Bobinler karıştı 'Saç' filmi ikinci yarıdan başladı. Filmin yapımcıları "Jürinin izlediği filme yapılan bir sabotaj bu" deyip, 'Saç'ı yarışmadan çekmeye kalktı. Jüri "Tekrar gösterilsin, izleyip değerlendirelim" dedi
Altın Portakal’ların sahiplerini bulacağı final gecesinden bir gün önce jüri üyeleri ve sinemaseverler, yarışmanın filmlerinden 'Saç'ı izlemek için AKM’nin Aspendos Salonu’nu tıklım tıklım doldurdu.
Salon karardı; Tayfun Pirselimoğlu’nun yönetmenliğini yaptığı, Ayberk Pekcan, Nazan Kesal ve Rıza Akın’ın başrolünü paylaştığı 131 dakikalık film başladı.
Jüri ve izleyiciler Tarlabaşı’nda perukçuluk yapan, dükkanı ve eski arabasından başka hiçbir şeyi olmayan 'Hamdi'nin maceralarını seyre daldı.
'Hamdi', dükkandaki vaktinin çoğunu gelip geçen otomobilleri ve kaldırımdaki fahişeleri izleyerek geçiriyor, yakında kanserden öleceğini öğrenince Brezilya’ya gitme hayalleri kuruyor, jüri ve seyirciler de onu merakla izliyor.
Ancak filmin orta yerinde bir tuhaflık oluyor.
Jüri üyeleri ve seyirci, 10-15 dakika önce ölen bir adamın adeta 'hortlayıp', hiçbir şey olmamış gibi çalışmaya devam ettiğini görünce hafif bir şaşkınlık geçiriyor, ama bunu filmin hikayesine uygun senaryo
Her yıl 'Altın Portakal'ın açılış kortejinde otomobillerin üzerinden Antalyalıları selamlayan kaç Yeşilçam yıldızı var bu yılki festivalde yarışan filmlerde oynayan? Yeşilçam’ın yıldızları açılışlarda, etkinliklerde var, ama filmlerde yok
'47'nci Altın Portakal Film Festivali' bu akşam Cam Piramit’te yapılacak ödül töreniyle sona erecek. Türk Sineması’nın oyuncu açısından ciddi bir kabuk değişimi geçirdiği belliydi. Bu yılki festival, bunu daha somut bir biçimde ortaya serdi.
Bu gerçeği görmek için gelin bu yılki festivalde yarışan filmlerin oyuncularına bir göz atalım:
Atlıkarınca: Mert Fırat, Nergis Öztürk, Zeynep Oral, Sema Çeyrekbaşı, Sercan Badur ve Oğulcan Güler.
ÇAKAL: İsmail Hacıoğlu, Erkan Can, Uğur Polat, Naci Taşdöğen, Damla Sönmez, Cüneyt Türel, Çetin Altan, Turgay Tanülkü, Ufuk Bayrak, Deniz Karaoğlu ve Eser Ali.
Ali Sunal’a, varisleri olarak babasının filmlerinden ne kadar telif kazandıklarını sordum.?Sunal’ın cevabı “Şimdiye kadar bir kuruş telif almadık” oldu
‘47’nci Altın Portakal Film Festivali’ kapsamında düzenlenen etkinliklerden biri de Kemal Sunal için düzenlenen anma programıydı.
Özdilekpark’ta etkinliğin konuşmacıları, Kemal Sunal’ın ‘tez danışmanı’ Prof. Dr. Şükran Eser, yapımcı Arif Keskiner, senarist Umur Bugay, Beyazıt Öztürk ve Ali Sunal’dı.
Kemal Sunal’ın eşi Gül, kızı Ezo’nun da dinleyiciler arasında olduğu etkinlik Cüneyt Özdemir ve Nihat Özcan’ın hazırladığı belgeselle başladı.
Müziklerini rahmetli Melih Kibar’ın yaptığı belgeselde, Kemal Sunal gibi yitirdiğimiz Türk sinemasının önemli isimlerinden biri olan Atıf Yılmaz’la yapılmış söyleşi bile vardı.
Bakanın ve protestocuların dediği oldu ve Kusturica gitti. Kültür ve Turizm Bakanı’nın, “Tamam şimdi oldu” deyip “Altın Portakal”a iştirak etmesi gerekmez mi?
Baştan şunun altını çizeyim. Emir Kusturica, iddia edildiği gibi, Bosna’da yaşanan soykırım ve tecavüzleri alay edercesine hafife alan bir açıklama yapmışsa büyük ayıp etmiş.
Şayet Kusturica tam da öyle söylememişse, yani dediği gibi sözleri çarpıtılmışsa, o zaman biz ona ayıp ettik. Allah’tan adam onurlu biri, “İstenmediğim yerde durmam” deyip, gitti.
Analizin tam zamanı
Şimdi bu olayı sakin kafayla analiz etmenin tam zamanı.
Mehmet Ali Erbil’i kafa dinlemek için gittiği Girne’de üzgün ama güçlü gördüm
47’nci Altın Portakal Film Festivali için çarşamba günü geldiğim Antalya’dan bir günlüğüne firar edip Kuzey Kıbrıs’a geçtim. Girne’deki ilk durağım Rocks oldu. Çünkü canlı yayındaki ‘iş kazası’ndan sonra programı yayından kaldırılan Mehmet Ali Erbil’in kafa dinlemek için Rocks’a geldiğini öğrendim.
Taksiye atlayıp gittim.
Erbil’i üzgün, ama güçlü gördüm. “Benim de Güner Ümit gibi televizyonculuk hayatım biter mi?” gibi bir endişesi yoktu.
Erbil, “35 yıldır televizyonlarda program yapıyorum. Bugüne kadar alevileri rencide edecek bir söz çıktı mı benim ağzımdan? Altı yıldır evimde çalışan karı- koca alevi. En azından onlar biliyorlar benim alevilere karşı olan sevgimi” dedi. Özellikle İzzettin Doğan’ın, “Kötü niyetinin olmadığını, insanları mutlu etmek için uğraştığını biliyoruz. Sen de olmasan kim güldürecek bizi televizyonlarda” sözlerinin moralini yükselttiğini söyledi.
Erbil’e en büyük destek ise Tunceli’den geldi.
Muhtar köye davet etti
“47. Altın Portakal Film Festivali” için İstanbul’dan gelen sinemacı dostlarla Dedeman Oteli’nin terasında sohbet ediyoruz.
Ekiptekilerden çoğu sinemacı olunca haliyle sohbetin ağırlığını “7. Sanat” oluşturuyor...
Herkes, sinemaya dair ilginç anılarını dile getiriyor...
Sıra, “47. Altın Portakal Film Festivali”nin “Ulusal Film Yarışması”nın Jüri Başkanı Kadir İnanır’a geliyor.
Ekipten biri, “Kuzeyden Gelen Adam”a yani Kadir İnanır’a dair bugüne kadar hiç duymadığım ve Türk sinemasına damgasını vuran aktörlerden biri olan merhum Ayhan Işık’tan miras kalan ilginç bir özelliğini anlatıyor.
Kadir İnanır solak değil...
Ancak Türk kahvesini hep sol eliyle içiyor.
Okuyacaklarınız şehir efsanesi değil. 2010 Türkiye'sinde 70 kız öğrencinin aynı koğuşta kaldığı üniversite yurtları var
Düne kadar biri bana, “Günümüz Türkiye’sinde hala 70 kız öğrencinin aynı koğuşta kaldığı üniversite yurtları var” dese, vereceğim yanıt şu olurdu:
Git başkasıyla kafa bul...
Ancak 7 Ekim 2010 saat 02.30’dan sonra biri bana aynı şeyi söylese, böyle bir yanıt vermem mümkün değil artık...
Çünkü bir ‘şehir efsanesi’ falan değil, gerçek bu...
Kanal D’de yayınlanan 'Abbas Güçlü ile Genç Bakış' önceki gece Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ndeydi, programın konuğu da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ydu...
Eskiden markalar Tarkan’ı, albümü daha çıkmadan kampanyalarının yıldızı yapıyordu. Şimdi her şarkısı tuttu, ama ortada Tarkan’ın oynadığı ne bir reklam var ne de kampanya
Bu yılın en iyi albümünü kim yaptı? Ya da soruyu şöyle sorayım: 2010’a hangi albüm damgasını vurdu?
Sizi bilemem, ama benim bu soruya vereceğim tek bir yanıt var:
Tarkan ve 'Adını Kalbime Yaz'.
Denemesi basit.