Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Genç Bakış’ta bu haftanın SMS anketi, “Milletvekili dokunulmazlığı kalksın mı, kalkmasın mı?” şeklindeydi. Müthiş bir sonuç çıktı. Katılımcıların yüzde 99’u milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi.
Baralor Birliği Başkanı Özdemir Özok ve emekli Albay Erdal Sarızeybek’in konuk olduğu programda, derin devletten faili meçhul cinayetlere, Türkiye üzerine oyunlar oynayan dış güçlerden Ergenekon’a kadar tüm güncel tartışmalar masaya yatırıldı.
Hemen her konuda gelinen son nokta siyasiler oldu. İşte bu yüzden de Türkiye bir arınmaya gidiyorsa, herkes gibi siyasilere de dokunulsun. Onlar da gerektiğinde yargı karşısına çıksın denildi.
Ankara’nın siyasi gerginliği üniversitelere de fazlasıyla yansımış durumda. Hacettepe Üniversitesi’nde gerçekleştireceğimiz Genç Bakış‘ı, program yapmaya elverişli bir atmosferin olmaması nedeniyle 7 yıldır ilk kez stüdyoda yaptık.
İşte programdan satırbaşları:

Erdal Sarızeybek

‘Milletvekili dokunulmazlığı kalksın’

- Terörle mücadele etmek bir demokrasi ayıbı değildir.
- Devletin binbaşısı olarak Şemdinli’ye gittim. Bir baktım ki silahlı teröristler var. O vakte kadar böyle bir şeyden hiç haberimiz yoktu.
- 30 Ağustos 1992’de Şemdinli’de ilk şiddetli çatışma ortaya çıktı. Teröristlerin silahları bizden güçlüydü. Saddam’ın silahları, Barzani ve PKK’nın eline geçmiş. Bizim o zamana kadar böyle bir terör örgütünden haberimiz yoktu. Bu nedenle o dönemler iyice sorgulanmalıdır.
- Bugün uluslararası platforma çekilmiş bir Kürt sorunu, otonom bir Kürt devleti ve sayıca fazla silahlı bir PKK var.
- Türkiye 1. ve 2. Körfez savaşlarında siyaseten kaybetmiş ve bugün bu noktaya gelinmiştir. Bunların hepsi bilinçli yapılmıştır.
- Terörden rant sağlamaya çalışanlar var.
- Yönetim, gücünü halktan mı, yoksa ABD’den mi alıyor? Halk bu tehlikeyi görmeli, şu an vatanımız tehlikede.
- Öcalan davasında neden gözaltına alınan yok? Neden Öcalan’ın İsviçre’deki para hareketleri, faili meçhullerin katillerinin belli olduğu arşivleri yok.
- PKK’yı çözmediler ve bu dönemde de siyasallaştırdılar. Hangi demokratik ülkede arkasında terör örgütü olan bir parti yaşayabilir?
- Emekli askerler, başsavcılar gözaltına alındığında terörle mücadele adına zafer naraları atıyorlar ama öte yanda PKK cirit atıyor.
- Keşke bizde de Batılı demokrasiler gibi devleti koruma amaçlı yasal bir derin devlet olsaydı. Bugün bunlar yaşanmayacaktı.
- Yeşil’in para hareketlerinden ve PKK’nın İsviçre’deki para hareketlerinden gidilirse olaylar çözülecek ama çözmüyorlar.
- Irak’a kapsamlı bir harekâtla, Barzani’ye dersinin verilmesi ve tarihe olan borcumuzun ödenmesi gerek.
- Tepkisiz toplum, etkisiz silahlı kuvvetler yaratılmak isteniyor.
- Biz o kadar yıl doğuda mücadele ettik. Sonunda şunu anladım ki; biz terörle değil, teröristle mücadele ediyoruz. Terörle mücadele bir milli güvenlik sorunudur. Bu Milli Güvenlik Kurulu’nda çözülür. Dağa çıkış durdurulmadan, dış destekler ve para kaynakları kesilmeden Türkiye’de terör bitmez.
- 21 Mart’ta Nevruz var. Çok fazla provokasyon olabilir. Türk bayrağını bile yakmaya kalkışanlar olabilir. Biz bu oyuna gelmeyelim, işi güvenlik güçlerine bırakalım.
- Bir dönem binde bir oranında hukuk dışına çıkanlar, terörü ranta çevirenler vardı. Bunlar bilinçli olarak çözülmedi. Çözülseydi bugün bu gelişmeler yaşanmazdı.

Özdemir Özok
- Bugün benim suçlum iyi, senin suçlun kötü durumu yaşanıyor. Bu mümkün olabilir mi? Herkesin eşit şekilde yargılanması gerekir.
- İktidar kendisine çekidüzen verip demokrasiye bağlı kalmak zorunda.
- Devlet teröristin de devletidir. Terörist de hukuk içinde yargılanacak ve dize getirilecek.
- Temiz toplum temiz siyaset önce parlamentodan başlayacak, önce parlamento arınacak. Kuvvetler ayrılığı ilkesine uyulacak. Ama bunu istemiyorlar. Yasama ve yürütmeyi müthiş bir güç halinde elinde bulunduran iktidar, yargının yakasını bırakmıyor.
- Siyasetin gölgesi yargının üzerinden mutlaka kalkmalıdır.
- Hukuk, herkesin yakasına yapışsın, itirazımız yok. Ama hukuk kuralları içinde.
- Sabih Kanadoğlu’nun evinin o şekilde aranması tarihi bir ayıptır.
- 12 Eylül, düşünen on binlerce insanı mahvetti. Türkiye harman yerine döndü. Devletin balansı bozuldu ve terör başa bela oldu. Bu nedenle 12 Eylül ciddi şekilde sorgulanmalıdır. .
- 1983’ten bu yana cemaat ve tarikatların hâkim olduğu yapı Türkiye’ye yerleşmiştir. 12 Eylül’den sonra artık dinamik bir toplum yok. Türkiye’nin sesi kısılmıştır. Bu nedenle bugün, geçmiş dönemler yargılanamıyor, sorgulanamıyor.
- Demirel ve Ecevit 12 Eylül’den sonra kanka oldular.
- Ehliyetli insanlar tarafından yönetilmiyoruz.
- Partilerin kapılarındaki adaylara göz atın. Adamın kendi kendine bir sürü problemi var. Gelmiş, bir kenti yöneteceğim diyor.
- Dokunulmazlıklar mutlaka kalkmalı. Muhalefetteyken söyleyip iktidardayken unutuyorlar.
- AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer deyip de bir daha oraya uğramazsanız, bu terör sorununu sadece güvenlik güçleri çözemez
- Defolu bir demokrasiyle yönetiliyoruz. Toplum liderleri kendileri için demokrasi anlayışıyla hareket ediyorlar.
- Derin devlet var diyemem ama izleri var. Mesela faili meçhuller.
- Bu halk, bu ulus, bu yaşananları asla hak etmiyor. Bizi yönetenler yüreklerini ortaya koysunlar. Demokrasiyi sadece kendileri ve çevreleri için kullanmayıp tabana yaysınlar ve unutmasınlar ki demokrasinin temelinde eleştiri yatar.
Özetin özeti: Sorunlarımız büyük ama çözülmez değil. Yeter ki istensin. Çıkan tablo bu!