Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


On binlerce mühendislik öğrencisi ve yüz binlerce mühendis tedirgin. Çünkü artık mühendis olmak için mühendislik fakültesini bitirmiş olmak yetmiyor. Tıp mezunlarının olduğu gibi mühendislik fakültesi mezunlarının önünde de artık zorlu bir uzmanlık dönemi var.
Aslında Uzman Mühendislik Yasası aylar önce çıktı. Kanun hükmündeki kararname ile yürürlüğü girdiği için ne yeterince TBMM'de tartışıldı ne de kamuoyu bilgilendirildi. Öğrenci ve mesleğin uzağındaki mühendislerden pek çoğunun yeni gelişmeden haberi bile yok.
Hizmet kalitesini yükseltmek amacıyla getirilen yeni uygulamaya göre, mühendis olarak çalışabilmek için, uzman mühendis olmak gerekiyor. Uzman mühendis olabilmek için de mühendislik fakültesini bitirdikten sonra en az 5 yıl uzman mühendisler yanında mesleki deneyim kazanmak, mühendis odalarının açtığı meslek içi eğitim programlarına katılmak ve en önemlisi de uzmanlık sınavında başarılı olmak gerekiyor...
Yasa çıkmadan önce yani 28 Haziran 2000 tarihinden önce mezun olanlar için bazı kolaylıklar getirilmiş. Kanun hükmündeki kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte en az 5 yıllık deneyimi bulunan mühendisler için yeni mezunlardan istenen en az 5 yıl uzman mühendis yanında çalışması gerekir koşulu aranmıyor. 12 yıl ve üzeri deneyimi bulunanlar ise sınava girmelerine gerek kalmadan uzman mühendis olabiliyorlar...
Aslında söz konusu yasayla ilgili konuşulacak tartışılacak çok önemli hususlar var. Ayrıca uzmanlık yani mesleki yeterlilik sadece doktorluk, yargıçlık, öğretmenlik için değil diğer meslek alanları için de zorunlu hale getirilmelidir...
Uzman mühendisliğe yönelik kanun hükmündeki kararname bir an önce kanuna dönüştürülmelidir. Bu yapılırken diğer mesleklere yönelik düzenlemeler de tartışmaya açılmalıdır.
Neler yapılabilir, hangi meslekler uzmanlık kapsamına alınabilir? Bu üzerinde uzun uzadıya tartışılacak bir konu. Hele hele Türkiye gibi belli bir eğitim standardının olmadığı ülkeler için olmazsa olmaz kurallardan birisi.
Üniversite öğrencileri ve elinde diploma olanlar haklı olarak benzeri düzenlemelere karşı çıkıyorlar. Ama kamu güvenliğini, kamu sağlığını, kamu adaletini sağlamakla görevli ilgili kurumların da bu yönde ciddi adımlar atması kaçınılmaz bir gerçek...
Eğer depremde evleriniz kartondan kuleler gibi bir bir yıkılıyorsa, eğer ürettiğiniz ürünler dünya standartlarının çok gerisindeyse, eğer canınızı emanet ettiğiniz doktorlar, geleceğinizi emanet ettiğiniz öğretmenler, bütün birikimlerinizi emanet ettiğiniz bankacılar işinin erbabı değilse bugüne kadar olduğu gibi vay halimize...
Yaşamımızı daha güvenli ve daha güzel hale getirecek kalite arayışlarına karşı çıkma yerine doğru olanı bulma konusunda kafa yorarsak, sanırım çok daha iyi olacak!..