MİLLİ Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam, öğrencileri okuldan uzaklaştırmak için elinden geleni yapıyor. Tatil fırsatı yakaladı mı, hiç kaçırmıyor. Üç gün mü tatil istiyorsunuz "alın size 7 gün", 15 gün mü istiyorsunuz "alın 24 gün" diyor. Sanki Eğitim Bakanı değil, Tatil Takanı.
"Ballı tatil"lerin, eğitim ve öğrencilerden başka herkese yararı var. Herhalde en çok da Turizm Bakanı ve turizmciler seviniyordur.
Bir haftalık yılbaşı tatili, ardından 24 günlük yarıyıl tatili ve Kurban Bayramı'nda da yeni bir 10 günlük "ballı tatil"... Hepsi fazladan.
Köksal Taptan, eğitim süresini 180 güne çıkardı diye, bazı yayın organları tarafından neredeyse "vatan haini" ilan edilecekti. Anlaşılan, Sağlam, aynı yanlışa (!) düşmek istemiyor. Süreyi uzatıp, tu kaka olacağına, bol bol tatil verip ucuz kahraman olmak istiyor.
Benim anlamadığım, eğitim böylesine katledilirken, öğrencilerin, öğretmenlerin, velilerin, eğitim dernek ve sendikalarının sessizliği.
Dünyada, en az eğitim süresi olan ülkelerin başında geliyoruz. Bu ayıp yetmiyormuş gibi, süreyi daha da azaltıp yüz kızartıcı duruma getirmenin ne anlamı var!
Bakan, "İki tatil arasındaki sürede devamsızlık olacağı için eğitimde kalite düşer"diyor. O halde Sayın Bakan'a, Talim Terbiye Kurulu üyelerine sormak gerekir: "Madem öyle, eğitim takvimini hazırlarken, bu durumu niye göz önüne almadınız?.."
Eğer, bir yıl ilerisini göremiyorsanız, bu makamlar ve 15 milyon öğrencinin geleceği sizlere nasıl teslim edildi?..
Ortalama eğitim süresi "tam gün" olarak Avrupa'da ortalama 210 gün; ABD, Japonya gibi ülkelerde ise 220 ile 240 iş günü arasında değişiyor. Bizde ise "yarım gün" ve kağıt üzerinde 180, uygulamada ise 150, 160 gün. Bunu tam güne dönüştürürseniz ortalama 70, 80 gün...
Yaz tatilinde ise dünya şampiyonuyuz. Başka bir ülke gösteremezsiniz ki, yazın 3, 4 ay tatil yapılsın. Ama biz yapıyoruz. O yetmiyor, sürekli yeni tatiller icat ediyoruz.
Bakan Sağlam, sanki marifetmiş gibi "Öğretim yılı, daha önce açıklandığı gibi 20 Haziran'da sona erecek" diyor. Peki açık nasıl kapatılacak?..
Bir kandırmacadır gidiyor. Bir yandan işsiz üniversite mezunları öğretmen yapılıyor, öte yandan neredeyse herkese, arada bir okula gelip gitmeyle diploma veriliyor.
Kişi başına ortalama 3.6 yıl düşen, böylesi bir ortamda, eğitim seferberliği başlatılacağına, tatil seferberliği pompalanıyor ve tepki gösteren tek bir kişi yok.
Sevgili veliler, sevgili öğrenciler, hani daha iyi bir gelecek istiyordunuz? Evde sırtüstü yatarak mı çağı yakalayacaksınız? Hadi, Ankara'dakilerin çok farklı niyetleri var. Ya sizlere ne oluyor?
Bugün, ballı tatillere alkış tutan ve sessiz kalanların, yarın vasatlıktan şikayet etmeye hakları yoktur.
