Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Diğer kurumlarda da âdet midir bilmiyorum. Bizim patron, her bayram ve yılbaşında bir mektup gönderir. İçerisinde hem bizlerle hem de Türkiye ve dünyayla ilgili çok önemli tespitler olur. Bazıları okumadan atar. Ben ise her defasında satır aralarında bir şeyler yakalamaya çalışırım.
Görünen o ki 2009 zor bir yıl olacak. Mektupla gelen çikolata bile kesildiğine göre anlaşılan kriz büyük. Üstelik zam da yok. Böylesi durumlarda eski yayın yönetmenlerimizden Doğan Heper’in hiç değişmeyen bir öngörüsü vardı:
“Aydın Bey’in mutlaka bir bildiği vardır...”
Krizleri hiç sevmiyorum. Önceki krizlerde önce cumhuriyet altınımız, ardından Milli Piyango biletlerimiz gitmişti. Şimdi de çikolatamız. Yılbaşıları için kala kala mektup kaldı. Ama düşünürün de söylediği gibi, en değerli hediye, bilgi, tecrübe, öngörü ve nasihat. İşte mektupta da onlar var:
“Değerli Çalışma Arkadaşım,
2008 yılı hem dünya hem de ülkemiz için zor bir yıl oldu. Küresel finansal krizin sonbaharda iyice alevlenmesi, tüm dünyada ülkeleri ve kuruluşları keskin önlemler almaya itti. Doğan Grubu olarak biz de bundan etkilendik.
Önümüzdeki bir iki yılın Türkiye’de ve dünyada sıkıntılı bir yıl olacağı öngörülüyor. Küresel anlamda yeni bir finans mimarisinin ve mali sektörü denetleyecek mekanizmaların oluşturulması, ülke bazında üretim ve tüketim açısından krizin etkilerini hafifletici politikaların hayata geçirilmesi lazım.
Şirketlerin ise bir yandan tutumlu, odaklı ve verimli olması, diğer yandan yaratıcı ve yenilikçi davranarak başka pazarlar yaratması gerekiyor.
2009 yılı benim iş hayatımdaki 50. yılım olacak. 1959 yılında ilk defa vergi mükellefi olurken girişimci bir ruha sahiptim, ortaya kaliteli işler çıkarmak ve topluma faydalı olmak istiyordum.
Bugün ise binlerce insana istihdam sağlayan, ülke ekonomisine ve sosyal sorunların çözümüne katkıda bulunan, uluslararası ortaklıkları ve bölgesel atılımlarıyla ülke tanıtımı ve menfaati için çalışan Doğan Grubu’nun kalıcı başarısı için çok daha fazlası gerekiyor.
Ülke olarak ekonomik krizlere yakalandık, başarısız projelerimiz oldu, medyada çalışmam dolayısıyla istemeden siyasi tartışmaların içine çekildim. Bu zorlu dönemleri aşabildim, çünkü yanımda samimi çabalarını, sağlam öngörü ve yaratıcı fikirlerini benimle paylaşan çok değerli çalışma arkadaşlarım vardı.
Bu yüzden 50 yılın tecrübesiyle inanıyorum ki, 2009 yılında da yenilikçi bakış açınız, titiz ve ilkeli çalışmalarınızla verimliliğimizi koruyacak, hizmetlerimizin kalitesini ve çeşitliliğini artıracak, grubumuzun ve ülkemizin bu süreci aşmasını sağlayacağız.
Yanımda olduğunuz için teşekkür ederken, siz ve aileniz için sağlık, mutluluk ve başarı dolu bir yıl dilerim. Sevgilerimle. Aydın Doğan”

Aydın Doğan’dan ipuçları
Yazının başında da söylediğim gibi, patronun yeni yıl mektubunun satır aralarında çok önemli mesajlar var. İşte görebildiklerim:
- Ayağınızı yorganınıza göre uzatın.
- Ufacık da olsa zorunlu olmayan harcamalardan vazgeçin.
- Girişimci, yenilikçi, üretken ve titiz olun.
- Kriz hemen bitmeyecek, sıkıntı artacak, tedbiri elden bırakmayın.
- Yeni ekonomik tedbirler şart. Ama daha da önemlisi, ekonominin savurganlıktan kurtarılıp denetim altına alınması.
- Attığınız her adımın millete ve ülkeye de bir katkısı olsun.
- Kapalı kalmayın, dünyaya açılın.
- Kalıcı başarı için çalışın, çalışın, daha çok çalışın.
- Ne kadar donanımlı olursan ol, kriz seni de vurur.
- Siyasi tartışmalardan uzak durun.
- İnsanın en büyük sermayesi iş arkadaşları ve dostlarıdır.
Kriz dönemlerinde çalışanlar için en önemli iki şey var. İlki işini korumak, ikincisi ise düzenli olarak maaşını alabilmek. Aydın Bey, özellikle de maaş konusunda müthiş duyarlı. Zaman zaman derin krizler de yaşansa, 25 yıldır maaşımız hiç ikinci güne sarkmadı. Bunun ne kadar önemli olduğunu transfer olan arkadaşlarımızda çok gördük. Aylarca maaş alamadılar.
Özetin özeti: Krizler sadece sokaktaki vatandaşı, çalışanları ve devleti etkilemiyor. En ufağından en büyüğüne patronları da sarsıyor. Başkalarına önerdiklerini hayata geçirenler ayakta kalıyor. Lafta kalanlar ise yok olup gidiyor. 2009 umarım hepimiz için hayırlı olur...