Her ay bir ülkeye ekip gönderip, o ülkenin kültürel, ekonomik ve toplumsal yaşamından kesitler yansıtan bir program hazırlayan CNN International, 2010 yılının son ayında Türkiye’yi ekranına taşıdı. Çok merak etmeme rağmen programı izleyemedim. O programdan bölümler midir bilmiyorum, CNN’in internet sitesi cnn.com’un günlerdir ana sayfasında tuttuğu ‘i-List Turkey’ adlı bir bölüm var.
Fransa, Bahreyn, Gürcistan, Makedonya, Polonya, Nijerya, Malezya, Güney Afrika, Japonya ve Endonezya’dan sonra ‘global seri’de Türkiye’yi işleyen CNN’in internet sitesinde Metin Şentürk portresinden Kapalıçarşı’ya, operadan Mevlana’ya kadar birçok konu yer alıyor.
CNN’in Türkiye’den şarkıcı portresi olarak Metin Şentürk’ü seçmesinin sebebi, geçen yıl Urfa’da Ferrari’yle 292 kilometre hıza ulaşarak ‘Dünya Görme Engelliler Sürat Rekoru’ kategorisinde ‘Guinness Rekorlar Kitabı’na adını yazdırması ve aynı zamanda Dünya Görme Engelliler Vakfı’nın kurucu başkanı olması.
Cnn.com’daki Metin Şentürk yazısı kadar, o yazıya yapılan yorumlar da hoş. CNN muhabiri Catriona Davies, Metin Şentürk için ‘pop yıldızı’ diye yazmış. cnn.com’a girip, o yazıyı okuyanlardan biri, üşenmemiş ve yorumlar bölümüne şöyle
‘Yerli Dizi Yersiz Uzun’ sloganıyla yapılan ilk eylemden sonra işin rengi değişti. 2010’un son günlerinde AKM önünde yapılan eylem gibi 1-2 gösteri daha, bu iş tamamdırSiyaset hayatımızdan aklımda kalan sloganlardan biridir. Çünkü sonuç alan bir slogandı bu. Turgut Özal’ın Başbakan olduğu yıllarda, ‘Kırat’ına binip, miting meydanlarına çıktığında Süleyman Demirel’i taraftarları şu sloganla karşılıyorlardı: “Silkele Demirel, düşecekler.”
Demirel de o gazla silkeleye silkeleye iktidarı devirip Başbakan olmuştu.
Dizi sürelerinin uzunluğu konusunda gelinen nokta budur.
Defalarca yazdım. e-posta zinciriyle eylem olmaz, sokağa çıkmadan sonuç alınmaz diye. ‘Yerli Dizi Yersiz Uzun’ sloganıyla yapılan ilk eylemden sonra işin rengi değişti.
2010’un son günlerinde AKM önünde yapılan eylem gibi 1-2 gösteri daha, bu iş tamamdır.
Baksanıza RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun bile dizilerin sürelerinin azaltılması gerektiğini söyledi. Dursun, bu amaçla bir çalışma yaptıklarını, rapor ellerine geldikten sonra alacakları kararı açıklayacaklarını duyurdu.
Sürelerin inmesi, oyunculara bağlı
“Acun bu gidişle iki sene sonra Show TV’nin sahibi olabilir” açıklamam internet sitelerinde “Ali Eyüboğlu’nun şaşırtan kehaneti” başlığıyla verildi. Söylediklerim kehanet değil, bir olayın iyi analiz edilmesiydiBloomberg HT’de Gülin Yıldırımkaya’nın programına konuk olduğumda, ne Acun Ilıcalı’nın serveti gündemdeydi, ne de Çukurova Grubu’ndan alacaklarına karşılık Show Plus kanalının önerilmesi.
Eylül 2010’da Gülin Yıldırımkaya’nın Acun Ilıcalı Show TV ilişkisine dair yönelttiği bir soruya verdiğim yanıt şuydu:
“Acun bu gidişle 1-2 sene sonra Show TV’nin sahibi olabilir. Şaka yapmıyorum çok ciddiyim. Alacakları o kadar çok birikti ki!”
O günlerde bu açıklamamı bazı internet siteleri “Ali Eyüboğlu’nun şaşırtan kehaneti” başlığıyla vermişti. O canlı yayının üzerinden aylar geçtikten sonra gelinen noktayı özetleyeyim.
Eşi boşanma davası açınca Acun Ilıcalı’nın dudak uçuklatan serveti ve Show TV’den alacağı da ortaya çıktı.
2010’un son günlerinde ise Çukurova Grubu’nun Acun Ilıcalı’ya 25 milyon doları bulan alacağına karşılık Digitürk’ten yayın yapan tematik kanallarından Show Plus’ı önerdiği.
O canlı yayında söylediklerim, kehanet değil, bir olayın iyi analiz edilmesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) resmi internet sitesinin (www.tbmm.gov.tr) “Kanun Tasarı ve Teklifleri” bölümünde, TRT’ye dair bir Kanun Teklifi var...
“Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu ile Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanun Teklifi” bu...
Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bekleyen Kanun Teklifinin içeriği de şu:
“Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu’nun (TRT) giderlerini öz gelirleriyle karşılaması, TRT’nin yıllık finansman programında ortaya çıkan açığının genel bütçeden karşılanması uygulamasından vazgeçilmesi ve elektrik enerjisi hasılatından TRT’ye verilen yüzde ikilik payın kaldırılması öngörülmektedir.”
TBMM’nin sitesinde, Başkanlığa 12.11.2010 tarihinde geldiği belirtilen söz konusu Kanun Tasarısı’nın son durumuna ilişkin düşülen not şu:
“Komisyonda.”
2/807 Esas numaralı bu Kanun Tasarısı, Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan bu haliyle geçer mi, TBMM Genel Kurulu’nda aynen kabul edilip yasalaşır mı şimdiden kestirmek zor...
2010’un son gününde Tanrı’dan dileğim, birbirleri hakkında dava açacaklarını açıklayan Ece Erken, Demet Akalın ve Mehmet Ali Erbil’in, Zülfikar Tekirdağ gibi yargıçlara düşmesiTürk yargısının en büyük sorunu ne?
İş yükünün ağırlığı.
Dava çok, o davaları değerlendirip, sonuçlandıracak yargı mensubu az.
Bir yanda adaletin bir an önce tecelli etmesini bekleyen yüz binlerce insan.
Öte yanda can sıkıntısından birbirlerine abuk sabuk SMS’ler atan, canlarını acıtan mesajlar ve tweet’lerle karşılaşınca da soluğu mahkemede alanlar.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Seren Serengil’in, ölen bebeğinin bilgisi dışında gömüldüğü ve mezar yerinin kendisinden saklandığı iddiasıyla yaptığı şikayete ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Olayı soruşturan savcı Zülfikar Tekirdağ’ın bu kararı vermesinin nedenlerinden biri Seren Serengil’in, 8 Kasım 2010 tarihinde avukatı aracılığıyla savcılığa kimseden davacı ve şikayetçi olmadığını beyan etmiş olması.
O yargıçlara Allah sabır versin!
Telif ödemediği için MÜYAP’ın hakkında hukuki işlem başlattığı izlesene.com 21 Aralık 2010 tarihi itibarıyla sözleşmeyi yenilediSalı günü izlesene.com, sinemalar.com ve blogcu.com’u bünyesinde bulunduran şirketin (Nokta) CEO’su Tümay Asena ile buluştuğumuz saatlerde, MÜ-YAP’ın mahkemeden aldırdığı karar uyarınca dünyaca tanınan Türk sitesi fizy.com’un da içeriğine erişim yasağı gelmişti.
Çünkü internet üzerinden müzik parçalarına erişim imkanı veren fizy.com, MÜ-YAP’ın korumasındaki eserleri telif ödemeden yayınlıyordu.
Asena ile buluşmamızın nedeni de benzer bir konuydu.
Telif ödemediği için MÜ-YAP’ın hakkında hukuki işlem başlattığı izlesene.com’a, Reklamcılar Derneği’nin ödül vermesini eleştirmiştim.
“Telif ödemeyene ödül verilir mi?” başlıklı yazım üzerine Nokta’nın CEO’su Tümay Asena, konu hakkında bilgi vermek amacıyla yüz yüze görüşme talep etti.
Önceki gün Taksim’de buluştuğumuz Asena, önce 20 Aralık’ta çıkan yazım için teşekkür etti.
“Raporlama işini ihmal ettik”
Başrollerinde Şafak Sezer, Ali Sürmeli, Aydemir Akbaş, Burcu Suna, Ali Çatalbaş, Hakan Ural’ın yan rollerinde ise Abidin Yerebakan, Güzin Usta, Hüseyin Elmalıpınar, Haktan Pak, Eriş Akman, Kemal İnci, İrfan Aslanhan, Mert Saka, Abdullah Toprak, Bahar Bakkal, Duygu Özçelik, Gizem Denizci, Hakan Aysev, Özkan Ayalp ve Sudem Sezer’in oynadığı ‘Kolpaçino’ biraz küfürlü, ama eğlenceli bir filmdi.
Şafak Sezer’in Kaan Ertem, Leman çizerleri ve Suat Özkan’la birlikte senaryosunu yazıp, Atıl İnanç’la yönettiği 2009 yapımı ‘Kolpaçino’yu sinemalarda 457 bin 687 kişi izlemişti.
Aslında devamını çekmeyi gerektirecek kadar parlak bir gişe değil bu. Ancak öğrendiğim kadarıyla ‘Kolpaçino 2’nin tüm hazırlıkları tamam.
Şafak Sezer, Leman çizerlerinden oluşan ekiple birlikte senaryosunu yazdığı ‘Kolpaçino 2’nin yönetmenliğini de üstlenecek.
Gerçi ‘Kolpaçino’nun yapımcılarından Şenol Zencir’in, “Kolpaçino’nun ikincisini çekmemiz için çok istek vardı. Bu duruma kayıtsız kalamadık ve ‘Kolpaçino 2 Sırrı’nın İntikamı’nı çekme kararı aldık. En az ilki kadar güzel ve eğlenceli bir film yapmayı arzu ediyoruz” şeklindeki açıklamasına karşın benim öğrendiğim ‘Kolpaçino 2’nin başka bir şirket ve yapımcı
Barbaros Şansal’ın, canlı yayında Hande Yener’e yönelik “Madonna ile Lady Gaga arasında çakma bir tarz” sözlerine, Sema Çelebi’nin, “Buraya Hande Yener’in kıyafetlerini mi konuşmaya geldik?” itirazıyla çıkan tartışma, Ece Erken’i sponsordan etti
Ece Erken’in Fox’taki ‘Rengarenk’ programının geçen haftaya kadar sponsoru vardı. Taraflar arasındaki sözleşme gereği, programının önüne konulan ‘Armada sunar’, sonuna ‘Armada sundu’nun karşılığında AVM yönetimi Fox’a her hafta belli bir para ödüyordu.
Armada’nın ayrıca Ece Erken’le de bir anlaşması vardı. Bu anlaşmaya göre Ece Erken, her hafta Armada’dan aldığı para karşılığında Ankara’ya gidip, alışveriş merkezinin bir etkinliğinde boy gösteriyordu.
İşler bir süre tıkırında gitti. Ne zaman ki Fox, ‘Rengarenk’ programını gündüz kuşağından alıp gece yarısına koyunca, işin rengi değişti.
Sponsor oldukları programın yayın saatiyle birlikte hedef kitlesinin de değiştiğini düşünen Armada yönetimi, gün ortasından gece yarısına kayan programın sponsorluğuna devam edip etmemeyi gündemine almışken ‘Rengarenk’te yaşanan kavga her şeyin üstüne tuz biber ekti.
‘Terzi yamağı’ Barbaros Şansal’ın, canlı yayında Hande Yener’in giyim tarzına