Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yabancı dille eğitim, her dönemde tartışma konusu olmasına karşın, hep ilgi odağı oldu.
Bugün için, Türkiye'nin "en iyi"leri olarak kabul edilen tüm öğretim kurumlarının ortak bileşkesi, yabancı dille eğitim yapıyor olmaları.
Boğaziçi, ODTÜ, Robert, Galatasaray, Bilkent, Koç, İstanbul Erkek, Kadiköy Anadolu Lisesi...
Hepsi İngilizce, Fransızca, Almanca eğitim yapan okullar.
Yabancı dille eğitim, sadece, "misyoner okulları" diye farklı bir kalıba oturtulmak istenen yabancı okulların değil, iddialı Türk okullarının da öncelikli tercihi.
Veli ve öğrencilerin arzusu da, ağırlıklı olarak bu yönde. Hepsinin hayalini paralı ya da parasız yabancı dille eğitim yapan bir okul süslüyor. Sınavlar için harcanan onca emek ve paranın altında yatan amaçlardan biri de bu.
Şimdi böylesi bir ortamda, Milli Eğitim Bakanlığı, yabancı dille eğitime son vermek için çalışma başlattı. Yakında bir oldu bittiyle, önce anadolu liselerinde, ardından da kolej ve üniversitelerde "Yabancı dille eğitimi kaldırdık" derlerse hiç şaşırmayın.
Ülkemizde, anadili eğitiminde bir sorun olduğu kesin. Şimdi kalkıp anadili eğitiminin yetersizliğini, yabancı dille eğitime bağlayıp, onu yok etmeye çalışmak, gençlerimize, Türkiye'ye ne kazandırır, ne kaybettirir ? Bunun hesabını iyi yapmak gerekir.
Türkiye'de bir kesim oldum olası yabancı dille eğitime karşı çıkıyor. Ki bunlardan biri de şu anda Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda oturan Mehmet Sağlam. Sağlam, YÖK başkanıyken, yabancı dille eğitim yapan üniversitelerin sayısının dondurulması ve yeni açılacak yükseköğretim kurumlarına yabancı dille eğitim izni verilmemesi yönünde karar almıştı. Ama uzun ömürlü olmadı. Şimdi, bakalım anadolu liseleriyle ilgili kararı ne kadar hayat bulacak?...
"Anadille mi, yoksa yabancı dille mi eğitim?" tartışması, yazının başında da belirttiğim gibi uzun yıllara dayanıyor ve şu ana noktalarda yoğunlaşıyor:
* Yabancı dille eğitim, sadece müstemleke ülkeler için, yani işgal altındaki ülkeler için sözkonusu. Türkiye bir an önce yabancı dille eğitimden vazgeçerek, Türkçeyi'i yabancı dillerin istilasından kurtarmalıdır.
* Türkiye'de öğrenci ve velilerin isteği, yabancı dille eğitim değil, artık vazgeçilmez bir gereklilik olan yabancı dilin öğrenilmesidir. Eğer bu, yabancı dille eğitimle değil de, ağırlıklı yabancı dil eğitimiyle de olabiliyorsa, neden olmasın...
Bu yöndeki tartışmalar, bu konudaki görüşler bir hayli fazla. Ama belli ki, bir süre daha gündemimizi işgal edecek. İsterseniz gelin bu konuda daha sağlıklı bir karar verilebilmesi için bir beyin fırtınası başlatalım.
Yabancı dile eğitime "evet" ve "hayır" diyenler görüşlerini ortaya koysunlar, bizde yayınlayalım. Amaç, en doğru kararın alınması.
10 yıl kadar önce, dönemin Milli Eğitim Bakanı
Hasan Celal Güzel, yabancı dili, zorunlu dersler arasından çıkartarak, isteğe bağlı hale getirmiş ve tam bir macera yaşanmıştı. Şimdi aynı macera, anadolu liselerinde de mi yaşanacak?..
Kesin bir karar alınmadan önce sağlıklı bir tartışma ortamının yaratılması bence çok önemli. Görüşlerinizi bekliyoruz...