Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Ekonomik kriz pek çok kesimi olduğu gibi özel öğretim kurumlarını da derinden etkiledi. Eğer acil olarak önlem alınmazsa ya okullar batacak ya da veliler...
Gelecek öğretim yılı için kolejde öğrenim gören bir öğrencinin yıllık ortalama masrafı 10 milyarı buldu. Okul giderlerini dişinden tırnağından artırarak karşılamaya çalışan binlerce veli için yeni ücretler ölüm fermanı anlamı taşıyor.
Velilerin pek çoğu son birkaç yıldır sıfır ya da yüzde 10 zamla çalışıyor. İşsiz kalanların sayısı da hızla artıyor. Bu yüzden özel okullardan büyük öğrenci kaçışları olursa hiç şaşırmamak gerekir.
Özel okullarda zengin çocukları okuyor diye yanlış bir kanı var. Oysa tam tersi. Çoğu, maaşıyla geçinen, çalışan anne babaların çocukları. Tam gün eğitim yapan okul bulunmaması nedeniyle biraz da zorunluluktan çocuklarını koleje gönderiyorlar. En çok etkilenen de onlar...
Çocukları kolejden almanın yaratacağı psikolojik sarsıntı ise nedense hiç dikkate alınmıyor. Siz siz olun önümüzdeki 8 - 10 yılı finanse edecek ekonomik gücünüz yoksa hiç böyle bir macereya girmeyin. Koleje başlayıp yarım bırakmaktansa, hiç göndermemek daha doğru olur.
Okul sahipleri yüzde 65'e varan zamların enflasyon ve devalüasyondan kaynaklandığını söylüyorlar. Ya zam yapıp ayakta kalacağız ya da batacağız diyorlar. Anlayacağınız onların hali de velilerden farklı değil. Kriz dönemini atlatabilmeleri için sektöre yönelik tedbirlerin alınması gerekiyor. Batık bankalara milyarlarca dolar akıtan devlet, en azından bazı konularda Batılı ülkelerde olduğu gibi özel okullara vergi muafiyeti getirebilir...
Bu arada bazı kolejler uçmaya devam ediyor. Aşırı savurgan oldukları konularda tasarrufa gideceklerine, yüzde 100'e varan zamlarla hala Lale Devri'ne devam ediyorlar. Ülke krizde, veliler perişan ama onların umrunda değil!..
Milli Eğitim Bakanlığı oldum olası özel okulculuğa karşı bir zihniyet içinde olduğundan, onlardan çözüm beklemek hayalcilik olur. Bu işi çözerse yine maliyeciler çözer!..
Başbakan Ecevit, geçen yıl özel okul ücretlerine, tıpkı kira konusunda olduğu gibi sınırlama getirileceği sözü vermişti. Ama o da, hocalara verdiği zam sözü gibi havada kaldı!..
Sayın Ecevit, dokuz haftanız kaldı
Başbakan Ecevit eski gazetecidir, fikri takibi bilir. Bir haberi kuyruğundan yakaladınız mı, bırakmamanız gerekir. Tıpkı şimdi bizim, Ecevit'in verdiği sözün peşini bırakmadığımız gibi...
Evet Sayın Başbakan, üniversite öğretim üyelerine zam sözü verdiniz ve bu sözünüzü hala yerine getirmediniz. Başkalarını bilmem ama ikinci üç aylık dönemde de verdiğiniz sözü yerine getirmezseniz, bundan böyle hocalardan ne saygı bekleyin ne de oy!
Kafanızın karışık, işleriniz çok olduğunu biliyoruz. Ama, böylesi bir ortamda, bilim adamlarına karşı göstereceğiniz ufacık bir jest çok farklı anlamlar taşıyacaktır...
