Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


ÖSYM'nin son hatası akıllara durgunluk verecek cinsten. Allah'tan organize bir durum yok. Ancak, tesadüflere de bağlı olsa böyle bir hatanın kesinlikle olmaması gerekirdi.
ÖSYM'in sınava girmeyen adaya kazandı belgesi gönderdiğine ilişkin bilgi geldiğinde "bu kadarı da olmaz" diye ilk tepki gösteren ben oldum. Ama her zaman olduğu gibi araştırmayı da ihmal etmedim. Biliyordum ki, eğer ortada bir hata varsa ÖSYM bunu saklamaz, zor durumda da kalacak olsa gerçeği açıklar. Nitekim öyle oldu.
ÖSYM Başkanı Fethi Toker, güvenliği için bir ömür verdiği üniversite giriş sınavında, böylesine bir hatanın ortaya çıkmasından en fazla üzüntü duyanların başında geliyor. "Ne kadar dikkatli olursanız olun, hatasız olmuyor" dese de salon görevlilerinin duyarsızlığına kızmadan edemiyor.
Skandal boyutlarındaki bu son hata ÖSYM'nin yaptığı ilk hata değil. Eski okuyucularımız bilir. Önceki yıllarda bir BOD skandalı vardı. Birinci basamak sınavını zar zor aşan BOD, ikinci basamak sınavında 175 sorunun tamamını hiç yanlışsız çözerek Türkiye'nin en gözde fakültelerinden birine girmişti. Bize gelen ihbar, sınav bitiminde öğrencinin cevap kartına doğruların tek tek işaretlendiği şeklindeydi. O dönem YÖK Başkanı Mehmet Sağlam, ÖSYM Başkanı da Atilla Özmen'di. Her ikisi de iddiaların hiçbir dayanağının bulunmadığını ısrar etti. Israrlı yayınımız aylarca sürdü. Bu arada YÖK ve ÖSYM'de yönetim değişti ve gerçekler ortaya çıktı. Sonuç: Şimdi olduğu gibi söz konusu öğrencinin sınavı iptal edildi.
Bir başka yıl binlerce öğrencinin Orta Öğretim Başarı Puanı yanlış hesaplandı. Ortaya çıkaran yine Milliyet'ti ve düzelten de yine ÖSYM idi.
Bir başka örnek ise KKTC için ayrılan kontenjandan yararlanan uyanık öğrencilerdi. Liseyi Türkiye'de bitiren uyanıklar, bu kontenjandan yararlanmak için KKTC vatandaşlığına geçmiş ve yine en iyi üniversitelere girmişlerdi. Sonuçta onların da üniversiteyle ilişkileri kesildi.
Anlayacağınız ÖSYM sahtekarlıkların önlenmesi için güvenlik tedbirlerini artırdıkça uyanıkların da, dikkatsizlikten kaynaklanan hataların da sayısı azalacağına hep çoğaldı. Tespit edilenler önlendi ama ya tespit edilemeyenler?..
Gönül isterdi ki bütün hatalar böyle olsun. Eninde sonunda tespit edilip, bir bir cezalandırılıyor. Ayrıca kitlesel değil. Ama ya YÖK'ün göz göre göre yaptığı hataya ne demeli? Milliyet olarak biz günlerce uyarı görevimizi sürdürdük. Biliyoruz ki tek yetkili merci ÖSYM olsaydı yeni sınav sisteminden kaynaklanan hataları da düzeltme yoluna giderdi. Ama tüm yetki, maalesef sağduyunun zerresi bulunmayan YÖK'te. Bakalım onlar hatalarını nasıl düzeltecekler?..



Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr