Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


YÖK'te işler şenlenmeye başladı. Çankaya tarafından atanan yeni üyeler, YÖK'e, üniversitelere ve rektörlük seçimlerine çekidüzen vermeye başladılar! Helal olsun kendilerine. Tebrik ederiz!..
Başarılı icraatlarından nasıl mı haberdar olduk? İşte kanıtı:
Mektubu gönderen YÖK Başkanı Kemal Gürüz. Alanlar ise üniversite rektörleri. Birlikte okuyalım:
Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 16.2.2001 tarihli toplantısında, rektör seçim ve atama sürecine ilişkin aşağıdaki dilekler, yeni atanan üyelerimizin bazılarınca dile getirilmiştir.
1) Üniversitece gizli oyla belirlenen 6 rektör aday adayı hakkında Yükseköğretim Genel Kurulu'na ulaşmış her türlü ihbar, şikayet, bilgi ve belgelerde yer alan hususların Yükseköğretim Denetleme Kurulu'nca araştırılıp incelenerek varılan sonuçların bir raporla genel kurula sunulması;
2) Rektör adayları hakkında üniversitenin bulunduğu kentteki demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile çeşitli katmanların da görüşlerine başvurulması;
3) Rektör adayları ile mülakat yapılması.
Yukarıdaki ilginç önerilerin Rektörler Komitesi'nin ilk toplantısında ele alınıp değerlendirilerek sonuçlarının Yükseköğretim Kurulu'na sunulmasında yarar görmekteyim...
YÖK Başkanı'nın bu isteği, önceki gün Ankara'da toplanan Rektörler Komitesi'nde ele alındı. Uzun uzadıya tartışıldı. Birleşilen ortak nokta: sunulan öneriler, üzerinde durulmaya değmeyecek kadar tutarsız. Bu yüzden ciddiye alınması gerekmez...
Gürüz, Rektörler Komitesi'nden böyle bir karar çıkacağını adı gibi biliyordu. Amacı, yeni üyelerle rektörleri karşı karşıya getirmekti. Bunu da başardı. Karşılıklı olarak kılıçlar biraz daha bilendi...
İşin aslına bakılırsa yeni YÖK üyelerinin teklifinin elle tutulur bir yanı yok. Üniversiteleri dış etkilerden uzak tutacaklarına daha da bağımlı bir hale getirmek istiyorlar ki, bunu kabul etmek mümkün değil. Madem toplumla iç içe olan bir üniversite modeli istiyorlar, o zaman mütevelli heyeti sistemini tartışmaya açsınlar. Pek çok ülkede başarıyla uygulanıyor. İşte o zaman kendilerine de gerek kalmamış ve YÖK sorunu da kolaylıkla çözülmüş olur.
Üniversiteler de tıpkı Türkiye gibi zor bir dönemden geçiyor. YÖK'üyle, Rektörler Komitesi ve Üniversitelerarası Kurulu'yla birbirlerine kenetlenip sorunları aşacaklarına birbirlerinin altını oymakla meşguller...
Güçlerini birleştirip Ecevit'in verdiği zam sözünün gümbürtüye gitmesini önleseler olmaz sanki! İlle de gerginlik. Umarız önümüzdeki bayram bu gereksiz kırgınlıkların giderilmesine vesile olur.