Ali Eyüboğlu

17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen “Marmara Depremi”, Türkiye’nin yaşadığı en kara günlerden biriydi...
O tarihten bu yana tam 11 yıl geçti.
Bu süre içinde Türkiye, yeni bir depremin ne zaman olacağını, şiddetini, nereleri etkileyeceğini çok tartıştı.
Türkiye, uzunca bir süre depremle yattı, depremle kalktı...
Bir “deprem ülkesi” olan Türkiye’nin acil olarak neler yapması gerektiği bilim adamları tarafından defalarca masaya yatırıldı.
Depreme karşı gerekli tedbirlerin alınması için kanunlar bile çıkarıldı.
Peki 11 yılda Türkiye, depreme karşı gerekli hazırlıklarını yaptı mı?

Ünlülerimiz Kıbrıs’ta sık sık konser verir, bir kuruş vergi ödemeden gelirdi. Yeni düzenleme yüzünden artık hem vergi ödeyecekler, hem de ceza kabusu yaşayacaklar


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), daha düne kadar kelimenin tam manasıyla bir ‘vergi cenneti’ydi. Kuzey Kıbrıs’taki casinoların düzenlediği gecelerde konser veren Türk şarkıcılar için orada aldıkları para adeta ‘çöpsüz üzüm’ gibiydi. Çünkü aldıkları paranın tamamı, hiçbir kesintiye uğramadan ceplerine gidiyordu.
Dün Milliyet’te yer alan Sefa Karahasan imzalı ‘özel haber’, Kuzey Kıbrıs’tan iyi para kazanan şarkıcılar için burada da suların ısındığını açık ve net bir şekilde ortaya koydu.
Karahasan’ın haberinde KKTC Maliye Bakanı Ersin Tatar’ın, vergi memurlarına, “Sanatçıların yaptıkları sözleşme üzerinden yüzde 10 vergi alın” talimatı verdiği yazıyordu. KKTC Maliyesi, Kuzey Kıbrıs’ta konser veren şarkıcıların sözleşmelerinde yazan rakam üzerinden yüzde 10 vergi almakla yetinse iyi. Bakan Tatar, Karahasan’a şöyle bir açıklama da yaptı:
“Sanatçılarımızın sözleşmelerini alacağız. Örneğin 10 bin lira almış. Yüzde 10’u Maliye’ye ödenecek. Sonra sözleşmeyi Türkiye Maliye Bakanlığı’na göndereceğiz. Bakalım sanatçı,

Fox’un yeni dizilerinden önce ‘Keskin Bıçak’, ardından ‘Yer Gök Aşk’ aynı akıbete uğradı. ‘Keskin Bıçak’ın ilk bölümü 0.51 reytingle ‘AB’de 63’ncü, 1.09 reytingle de ‘Total’de 37’nci oldu.
‘Yer Gök Aşk’ dizisinin ilk bölümü ise 1.63 reytingle ‘AB’de 23’ncü, 1.77 reytingle de ‘Total’de 25’inci sıraya yerleşti.
İki dizinin ilk bölüm reytinglerinin ortaya koyduğu tablo çok açık ve net:
İkisi de ölü doğdu.
Peki onca açık hava ilanı, bilboard, medya ve ekran tanıtımına rağmen Fox’un dizileri niye ‘çakıldı’?
Fox yönetimi, yeni projelerinin tanıtımı için geniş bir mecrayı kullanıyor, ama bu mecrayı iyi değerlendiremiyor.
Türkiye’yi bilmiyorum, ama İstanbul’un her yanı Fox’un yeni dizilerinin tanıtımlarıyla dolu.

İstanbul’un bunaltıcı havasından biraz olsun kurtulmak için attım kendimi Ümraniye Çırçır Ormanı’ndaki T Park’ta açılan Eyüboğlu Cafe’ye...
Şehrin içinde yaprak kıpırdamıyor, ama burası sanki cennetten bir köşe... Püfür püfür esiyor... Ne nem var, ne sıcak, ne de şehir gürültüsü...
Oturdum cam ağaçlarının altına Ferhan Şensoy’un Ortaoyuncular Yayınları’ndan çıkan 17’nci kitabı ‘Seçme Sapan Şeyler’i okuyorum.
Şensoy, espri anlayışını ve yazı dilini sevdiğim bir sanatçı.
O yüzden de her çıkardığı kitabı alıp, okumaya özen gösteriyorum.
Şensoy’un ‘Seçme Sapan Şeyler’i de önceki kitapları kadar ilginç ve farklı.
Bazen deriz ya, “Bu duvarların dili olsa da konuşsa” diye...

Şarkıyı bir erkek, bir kız için yazmamış olsa, nakaratını al götür ver Kemal Özkan’a. Kemal Özkan da alsın, o nakaratı sünnet sarayındaki, operasyonlarının fon müziği yapsın

Tarkan’ın yeni albümü ‘Adımı Kalbime Yaz’dan dört şarkıyı sevdim... Zaten albümde de topu topu sekiz şarkı var. Bana göre Tarkan’ın son albümündeki en güzel şarkı ‘Adımı Kalbine Yaz’. Benim listemde ikinci sırada Tarkan’la Sezen Aksu’nun sözlerini yazdığı, bestesini ise Tarkan’la Ozan Çolakoğlu’nun birlikte yaptığı ‘Öp’ var.
Listemin üçüncü sırasındaki şarkı ‘Türk Popu’nun Kraliçesi’ Sezen Aksu’nun oğlu Mithat Can Özer’in yazıp, bestelediği ‘Acımayacak’. Tarkan’ın albümünden beğendiğim bir diğer şarkı da, single olarak çıkardığı ‘Sevdanın Son Vuruşu’.
Mithat Can Özer imzalı şarkıyı sevdiğim kadar ‘Acımayacak’ derken neyi kastettiğini de bir hayli merak ettim.
Şarkının nakaratı ritim anlamında süper, peki ya o sözler?
Şarkının sadece nakaratı değil, tüm sözlerine yer vermem lazım ki, ne demek istediğim, niye nakarata takıldığım daha iyi anlaşılsın.

Önder Bekensir ve Erol Aksoy’dan sonra Bodrum virüsünün kurbanı Ali Şen oldu. Şen’in “O kadını tanımıyorum ‘Sırtımı yağlar mısınız?’ dedi, yağladım” savunması virüsün yan etkileri olmalı

Peş peşe meydana gelen benzer olaylardan sonra şu karara vardım. Bu yaz Bodrum, bazı ‘evli erkekler’ için tehlikeli bir hal almaya başladı.
Bu virüs evli erkeklere Bodrum’un havasından mı, yoksa suyundan mı geçiyor bilmiyorum.
Ben üç vakayı sıralayayım, kararı siz verin.
Bu virüsün ilk kurbanı (!) Önder Bekensir’di.
Hatırlarsanız Bekensir’in şişme botta bir erkekle sarmaş dolaş görüntüleri medyaya yansıyınca olay olmuştu.

“Arka Sıradakiler” dizisi 22 Ağustos’ta FOX’ta 4. sezona merhaba diyecek ama bir dizi farkla...
Dizi yeni yayın dönemine yavrulamış olarak girecek.
Liseyi bitiren öğrencilerden bir kısmı için üniversite hayatı, diğerleri içinse iş hayatı başlayacak.
“Arka Sıradakiler”de Bülent Emin Yarar’ın canlandırdığı dizinin başkahramanı “Kemal öğretmen” ise tayin olduğu başka bir lisede yeni maceralara atılacak.
MinT Yapım’ın “Öğretmen Kemal” adıyla çekeceği yeni diziyi FOX, 18 Eylül’den itibaren cumartesi akşamları yayınlayacak.
“Arka Sıradakiler” dizisinde, çalıştığı okulda öğrenim gören fakir aile çocuklarının sorunlarıyla ilgilenen “Kemal” bu defa, tanımadığı ve bilmediği “varlıklı ama mutsuz” öğrencilerle tanışacak.
“Arka Sıradakiler”de yoklukla boğuşan ailelerin sorunlu öğrencilerine kol kanat geren “Kemal”, yeni dizide bu kez zengin ailelerin mutsuz çocuklarıyla uğraşacak.

Kanaatim o ki, İstanbul Çevre ve Orman Müdürlüğü ile Volkan Konak arasındaki kavganın faturası, o gece bin 200 kişiye bir kuruş almadan yemek veren Fevzi Hoca’ya kesildi


Volkan Konak’ın Ümraniye Çırçır Ormanı’nda Fevzi Hoca’da düzenlenen TİAB gecesindeki konserinde ses düzeyi 90 desibele çıkınca İstanbul İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ekipleri, mekana 18 bin lira ceza kesti. Bu uygulamayı ilk günden beri takip edip, özel haberlerle kamuoyuna duyuran biri olarak dikkat çekmek istediğim bazı hususlar var. Birincisi İstanbul İl Çevre Müdürü ile Volkan Konak davalık.
Kuruçeşme Arena’daki konserinde, “Denizden gelip ses ölçenleri denize atıp, aletlerini de bir yerlere yerleştirirdim” dediği için İstanbul İl Çevre Müdürü Mehmet Emin Birpınar, şarkıcı hakkında 50 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açtı. O nedenle, konser sesinin çevrede oturanları rahatsız ettiği ve onlardan gelen şikayet üzerine İstanbul Çevre ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin Çırçır’a gelip, desibel ölçümü yaptığı açıklaması bana hiç inandırıcı gelmedi.
Birincisi; Konak’ın sahne aldığı Fevzi Hoca ile en yakın ev arasındaki mesafe en az bir kilometre.
Konserden o evlere ses gitmez mi?