Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bugünkü yazıyı İstanbul Üniversitesi’nin yeni projelerine ayırmıştım. Rektör projelerini anlatacak, ben de bu konuda yorum yazacaktım. Ama kayda değer bir şey bulamadım. AA’nın bu konudaki haberi 9 bin vuruş, yani bu köşenin tam üç katı. Ama nafile...

Rektör Yunus Söylet’in kahvaltılı basınla tanışma toplantısında bol bol sohbet edilmiş. Davos bile konuşulmuş. Ama kısa, orta ve uzun vadede yapılacak işler sıralanmamış. Satır aralarında bir şeyler var gibi ama öylesine muallak ki! Örneğin e-üniversite kurulacakmış, yabancı dil daha iyi öğretilecekmiş, Çapa ve Cerrahpaşa depremde daha kolay ulaşılır hale getirilecekmiş, Anadolu yakasına da bir hastane yapılacakmış, Süleymaniye Projesi’ne destek çıkılacakmış, Anayasa ile sınırlandırılmayan her türlü özgürlüklere destek olunacakmış, kişisel fikirleriyle örtüşmese de türbanlı öğrencilerin eğitim ve öğretimleri konusunda Anayasa ve yasalara uyulacakmış, yurtdışına her yıl 100 öğrenci gönderilecekmiş (öğrenci sayısının 50 binin üzerinde olduğunu özellikle hatırlatmak
isterim) muhalif değil ahenkli bir üniversite olunacakmış...

Haberin Devamı

Rektör Söylet ile ilgili yorum yapabilmek için görünen o ki biraz daha beklemek gerekiyor. Bu arada kendisiyle ilgili “fitne“ler de hemen başladı. Yarısı döner sermayeden olmak üzere yaklaşık bir milyar TL’lik, yani eski parayla bir katrilyonluk bütçesi var. Dekanları, tuvalet kâğıdı almaktan kurtaracağım diyerek, alımsatımları özelleştirecek, ondan sonra ihaleler kimlere gidecek iyi izleyin diyenler var. Bizden hatırlatması!..

Nasıl bir öğretmen?

Ömer Balıbey, İstanbul’da uzun yıllar Milli Eğitim Müdürlüğü yaptı. Sonra Ankara’da kızağa çekildi. Bir ara milletvekilliğine soyunsa da partisi barajı aşamayınca, tekrar MEB’deki eski görevine döndü. Uzun zamandır Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü koltuğunda oturuyor. Bu konuda önemli çalışmaları var. İşte bunlardan biri de öğretmenlerde aranan niteliklerin belirlenmesi. Şimdilik ilköğretime yönelik olanlar tespit edilmiş. Ardından
ortaöğretim gelecekmiş. Daha sonra da bu çalışmalar, işveren olarak, YÖK’ün önüne konulacak ve bakın işte biz böyle öğretmen istiyoruz denilecekmiş. Keşke diğer tüm alanlarda da benzeri çalışmalar yapılsa. Ama nerdeee...

Haberin Devamı

İşte bir öğretmende bulunması gereken “bilgi, beceri ve tutum”dan oluşan niteliklerden ve yapması beklenen davranışlardan bazıları:

¦ Öğrenciye ismiyle hitap eder
¦ Öğrencilerin fikirlerine ve ürettiklerine değer verir
¦ Sınıf içi ve dışı etkinliklerde demokratik davranır
¦ İnsan haklarına uygun biçimde davranır
¦ Uluslara, bireylere ve inançlara karşı ayrımcılık yapmaz
¦ Öğrencinin geçmişine ve sosyoekonomik durumuna göre önyargısız davranır
¦ Her öğrencinin başarılı olacağına inanır
¦ Öğrenciler sorulara farklı yanıtlar verdiğinde olumlu tepki gösterir
¦ Stresle başa çıkma yollarını bilir ve kullanır
¦ Kişisel bakımına ve sağlığına özen gösterir
¦ Zorluklarla mücadele eder
¦ Türk milli eğitim sisteminin dayandığı temel değer ve ilkeleri bilir
¦ Mesleki gelişimine yönelik yayınları izler
¦ Okulun iyileştirilmesinde ve geliştirilmesine çevre olanaklarını kullanır
¦ Öğrencilerin sahip olduğu değerlere saygı gösterir
¦ Öğrencinin kişisel gelişimini ailesiyle paylaşır
¦ Öğrencilerin ilerlemelerini izlemek amacıyla kayıtlar tutar
¦ Sınıf kurallarını öğrencilerle birlikte belirler
¦ Öğrencilerin kendilerini güven içinde hissetmelerini sağlayacak ortam oluşturur
¦ Aileleri tanımak için bireysel ya da gruplarla veli görüşmeleri düzenler

Haberin Devamı

Özetin özeti: Doğru hedefler koymadan kaliteyi yakalamak mümkün değil. Özellikle de öğrenci ve öğretmen yetiştirmede. Bunu yaparken de dünü dünde bırakıp, polemiklerden uzak durup, geleceğe bakmakta yarar var!..