‘Kurtlar Vadisi’nde canlandırdığı Polat Alemdar rolüyle ünlenen Necati Şaşmaz’ın ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ (EDHO) dizisiyle ekranlara döneceğine dair haberler var.
Bu haberin doğru olup olmadığından önce Necati Şaşmaz’ın niye başka bir diziyle değil de ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’la gündeme geldiğine açıklık getireyim.
Birincisi; ‘EDHO’, ‘Kurtlar Vadisi’ ekibinin çektiği bir dizi...
İkincisi; ‘EDHO’ başladığında yapımcısı ve senaristi olan Raci Şaşmaz’la Necati Şaşmaz, kavgalıydı, ama zamanla abi-kardeş barıştı.
Üçüncüsü, konu ve tarz olarak iki dizinin benzer yönleri çok. Necati Şaşmaz’ı ‘Kurtlar Vadisi’ ekibinin yazıp, çektiği ‘EDHO’da görmek isteyen Polat Alemdar fanlarının sosyal medyada dile getirdiği ‘dilek ve temenniler’ kısa sürede mutasyona uğradı.
Birçok haber sitesi, ‘Kurtlar Vadisi’nin Polat Alemdar’ı EDHO’ya katılıyor mu?’ diye haber yapınca merak edip, sordum ATV’de
Kitap yazan ünlüler kervanına Binnaz Avcı Tünaş da katıldı. ‘Onu Binnaz Avcı olarak tanıyoruz, Tünaş soyadı nereden çıktı?’ diye merak edenler olabilir. O yüzden de oyuncu, Mona’dan çıkan ‘O Kadar da Değil’ kitabının ‘Giriş’inde ilk bu konuya açıklık getirdi. İşte Binnaz Avcı Tünaş’ın babasına ithaf ettiği kitabında bu konuya dair yazdıkları:
“Kitabımın adı ilk andan itibaren kalbimdeydi. Fakat benim için kafamda önemli bir soru vardı. Kapaktaki yazar adı Binnaz Avcı mı olacaktı? Şov dünyasına girip, 1989’da ilk filmim ‘Polis Dosyası’nı çektiğimde afiş hazırlanırken babam her zamanki gibi naifliğiyle akşam yemeğinde sormuştu: ‘Kızım, soyadın afişe ne yazılacak?’
Tahmin ettiğiniz gibi nüfus kağıdımda babamın soyadı Tünaş yazılı. Fakat basında yavaş yavaş haberlerim çıkmaya başladığında, doğal olarak basın mensubu arkadaşlarım annemin şöhretinden ötürü Binnaz Avcı olarak yapmıştı haberlerimi. Babamın o sorusu geldiğinde çocuk aklımla gerine gerine ‘Avcı’ demiştim. Bunun
Google’a ‘RTÜK’ ve ‘Cuties’ yazıp arama yaptığınızda haberler çıkar karşınıza:
“RTÜK, tepkiler üzerine ‘Cuties’ filmi için harekete geçti.” “Cuties filmi için RTÜK’teki rapor tamamlandı.” “RTÜK’ten Netflix’e ‘Cuties’ yaptırımı: Katalogdan çıkarılsın.”
“RTÜK ilk kez Netflix’e ceza verdi: ‘Cuties’ filmi Türkiye kataloğundan çıkarıldı.”
Netflix, Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) isteği üzerine Türkiye kataloğundan çıkardığı ‘Cuties’ (Minnoşlar) filmini Amerika Birleşik Devletleri’nde yayınladı.
Sonrasında ne mi oldu?
ABD medyasında yer alan haberlere göre, Netflix’in o filmi yayınlamasından sonra olanlar şunlar:
#CancelNetflix (Netflix’i iptal et) hashtag’i sosyal medyada bir anda viral oldu.
Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörler, milletvekilleri harekete geçti, Netflix’in filmi kaldırması istendi.
Demet Akalın, bir kez daha Twitter’da TT oldu. Bu kez neden, şarkıcının anlattığı şu anısıydı:
“Bir gün arkadaşımla otomobille giderken lastik patladı, takır takır jantın üstünde gidiyoruz. Durduk ve hemen kocamı aradım. Mesela o arayamadı. İnsan bir erkeğin gücünü istiyor.”
Konu Twitter’da “Özür dile Demet” hashtag’iyle gündem oldu, ama şarkıcı hemcinslerinden özür falan dilemedi.
Magazinciler, karşılaştıkları Şevval Sam’a, “Siz aracınızın tekerleği patlarsa değiştirebilir misiniz?” diye sorunca oyuncu ve şarkıcının yanıtı şu oldu:
Yaptığı programlar nedeniyle ‘Azerbaycan’ın Müge Anlı’sı’ olarak anılan şarkıcı Doğuş’un eşi, gazeteci ve sunucu Hoşkedem Hidayetkızı (Xosqedem Hidayetkizi), Azerbaycan, 30 yıldır Ermenistan işgalindeki Dağlık Karabağ’ı kurtarmak için operasyon başlatınca format değiştirdi.
Azerbaycan saatiyle 16.00-19.00 arasında askerlerin kurtardıkları bölgeleri ekrana taşıyan, Ermenistan’ın yerleşim alanlarına attığı füzeler ve top mermileriyle sivilleri ve çocukları öldürmesini ‘Ateş Hattı’nda konuklarıyla değerlendiren televizyoncunun çatışma bölgesine gidip, yayın yapması gündem oldu.
Önceki gün ‘Magazin Noteri’nin canlı yayınına Azerbaycan’dan görüntülü bağlanan Hidayetkızı, TV programı için gittiği cephede gördüklerini anlattı. Sunucu, eşi Doğuş’a emanet ettiği dört yaşındaki Arda ve Arın’a duyduğu hasreti, Ermeniler’in katlettiği çocukları, çatışma bölgesinde yaşananları, annelerin pişirdikleri ekmekleri vermek için yol kenarlarında askerlerin geçişini
Maske takmak, koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında yasal bir mecburiyet mi?
Evet...
Maske takmak, yasal bir zorunluluğun ötesinde kişinin kendisi ve karşılaştığı insanların sağlığı için yerine getirmesi gereken insani bir ödev mi?
Evet...
Maske takmayana 900 TL ceza kesilmesinin sebebi ne?
Kişinin maske takmayarak sadece kendini değil, gittiği yerlerdeki insanların sağlığını tehlikeye sokması. Oyuncu Merve Boluğur’un Bebek sokaklarından sonra İstanbul’un en popüler AVM’lerinden İstinye Park’ta maskesiz dolaşmasına ne demeli? Bebek’te maskesiz dolaştığı dair haberler üzerine Boluğur’la plajda maske takan Jennifer Garner’ı mukayese eden ‘Dışarıda maske insana saygının işareti’ başlıklı bir yazı kaleme almıştım.
Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkardığı kanunu takmayan, insana saygının gereğini yapmayan oyuncu, hakkındaki eleştiriyi mi kulağına küpe yapacak?
Bazılarının söylemlerine bakıp ‘saf’ zannettiği Banu Alkan, ne denli zeki olduğunu CNN TÜRK’teki ‘Sorgu Sual’ programında bir kez daha gösterdi.
Programda Merve Şahin ve Melis Özcan’ın sorularını yanıtlayan ‘Afrodit’in hangi ünlü için onları kızdırmadan ne laf edip, gündem oluşturacağını hesap etmesi, zeka ürünü...
Hülya Avşar, Sezen Aksu, Cüneyt Arkın ve Lerzan Mutlu hakkında konuşurken onları kızdıracak sözler sarf etmeyen Alkan, konu Burcu Esmersoy olunca ağzına geleni söyledi.
‘Afrodit’in 2017 yılında Bülent Ersoy ve Safiye Soyman’la katıldığı ‘Dünya Güzellerim’ programının sunucusu Esmersoy’du. ‘Sorgu Sual’de, “Burcu Esmersoy size nasıl davrandı?” diye sorulunca oyuncu içinde’kin’i dışa döktü:
“Çok yoruldum dediğimde, Burcu bana, ‘İnşallah Türkiye’ye ölüsü gider’ dedi. Çok hırslı bir kadın. Onunla aram asla düzelemez, geçen gün Demet Akalın’la da
onu konuştuk. Ona da aynı
Milliyet okurlarına üç ciltlik “İl İl Türkiye Ansiklopedisi” vereceğini açıkladığında 1990 yılının yazıydı. Okurların büyük ilgi gösterdiği ansiklopedinin kuponlarını biriktirdiği günlerde ben Anadolu’yu turladım. Uçak seyahatleri ve kiralıkların dışında sadece kendi otomobilimle 15 bin kilometre yol kat ettim Anadolu’da.
Yurdumun tarihi dokusu, doğal güzellikleri, yerel lezzetleri, insanımızın misafirperverliği ve samimi sohbeti Anadolu’ya olan sevgimi, ilgimi daha da artırdı. Aradan geçen 30 yılda Anadolu’nun çeşitli şehirlerine iş nedeniyle yaptığım seyahatler bu sevgimi daha da artırdı. Bu yüzden şimdiye kadar İstanbul’a yakın yerlere karayoluyla kısa turlar yaptım, ama otomobille şehir şehir, kasaba kasaba Anadolu’yu doya doya dolaşma hayalimi henüz hayata geçiremedim.
Bu sevdam yüzünden 1996’da Milliyet’in sayfalarına taşıdığı “Anadolu Kaplanları”nın öyküleri gibi gazetemizin yeni başlattığı “Anadolu Kaplanları 2020” kapsamında yayımlanan