devletler hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyor. İşin enteresan tarafı Türkiye de bu kapsama alındı ama bir türlü bürokrasiyi yenip gençlere Avrupa kapılarını açamıyoruz!..
Gezmenin, hele dolu dolu gezmenin insana kazandırdıkları, başka hiçbir şeyle ölçülemez. Ne yapın, edin gençseniz katılın, yetişkinseniz çocuklarınızı gönderin. Bakın o zaman ayakları daha iyi yere basacak!..
Bir başka gün de yurtdışına yönelik gençlik kamplarını ele alalım. Hem de en ekonomik olanlarıyla birlikte!..