Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Siyaset kazanı fokur fokur kaynıyor! Herkesin beklentisi farklı!
Bu yoğun gündem içerisinde, eğitime, bilime, çocuklarımıza ve onların geleceğine sıra gelir mi?
Başkalarını bilmem ama benim en çok merak ettiğim konu bu!
Bu kez de unutulur ya da birkaç cümleyle geçiştirilirse işte o zaman kahrolurum.
Neden mi?
Eğer, bu konuda düne dönük hiçbir ders almamışsak gerisi hikâyedir!..
Haydi siyaset, bir kez olsun bizi yanılt...

Eğitimde 4.0

Hemen her yıl binlerce
yeni özel okul açılıyor. İçlerinde bir tane de olsa farklılık vaat eden ya da farkındalık yaratan var mı?
Ara ki bulasınız.
Hepsi birbirine benziyor.
Tamam, MEB okulları dökülüyor.
Hadi onlardan vazgeçtik, yıllık öğrenim ücretleri 100 bin lira sınırını aşan ya da
50 bin liranın üzerinde olanlar ne yapıyor?
Eskiden, sınavlara yarış atı yetiştiriyorlardı, artık onun da bir anlamı kalmadı. Çünkü üniversiteler bomboş.
Bırakın takviyeli bir eğitimi ve dershaneyi, elinizi kolunuzu sallayarak, birkaç ana fakülte dışında istediğiniz bölüme girmeniz mümkün.
Kaldı ki istediğiniz üniversitenin, istediğiniz bölümünden mezun olsanız bile iş garantisi yok.
Yani onca zahmet ve onca paradan sonra sizi bekleyen derin bir hayal kırıklığı söz konusu!
İşte bu süreçte YÖK ve MEB gibi kolej ve vakıf üniversitelerinin de yeni arayışlar içerisine girmeleri gerekiyor.
Veliler, öğrenciler, piyasa ne istiyor, çok iyi araştırmalılar. Yoksa çok yakında kapılarına kilit vurmak zorunda kalabilirler...
4.0, inovatif eğitim, fen, bilim, teknoloji gibi kulağa hoş gelebilecek kelimelerle veli ve öğrencileri ikna etmeye çalışmak boşuna çabadır.
Önceden ilginç ve inandırıcı geliyordu ama artık çok fazla bir anlamı yok!
Öğrenci verdiği onca emeğin, veliler ise harcadığı onca paranın karşılığında ne kazanacaklar, artık onu sorguluyorlar.
Piyasanın, aradığı donanımda ne ara insan gücü ne de kalifiye eleman bulamaması da ayrı bir konu!
Akademik ve mesleki bir donanım, sosyal kişilik, parlak bir gelecek, çalıştığı kuruma sadakat ve her şeyden önemlisi de mutlu bir evlat...
Aradıkları işte bunlar.
Peki biz bunları ne kadar verebiliyoruz?..
Özetin özeti: Gündem o kadar yüklü ki sıra çocuklarımıza ne zaman gelecek?