Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Üniversitelerde on binlerce akademisyen ve bir o kadar da idari personel var.
Hep hocaların özlük hakları ve maaşları gündeme gelir ama nedense idari personel hep unutulur. Oysa, üniversitelerin en önemli ayaklarından birisini de onlar oluşturuyor. Yani onların mutlu olmadığı bir üniversitede huzuru ve başarıyı yakalamak mümkün değil!
Daha da vahimi, eşdeğer pozisyonda olan diğer kamu görevlileri onore edilirken, üniversiteler ya hepten unutulur ya da çifte standart uygulanır. Tıpkı hocalara yapıldığı gibi. Bir dönem profesör ve doçentlere zam yapılmış, diğerlerine de daha sonra sıra gelecek denmişti! Hala gelecek..

Çifte standart
Türkiye Kamu-Sen ve Türk-Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hanefi Bostan, kendisi de üniversite kökenli olduğu için bu konularla yakından ilgileniyor. Son düzenlemeler çarpıcı bir şekilde özetliyor ve soruyor:
Bu adaletsizlik ne zaman sona erecek?
“11 Haziran’da yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanunla, daire başkanlarının ek göstergesi 3000’den 3600’e çıkartıldı.
Ancak bu düzenleme yapılırken üniversitelerdeki genel sekreter yardımcıları, fakülte, yüksek okul ve enstitü sekreterleri, bir kez daha mağduriyete uğratıldı.
Nitekim daire başkanlarının ek göstergeleri fakülte sekreterleri ve üniversite genel sekreter yardımcıları ile aynı (3000) iken, daire başkanlarının ek göstergeleri 3600’e çıkartılarak emekli maaşları ve emekli ikramiyeleri artırıldı.
Daire başkanlarının amirleri konumunda olan üniversite genel sekreter yardımcılarının ve daire başkanları ile aynı konumda bulunan fakülte sekreterlerinin ek göstergeleri 3000’de, yüksek okul ve enstitü sekreterlerinin ek göstergeleri 2200’de kaldı.
Bu durum açıkça bir haksızlıktır ve acilen giderilmesi gerekmektedir.

Amirler mağdur edildi!
Üniversite daire başkanlarına bir iyileştirme yapıldığı doğrudur. Ancak bu iyileştirme üniversite haricindeki daire başkanlarına sağlanan haklarla aynı değildir. Nitekim ek göstergeleri 3600’de eşitlenen daire başkanlarından Müstakil Daire Başkanları ile Gelir İdaresi Daire Başkanları için 5335 TL maaş ve 2726 TL emekli maaşı, Başbakanlık, Bakanlık, Müsteşarlık, Kurum Başkanlığı ve Müstakil Genel Müdürlüklerin merkez teşkilatı Daire Başkanları için 5081 TL maaş ve 2572 TL emekli maaşı, Vergi Dairesi Başkanları için de 4964 TL maaş, 2726 TL emekli maaşı öngörülürken, üniversite daire başkanları için 3444 TL maaş ve 1804 TL emekli maaşı öngörülmektedir.
Görüldüğü gibi 3600 ek gösterge alan Daire Başkanı unvanlı personelin tümü aynı özlük hakkına kavuşturulmadı.

Maliye Bakanı ne diyor?

Maliye Bakanı Şimşek, bir milletvekilinin ek ödemeleri düşük belirlenen veya hiç ek ödeme yapılmayan personelle ilgili soru önergesinde yer alan sorulara verdiği cevapta aynen şunları söylemektedir:
“Söz konusu KHK, özü itibarıyla farklı kamu idarelerinde aynı hizmet sınıfında aynı veya benzer unvanlı kadrolarda bulunan personel arasındaki ücret dengesizliğinin kaldırılmasına yönelik bir düzenleme olup, tüm kamu görevlileri için uygulanan genel bir maaş ve ücret artışı düzenlemesi de değildir. Bu nedenle, söz konusu Kanun Hükmünde Kararnameyle ücret dengesizliği bulunmayan personele yönelik herhangi bir ücret artışı öngörülmemiştir”.
Maliye Bakanı’nın soru önergesine verdiği cevap çelişkilerle doludur. Sayın Maliye Bakanı, Bakanlık, Genel Müdürlük ve Vergi Daire Başkanlıkları aynı veya benzer unvanlı kadrolar değil mi? 30 yıldan beri eşdeğer kabul edilen fakülte sekreteri, üniversite genel sekreter yardımcısı ve daire başkanı kadroları ne zaman farklı kadrolar haline getirildi?
Peki, 13 yıldan beri hiç ek ödeme almayan yardımcı doçentlerin, öğretim görevlilerinin, okutmanların ve araştırma görevlilerinin günahı nedir?
Sonuç olarak mağdur edilen Genel Sekreter Yardımcıları, Fakülte, Yüksekokul ve Enstitü sekreterlerinin gerek yan ödeme gerek özel hizmet tazminatları ve ek gösterge konusundaki mağduriyetlerinin giderilmesi gerekmektedir...”
Özetin özeti: Elbette hemen herkesin sorunu var ama ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu yüzden hizmetlisinden rektörüne, tüm üniversite personeline, hak ettiği değeri verelim. Çünkü onlara en değerli varlığımız olan çocuklarımızı ve ülkemizin geleceğini emanet ediyoruz!..