Ne zaman gündeme gelse büyük fırtınalar kopartan katsayılar, yarın toplanacak YÖK Genel Kurulu’nda yeniden ele alınacak. Bu toplantıda başta imam hatipler olmak üzere tüm meslek liselerine önemli avantajlar sağlanması bekleniyor.
Bu yüzden, YÖK üyelerinden bazılarının protesto amacıyla toplantıya katılmayacakları belirtiliyor. Bu üyeler, toplantının içeriğiyle ilgili olarak kendilerine henüz ne bir gündem ne de ayrıntı geldiğine dikkati çekerek, “Toplantıya gidip de neyi konuşup, neyi tartışacağız. Oldubittiye getirilip sistem değiştiriliyor. Biz buna alet olmayız dediler.”
YÖK’ten gelen bilgiler ise bu yılki değişikliğin sınırlı olacağı, asıl büyük değişikliğin önümüzdeki yıllarda gerçekleşeceği yönünde.
Meslek lisesi mezunları, bu yıl, kendi alanlarıyla ilgili fakültelere girişte düşük katsayı uygulaması nedeniyle puan kaybına uğramayacak. Ama, yapılacak büyük değişiklikten sonra herkes mezun olduğu liseye bakılmaksızın istediği yere girebilecek.
Önleri açılsın ama!..
Bu yılki düzenlemeyle, hangi meslek liselerinden mezun olanların hangi fakültelere başvuracağına yönelik eşleştirme ise YÖK tarafından gerçekleştirilecek. Bu çerçevede, bazı meslek liselerinin başvuru yelpazesinin önceki yıllardan farklı olarak çok genişletileceği iddia ediliyor...
Meslek liselerinin kendi alanlarıyla ilgili fakültelere girişte önlerinin açılması, şimdiye kadar çoktan gerçekleşmeliydi. Ama okul ve alan çeşitliliğini tümüyle ortadan kaldırıp, herkesin istediği her yere girebileceği bir sistem, ortaöğretimden üniversiteye tam bir kaos ortamı yaratmanın ötesinde bir işe yaramaz.
Türkiye’de hiç kimse liseye giderken ille de şu okula ya da bu okula gideceksin diye zorlanmıyor. Yine aynı şekilde, hiçbir öğrenci şu ya da bu alanı seçeceksin diye yönlendirilmiyor. İsteyen istediği liseye gidiyor, isteyen de istediği mesleği ya da alanı seçiyor. Ve iyi de oluyor. Çünkü herkesini ilgi ve yeteneği farklı alanlara yönelmeyi gerektiriyor. Dünyadaki uygulamalar da bu yönde.
Şimdi siz isteyen istediği yere girer dediğiniz zaman, ortaöğretimdeki çeşitliliği ve birikimi öldürmüş olursunuz. Sosyalden mezun bir öğrencinin mühendisliğe, meslek lisesi makineden mezun bir öğrencinin de tıbba yönelmesi ya da onlara bu hakkın verilmesi özgürlük gibi gözükse de, kaynak israfı ve kafa karışıklığının ötesinde bir işe yaramaz.
Bu işten kazançlı çıkan sadece ve sadece dershaneler olur ki, onların geldikleri nokta da ortada.
İşte bu yüzden, karar verme sorumluluğu bulunan YÖK üyelerinden bile saklanan değişiklik önerileri enine boyuna tartışılmadan, pilot olarak uygulanmadan, ben yaptım oldu mantığıyla dayatılmamalıdır.
Yoksa, bugünkü YÖK’ün de dünkü YÖK’ten bir farkı kalmaz!..
Ergenekon’a Genç Bakış
Türkiye aylardır Ergenokon’la yatıp Ergenekon’la kalkıyor. Nerede başlayıp nerede biteceğini bilen yok. Devletin temel direkleri neredeyse birbirine girdi. Gözümüz gibi korumamız gereken kurumlar ölesiye yıpratılıyor. Siyaset, yargı, asker, üniversite, medya, polis, bazen birbiriyle bazen kendi içinde üslubu ve dozu hiç de yakışık olmayan tartışmaların odağı haline geliyor. Kazananın olmayacağı ama kaybedenin çok olacağı bu sis bulutunda son sözü yargı söyleyecek. Ve bir hukuk devleti için yargıya her zamankinden daha fazla inanmaktan, güvenmekten ve alacağı kararı beklemekten daha önemli bir şey yok.
Peki böylesine önemli bu süreçte, yargı ve bir o kadar önemli olan ülke güvenliği neden tartışmalı hale geldi? Ve bu tartışmaların sonu nereye varır? İşte bu gece Genç Bakış’ta bu konuyu ele alacağız. Türkiye Baralor Birliği Başkanı Özdemir Özok yargının ve hukuk devletinin önemi ve ona yönelik sorulara, emekli Albay Erdal Sarızeybek de, milli güvenliğe yönelik tartışma ve uygulamalara yönelik son gelişmelere açıklık getirecek.
Hacettepe Üniversitesi’nde gerçekleşecek program, 23.10’da Kanal D’de.
Özetin özeti: Doğru bilgilerle donanmadan, doğru kararlar vermemiz mümkün değil!..
