Ekonomik kriz, eğitim sektörünü de etkilemeye devam ediyor. İlk kez özel bir üniversitede öğrenci eylemi gerçekleşti. Dolara endeksli eğitime hayır sloganları atıldı...
Özel okul sahipleri, dün bir kez daha İstanbul'da bir araya geldi. Kendilerini ve velileri bu krizden en az hasarla nasıl kurtarırızın hesaplarını yaptı...
Eğitim kurumlarının zaten hiçbir şeye yetmeyen ödenekleri, tasarruf genelgeleriyle hepten kesilme noktasına geldi.
Bakanlık, okulların badana, boya ve tamirlerini bundan böyle öğretmen ve öğrencilerin yapması için genelge yayımladı. Buna yakında temizlik de eklenirse sürpriz olmaz.
Eğitim yatırımları tamamen durduruldu. Ne yeni okullar yapılabilecek ne de öğrenci bursları artırılacak.
Uluslararası bilimsel kongrelere katılım durduruldu. Üniversite hocalarına bizzat Başbakan tarafından verilen zam sözü de unutuldu gitti...
Uzun bayram, kar, kış tatillerinde olduğu gibi yakında tasarruf amacıyla okulları da kapatırlarsa hiç şaşırmayın!..
Yıl: 1925. Yer: Ankara. Tartışılan konu: Bugün olduğu gibi yine tasarruf tedbirleri. Bazı bakanlar, milletvekilleri bütçede para yok gerekçesiyle eğitimin de tasarruf kapsamına alınmasını istiyor. Yurtdışına bir süreliğine öğrenci gönderilmemesini, gidenlerin de çağrılmasını öneriyor. Başkente açılması düşünülen fakültelerin yatılı olmaktan çıkarılması ele alınıyor. Milletvekili olarak biz yatacak yer bulamıyoruz, öğrenciler için bu lüks niye diye sesler yükseliyor...
İşte Atatürk'ün büyüklüğü o noktada bir kez daha hissediliyor. Beyler bugünü değil, yarını düşünün diye başlayan konuşmasında, milletvekillerine gerekirse siz tahta yataklarda yatın ama eğitimi, öğrencileri sakın ihmal etmeyin diyor. Demekle de kalmıyor eğitimin hamisi oluyor...
Eğer Osmanlı'nın enkazından modern bir Türkiye yaratılmışsa, eğer onca sarsıntıya rağmen Türkiye hala ayakta durabiliyor ve umudunu yitirmemişse, işte Atatürk'ün hayattayken eğitime verdiği bu önem sayesindedir...
Şimdi olup bitenlerle, o günleri kıyasladığımızda aradaki devlet adamlığı kalitesini çok net görebiliyoruz.
Eğitime, bilime, insana önem verilmediği için bugün bu noktalara gelindi. Ama ne yazık ki hala Ankara'da bunun farkında olan birileri yok!..
Dünya lideri Amerika, toplumun bilgi düzeyini daha da artırabilmek için üniversitelerini, kütüphanelerini daha fazla teknolojiyle donatıp halka açıyor. ABD gibi pek çok ülke daha eğitimi ve bilimi, öncelikli sektör ilan ediyor. Onlarda kriz yok mu? Elbette var. Ama hiçbirisi, geleceğe yönelik yaptıkları bu yatırımdan vazgeçmiyor...
Bizden tasarruf isteyenler ise yüzlerce konukevinin olduğu Ankara'da lüksün sembolü Hilton'da kalıp, Mercedes'ten inmiyorlar...
