Yeni RTÜK Kanunu neleri değiştirecek?

19 Haziran 2010

Bir süredir TBMM Anayasa Komisyonu’nun gündeminde olan “Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı”nın eli kulağında... Yasalaşması an meselesi yani...
Sektör temsilcilerinin de görüşleri alınarak dört yılda hazırlanan yeni RTÜK Yasası’nın reklam pastasını büyüteceği kesin...
Çünkü mevcut yasa, televizyonların 20 dakikada bir reklam yayınlayabilmesine izin veriyor ve kanallar 60 dakikada toplam 12 dakika reklam yayınlayabiliyor.
Yeni RTÜK Yasası’nda televizyonların 20 dakika program yayınlamadan reklam yayınlayamama mecburiyeti kalktı.
Onun yerine şöyle bir kural getirildi:
Televizyonlar, bir saatlik yayındaki 12 dakikalık reklam hakkını istediği zaman kullanacak.
Televizyon kanalları reklamları mevcut yasadaki gibi 20 dakikada bir yerine, istedikleri zaman yayınlayacak, ama bu süre bir günlük yayının yüzde 15’inden fazla olamayacak.

Yazının Devamı

Yurdum insanı Serdar’ı seviyor

18 Haziran 2010

Serdar Ortaç, kapı gıcırtısına oynayan insanımızı damardan yakaladı. Şarkıların sözleri farklı, ritimler aynı: ‘Cıs tak... Cıs tak’ makamı!

Havaya, suya ve toprağa düşen cemreler kış mevsiminin bitip, sıcak günlerin başladığının habercisidir. Serdar Ortaç’ın ‘üçüncü cemre’ye benzetilmesinin sebebi ne olabilir?
Best FM’de duydum bu benzetmeyi. ‘A-rıza’nın programıydı. Rıza Esendemir ya da nam-ı diğer ‘A-rıza’, Ortaç için şöyle dedi yayında: “Serdar Ortaç bu işe başlarken bir saatlik bir şarkı yapmış. O şarkı mitoz bölünmeye uğramış. Yıllardır onları ‘yeni şarkı’ diye piyasaya çıkarıyor. Sözler dışında her şey aynı.”
‘A-rıza’nın bu sözünden sonra ekibinden biri devreye girdi ve Ortaç konusundaki en güzel benzetmeyi arkadaşının yaptığını söyledi:
“Serdar Ortaç, üçüncü cemre gibi. O şarkı yapmayınca yaz gelmiyor çünkü.”
Aynı görüşte değilim.

Yazının Devamı

Elazığ ‘Öküzgözü’ Londra ve Paris’te

17 Haziran 2010

Dün sabah saat 05.00’te kalktım, 06.00’da Atatürk Havaalanı’ndaydım. Kayra Şarapları’nın davetlisi olarak bizi Elazığ’a götürecek 07.10 uçağı, biraz rötarla havalandı.
08.50’de Elazığ’a indik ve bizi bekleyen midibüse bindik.
Midibüste Kayra Şarapları yöneticileri, Mey’in PR işlerini yapan Zarakol İletişim’in yetkilileri ve davete katılan gazeteciler vardı.
İlk şarap ikramı daha midibüste başladı.
Buz gibi Leona Bubble servisini bizzat Mey İçki’nin CEO’su Galip Yorgancıoğlu yaptı.
Aç karnına şarap içmek ilginçti.
Kayra’nın şarap şişelerine üretici olarak adını yazdığı Şükrü Baran’ın üzüm bağı, Pertek - Tunceli yolu üzerinde.

Yazının Devamı

ÖLÜMÜ BiLE ŞiiRLE ANLATTI

16 Haziran 2010

Yusuf Hayaloğlu’nun kim olduğunu anlatmaya gerek var mı? Çünkü Hayaloğlu, 4 Mart 2009’da hayata veda edene kadar bazıları şarkı olmuş, ölümsüz birçok şiire imza attı.
Ahmet Kaya’nın dışında başka şarkıcıların da okuduğu ‘Hani Benim Gençliğim’, ‘Başım Belada’, ‘Adı Bahtiyar’, ‘Başkaldırıyorum’, ‘Ayrılığın Hediyesi’ ve ‘Yüreğim Yanıyor’ bunlardan bazıları.
Yaşarken şiirlerinin bir kısmını ‘Gözleri İntihar Mavisi’ adlı kitapta toplayan Yusuf Hayaloğlu’nun ölümünden sonra bir şiir kitabı daha çıktı.
Ağaç Kitabevi Yayınları’ndan Mart 2010’da çıkan ‘dur... ağlama gözlerim’ adlı kitapta ailesi, Hayaloğlu’nun bazıları şarkı olan 61 şiirine yer verdi.
Hayaloğlu’nun her şiiri, diğerinden etkileyici.
Kitapta şairin ölümü kendine ne denli yakın hissettiğine dair yazdığı şiirler de var.
‘Ayrılık Enkazı’nın son mısrasına bakar mısınız?

Yazının Devamı

Yusuf Güney’i zor kurtardılar

15 Haziran 2010

Sevgilisine ‘giriş kartı’ soran güvenlikçilere küfür eden Yusuf Güney, az kalsın dayak yiyordu. Taraflar bir araya getirildi, şarkıcı küfrettiği güvenlikçiden ve annesinden özür diledi


Beyazıt Öztürk’ün Almanya’daki gurbetçiler için sahnelediği son ‘Beyaz Show’un konuklarından Yusuf Güney’in dayak yemekten son anda kurtulduğu ortaya çıktı.
İşte Berlin’deki ‘Beyaz Show’da yaşanan o tatsız olayın öyküsü:
‘Beyaz Show’da güvenliği sağlaması için tutulan görevlilerden biri, kuliste ‘giriş kartı’ olmayanların olduğunu görüp, “Kim alıyor kulise kartı olmayanları?” diye bağırınca olanlar oldu.
Çünkü kuliste ‘giriş kartı’ olmayan bir kişi vardı; o da Yusuf Güney’in sevgilisi.

Yazının Devamı

FOX satılmıyor, atağa kalkıyor!

14 Haziran 2010

Medya devi ‘News Corporation’, üç yıl önce FOX markasıyla girdiği Türkiye pazarından çekilecek mi? Son zamanlarda, Fox’u satıp Türkiye’den ayrılacakları söyleniyor

Hafta sonu Divan Palmira Otel’de düzenlenen ‘FOX Arama Toplantısı’nın davetlisi olarak Bodrum’daydım. FOX’tan 23 yönetici, kurum dışından 11 kişinin katıldığı ‘Arama Toplantısı’nın açılışında FOX Türkiye’nin CEO’su Gary Davey, önce bu konuya açıklık getirdi. Davey, “FOX Türkiye satılık değil. New Corporation ve Rubert Murdoch, Türkiye pazarına inanıyor. Yeni yayın döneminde sektörün iddialı aktörlerinden biri olacağız. Yaptığımız bütçe, merkez tarafından kabul edildi. Yeni yayın döneminde daha agresif olacağız. Şu an beşinci kanalız, öncelikli hedefimiz üçüncü sıraya yerleşmek” dedi.
Toplantının başında benzer bir açıklama da, FOX Türkiye’nin CEO’su Pietro Vicari’den geldi: “Televizyon sektöründe lider olmak istiyoruz. Sektörün aktörleriyle çalışıp, özellikle prime time’da reyting getiren ve konuşulan işler yapacağız.”
Televizyonculuk pahalı bir iş... FOX’un yöneticileri de bunu gördü ve kesenin ağzını açma karar verdi. Peki FOX, hangi projelere yatırım yaparak, daha çok izlenen ve daha çok reklam alan bir kanal

Yazının Devamı

MTV Türkiye’de son durum ne?

12 Haziran 2010

MTV Türkiye’nin ve çocuk kanalı Nickelodeon’un Türkiye lisansı iptal edildi mi, edilmedi mi?
Geride bıraktığımız hafta içinde televizyon dünyasının en çok konuşulan konularından biri buydu.
Çünkü önce MTV Networks, MCD Görüntülü A.Ş.’nin elinde bulunan müzik kanalı MTV Türkiye’nin ve çocuk kanalı Nickelodeon’un yayın lisansını iptal ettiğini açıkladı.
Ardından MCD Görüntülü A.Ş. yetkilileri, lisans iptalinin söz konusu olamayacağını, yayınlarının sürdüğünü kamuoyuna duyurdu.
Peki gelinen noktada son durum ne?
MCD Görüntülü A.Ş.’nin MTV Türkiye ve Nickelodeon’un Türkiye sınırları içinde yayını için MTV Networks’le olan beş yıllık sözleşmesi bitti.
Türkiye’deki yayıncı kuruluşla bazı konularda fikir ayrılığına düşen MTV Networks, sözleşmeyi tek taraflı feshetti.

Yazının Devamı

ALPAYLI: ASUMAN HAKKIYLA SEÇiLDi

11 Haziran 2010

Pazartesi günü ­­’ye manşet olan ‘En güzel skandal’ başlıklı yazımı şöyle tamamlamıştım: “Yarışmanın üstündeki bu şaibenin kalkması için Çevik Suha Alpaylı, hangi jüri üyesinin hangi adaya kaç puan verdiğini bir an önce açıklamalı.”
Haberin çıktığı gün arayan Alpaylı, jüri oylarının Bodrum’da olduğunu, en kısa sürede İstanbul’a getirip, gösterebileceğini söyledi.
Belgeler gelince Alpaylı, beni Nişantaşı’ndaki ofisine davet etti.
“22 yıldır yapıyorum bu yarışmayı. İşe şaibe karışmasın diye yarışma bitene kadar favorimi bile kimseye söylemem. O kadar titizim bu işte. Asuman torpille değil hakkıyla seçildi” diyen Alpaylı, ‘2 numaraya torpil yaptırdı’ iddialarını çürütmek için jüri puanlarının yazılı olduğu kağıtları incelemem için önüme koydu.
Baktım jüri üyelerinin çoğu formları kurşun kalemle doldurup, imzalamış.
Sebebini sordum. Aldığım yanıt, “Jüri üyelerinin dosyaları hazırlanırken otelde o kadar tükenmez kalem olmadığı için mecburen önlerine kurşun kalemler kondu” oldu. Jüri puanlarını Alpaylı ile birlikte yeniden hesapladık.
Alpaylı’nın o gece yaptığı toplamalarla bizimkiler arasında ufak tefek sapmalar oldu, ama sonuç değişmedi.

Hangi jüri üyesi kaç puan verdi?

Yazının Devamı