Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Amerika’ya uçmadan önce havaalanında düzenlediği basın toplantısında “Açılım bitmiştir” diyen DTP’liler için, “Herkesin taşları eteğinden dökülüyor, kiminin de paçalarından dökülüyor” dedi.
Erdoğan’ın bu benzetmesi durup dururken aklıma gelmedi...
Bunu aklıma düşüren Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun’un, “Şu toplumun milli ve manevi değerleriyle Etiler’de oturanların değerleri aynı mı?” açıklamasından sonra, Yeni Şafak’a verdiği söyleşideki şu sözleri oldu:
Dursun, söyleşide “Televizyonda ‘izlemem’ dediğiniz programlar ya da kişiler var mı?” sorusuna şöyle bir yanıt verdi: kişinin kanaatini merak ediyorsam o kişiyi mutlaka izliyorum. Mesela; Ruhat Mengi’nin programını hiç izlemiyorum. Onun konukları ilgimi çekmiyor. Çünkü ne diyeceklerini tahmin ediyorum.”
Gazeteci, Dursun’a şöyle bir soru daha yöneltti:
“Peki kimleri izliyorsunuz?” Türköne’nin milliyetçilikle ilgili yorumunu merak ediyorum ve izliyorum.”
Habertürk’ün Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut, hakkında şimdiye kadar bir kez yazı yazdım. 2007 seçimlerinin öncesiydi. Bulut, Demokrat Parti’ye milletvekilliği için başvuru yapmıştı.
Kendisini art’de katıldığı ‘Gündem Analiz’ programında izledikten sonra, “Yiğit Bulut’tan iyi lider olur” diye bir yazı yazmıştım. Bu da Yiğit Bulut hakkındaki ikinci yazım.
İlk yazım Bulut’un siyasi istikbali üzerineydi, bu ise televizyon yöneticiliği üzerine...
Bu açıklamayı yapmamın sebebine gelince:
Bulut, o dönem CNN Türk’te çalışıyordu, ama hiçbir hukukum yoktu kendisiyle...
O şimdi Habertürk TV’de yönetici, mesafemiz aynı, yani benim duruşum aynı yine...
Demem o ki, Bulut’un işyeri ya da saf değiştirmiş olması, benim duruşumu etkilemedi ona göre...
Vizyona 20 Kasım’da giren ‘7 Kocalı Hürmüz’ün oyuncu kadrosuna bakar mısınız? Nurgül Yeşilçay, Gülse Birsel, Haluk Bilginer, Erkan Can, Memet Ali Alabora, Sarp Apak, Cengiz Küçükayvaz, Öner Erkan, Can Kararaya, Ezel Akay, Müjdat Gezen, Erol Günaydın, Zihni Göktay, Halit Akçatepe, Pınar Çağlar Gençtürk, Betül Arım, Selahattin Taşdöğen ve Selen Görgüzel...
Böyle bir kadronun buluştuğu ‘7 Kocalı Hürmüz’ gibi efsaneleşmiş bir güldürünün yeni versiyonunun sinemada ne kadar iş yaptığını merak etmez misiniz?
Şayet yaşadığınız ülkede vizyona giren her filmin gün gün ne kadar gişe yaptığı açıklanıyor da, ‘7 Kocalı Hürmüz’ün gişesi ‘devlet sırrı gibi’ saklanıyorsa, sadece merak etmez, bunun sebepleri üstüne senaryolar da üretirsiniz. Nitekim öyle de oldu!
Herkes, “Film iyi gişe yapsaydı, rakamları mutlaka açıklarlardı. Açıklamadıklarına göre film gişede çakıldı” demeye başladı.
Yapım şirketi 5. Boyut, bu söylentilere rağmen filmin gişesini açıklamadı. Sadece filmlerinin gişesini niye açıklamadıklarına dair bir açıklama yapıp, “Eylemlerimiz sürecek” dediler.
Bunun anlamı şu:
“İnsanlar merak edip dursun, biz yine de, filmin gişesini açıklamayacağız.”
Mahsun Kırmızıgül’ün senaryosunu yazdığı ‘Gecenin Kanatları’ adlı filmin galası önceki akşam İstinye Park’ta yapıldı.
Beren Saat, Murat Ünalmış, Erkan Petekkaya, Yavuz Bingöl, Alper Kul, Teoman Kumbaracıbaşı, Cezmi Baskın, Arif Erkin, Ferit Kaya ve Ali Barışık’ın rol aldığı ‘Gecenin Kanatları’ kendi çapında hoş bir film.
Çocukluğunun geçtiği 12 Eylül döneminde, annesi ve babası polis tarafından gözlerinin önünde öldürülen bir kızın, devletten intikam alabilmek için önce ‘devrimci’ ardından ‘canlı bomba’ olmasının öyküsü. Beren Saat’in oynadığı ‘Gece’ kod adlı kız, sol bir örgüt tarafından bir bakanı havaya uçurmak için canlı bomba yapılıyor. Ancak eylem aşamasında hiç beklenmedik bir şey oluyor ve asıl bomba ‘Gece’nin gönlünde patlıyor. ‘Gece’nin bir kanadı örgüt, diğer kanadı aşk için çırpınıyor.
Filmin verdiği mesaj:
“Aşkın gücü insana, devrimciliği de, örgütçülüğü de, canlı bombalığı da unutturur.”
Filmle ilgili bir başka önemli nokta da şu: Cuma günü vizyona girecek ‘Gece’nin Kanatları’ için ‘Beyaz Melek’ ve ‘Güneşi Gördüm’ gibi ‘Bu bir Mahsun Kırmızıgül filmidir’ demek mümkün değil. Kırmızıgül, ‘Beyaz Melek’ ve ‘Güneşi Gördüm’ filmlerinde senarist, yönetmen ve başrol
Böylesine ilk kez gördüm! Normalde şarkıcılar sahne ücretlerini açıklamaz. Ama Çelik, yılbaşı ekstra ücretini günler öncesinden ilan etti. Bununla da yetinmedi, yılbaşı gecesi üç saat sürecek konseri için niye 20 bin lira istediğini gerekçeleriyle açıkladı. Çelik’in, Facebook’taki “Krizi göz ardı edemem” açıklaması hayli uzun. Çelik’in yazdıklarını, ilginçliğini bozmadan biraz kısaltıp paylaşmak istedim. İşte şarkıcılığın yanı sıra öğretim üyeliği de yapan Çelik’in ‘doktora tezi’ özeniyle hazırladığı “Yılbaşı gecesi için neden 20 bin lira istiyorum” yazısı:
“Türkiye’de yılbaşı eğlencesi düzenleyen iki tip işletme vardır. Birincisi bin kişilik salonları olan büyük otellerdir.
Bunlar eğer dolu olurlarsa 150 TL ortalama ile yılbaşı gecesi programı düzenlerler 150 ile 250 bin lira arasında kazanç sağlar. Ancak avans alınamaması, dengesiz ve kaprisli sanatçılar, arsız menajerler gibi birçok nedenden dolayı bazen bu işletmeler büyük krizler yaşarlar. İşletmeler, 100 ile 300 kişilik bar ve gece kulüpleridir. Bunlar 75 ile 150 TL arasında bir içki karşılığı yılbaşı gecesi eğlencesi düzenler. Eğer bir sanatçı getirecek olurlarsa reklam giderleri, ses ışık tesisatı, yılbaşı günü çarpı
Yılmaz Erdoğan’ın filmi ‘Neşeli Hayat’ın, hakkında güzel şeyler yazan ve söyleyenlerden alıntı yapılarak hazırlanan tam sayfa gazete ilanını gördünüz mü?
Film yapımcılarının çoğu bunu yapıyor. BKM’nin ya da Yılmaz Erdoğan’ın gazeteye verdiği bu tam sayfa ilanını diğerlerinden farklı kılan ve yazı konusu yaptıran şey içeriği. Dikkat ettiyseniz bu tür ilanlarda üç - beş eleştirmenin film hakkındaki olumlu sözleri vardır. ‘Neşeli Hayat’ın ilanındaki yazar ve film eleştirmeni kaç kişi biliyor musunuz? Tam 37 köşe yazarının filmi beğenmiş ve ‘Neşeli Hayat’ için iyi şeyler yazmış olması önemli.
Şimdiye kadar birinin ‘ak’ dediğine diğerinin ‘kara’ dediği onca köşe yazarının, ‘Neşeli Hayat’a dair benzer şeyler yazıp, bardağın dolu tarafına bakması da başlı başına incelenmesi ve irdelenmesi gereken bir durum.
Erdoğan önce filmi çekip, sonra ‘Neşeli Hayat’taki ‘Noel Baba’ gibi aramıza girmediğine ve meşhur ‘hoh, hoh, hoh’larından çekip hepimizi hipnotize etmediğine göre, bu başarının altında yatan başka etkenler var demek ki!
“Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” derler... Başka sektörleri bilemem, çünkü benim hayatım medyada geçti... O yüzden onca yıllık tecrübeme dayanarak şunu iddia edebilirim, medya bu sözün en geçerli olduğu yerdir...
Medyada yaşanacak bir gelişmenin önce söylentisi çıkar...
Taraflar önce kulislerde kulaktan kulağa, dilden dile dolaşan bu söylentileri “Yok öyle bir şey” diye yalanlar...
Ancak çok geçmeden o “dedikodular” ufak tefek sapmalarla gerçeğe dönüşür...
Son günlerde televizyon dünyasının en popüler dedikodusu şu:
“Çok yakında atv’de yönetim değişikliği yaşanacak. Fatih Ediboğlu ile ekibi gidecek.”
Kimi diyor ki, “Fatih Ediboğlu gidecek, yerine Saner Ayar gelecek”, kimi de, atv’nin yeni Genel Müdürü’nün Adem Gürses olacağını iddia ediyor.
Yeteneği ve müzik eğitimiyle genç yaşta klarnet virtüözü olmayı başaran Serkan Çağrı, keşfettiği Zeki Müren’e klarnet çalarken son nefesini veren Türk müziğinin ölümsüz ustalarından Şükrü Tunar anısına özel bir albüm hazırladı.
‘Şükrü Tunar Eserleri ile Serkan Çağrı’ adlı albümün tanıtım konseri önceki akşam Beyoğlu’ndaki Ghetto’da yapıldı. Albümde Tunar’ın eserlerini yorumlayan Ata Demirer, Sıla, Ayşe Taş, Gökhan Tepe, Ziynet Sali, Hazal gibi ünlüler sırayla sahneye çıkıp, Serkan Çağrı ve arkadaşlarının müziği eşliğinde ustanın şarkılarını söyledi.
Çağrı, ‘Adanın Yeşil Çamları’nı okuyan Demirer’e torpil yapıp, iki şarkı okuttu.
Şükrü Tunar, 1962’de klarnetiyle Zeki Müren’e eşlik ederken sahnede kalp krizi geçirip vefat etti. Tunar’ın ailesi 47 yıldır sakladıkları o klarneti, o gece ortaya çıkardı ve sanatçıya saygı albümü yapan Çağrı’ya hediye etti.
Genç klarnet virtüözünün, 47 yıldır nefessiz kalan Tunar’ın klarnetiyle yaptığı taksimini keşke dinleyebilseydiniz. Türkiye’de hesapta altı ‘müzik kanalı’, pardon ‘klip kanalı’ var. Kral TV, Number One, MTV Türkiye, Dream TV ve PowerTürk’ü yönetenler, klip yayınlatmaktan başka şey düşünmedikleri için böyle bir geceyi ekrana