Başarmak için inanmak şart

26 Temmuz 2008

Bu hafta okuduğum bir kitap, bir söyleşi ve izlediğim bir TV programı, dünyanın neresinde olursa olsun şöhrete giden çoğu yolun tesadüflerle dolu olduğuna beni bir kez daha inandırdı.
İşte bizden bir örnek.
Ünlü radyocu “Gezegen Mehmet”, marangozluktan yerel bir radyoda boğaz tokluğuna başlayan ve kısa sürede Türkiye’nin en sevilen radyocusu oluşunun öyküsünü “Mehmet’in Gezegeni  Gemileri Yaktım” adlı kitapta topladı.
Mehmet Akbay’ın sadece radyoculuk macerası değil, çocukluk  gençlik dönemi ve ailesiyle ilişkisi de arabesk filmlere taş çıkartacak türden dramlarla dolu.
Gaziantepli marangoz ustası Mehmet’in Muğla’nın ilçesindeki Ortaca FM’den Marmaris’teki bir başka yerel radyoya geçişi, oradan Kral FM’e uzanan serüveni, bir insanın istedikten sonra neleri başarabileceğinin de göstergesi...
Selis Kitaplar’dan çıkan “Gemileri Yaktım” sıfırdan zirveye çıkan bir radyocunun serüveni olduğu kadar aynı zamanda bu işe sevdalıların da

Yazının Devamı

Şahan Gökbakar’a 4 MİLYON DOLAR

25 Temmuz 2008

Şahan Gökbakar, ilk sinema filmi “Recep İvedik”le Cem Yılmaz’ın “G.O.R.A.”sını gişede solladı.
Ancak Gökbakar’ın ilk Turkcell reklamından aldığı para Cem Yılmaz’ın Türk Telekom’dan aldığının gerisinde kaldı!
Şimdiye kadar bu konuda çıkan haberlere göre Türk Telekom, Cem Yılmaz’la bir yıllık kampanya yüzü olması karşılığında 5 milyon dolara anlaştı.
Taraflar şimdiye kadar bu bilgiyi yalanlamadı.
Turkcell’de sağlam bilgi kaynakları olduğu anlaşılan yahoyt.com adlı bir internet sitesi var. Bu sitenin yazdığına göre Turkcell’in bir yıllık kampanya yıldızlığı karşılığında Şahan Gökbakar’a ödeyeceği para 4 milyon dolar.
Benim istihbarat kaynaklarım ise Cem Yılmaz’ın Türk Telekom’la 3.5 milyon dolara, Şahan Gökbakar’ın da Turkcell’le 2.5 milyon dolara anlaştığını söyledi.
Bu paralar, iki telefon devinin bütçelerine göre çok fazla görülmeyebilir, ama nereden bakarsanız bakın telaffuz edilen paralar büyük paralar.

Yazının Devamı

Erdoğan’ın hastanede Yağmurdereli ziyareti

24 Temmuz 2008

Osman Yağmurdereli’yi hastanede ziyaret ettiğimde, Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile Devlet Bakanı Nimet Çubukçu da oradaydı. Erdoğan ve eşi, o kattaki bütün hastaları tek tek ziyaret etti. Hatta bir ‘hatıra fotoğrafı’ teklifini de geri çevirmedi

Bu konuyu yazıp yazmamayı iki sebeple çok düşündüm.  Birinci sebep şuydu:
Hastanede tedavi gören birinin ruh halini anlamak, neye sevinip neye üzüleceğini kestirmek zor oluyor. Sizin moral verme adına söyledikleriniz bazen tam tersi algılanıp hastanın moralini bozabiliyor. Bu yazı için tereddüt etmemin sebebi de, Osman Yağmurdereli’nin sağlık durumu hakkında bilgi vereyim derken onu üzmemek...
Kadıköy Acıbadem Hastanesi’nde ziyaretine gittiğimde, “Aylardır nerelerdeydin? Niye aramadın?” diye sitem eden Yağmurdereli’yi bir de yanlış anlayacağı bir şeyler yazıp üzmek istemedim.
Bir diğer endişem de şuydu:
O akşam tanık olduğum Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın insani yanını anlatırken, kendilerinin dünya görüşüyle benimki arasında

Yazının Devamı

Tamer Karadağlı ‘Son Ağa’ ile fark attı

23 Temmuz 2008



Televizyon kanalları her yaz olduğu gibi bu yaz da, bir dizi “yaz dizisi” hazırladı.
Kanal D, Star TV, atv, TRT 1, FOX ve Show TV, “Avrupa Şampiyonası” biter bitmez, bu dizileri peş peşe ekrana getirdi.
Ancak önceki yıllarda olduğu gibi 2008 yazının dizilerine de seyirciler çok fazla yüz vermedi...
Yine birçok iddialı “yaz dizisi” hayal kırıklığı yarattı.
Temmuz ayı “Tüm Seyirciler” kategorisinin reytingleri altı TV  kanalının yazla birlikte ekrana getirdiği 21 yeni diziden 3’üne yazı bitirmek dahi kısmet olmadı.

Yazının Devamı

Şöhreti paraya çevirmek böyle bir şey olsa gerek!

21 Temmuz 2008

Böylesi bir olgunun varlığından haberdardım, ama pazarın bu denli büyüdüğünü bilmiyordum.
Yazlıkçıların yoğun olduğu bölgelerde mankenlerin podyumda değil de, DJ kabininde boy göstermesi, kelimenin tam anlamıyla tavan yapmış durumda.
Antalya, Bodrum ve Çeşme gibi paralı ve de eğlence sevdalısı turistlerin bol olduğu yerlerde neredeyse adım başı canlı müzik yapılan mekân var.
Her biri kendi çapında ün sahibi şarkıcıların sahneye çıktığı bu mekânlarda vur patlasın, çal oynasın türü eğlence tam gaz...
Akçay ve Altınoluk gibi yazlık yerler söz konusu olunca eğlencenin aktörleri de değişiyor.
Buralarda mankenlerin DJ’lik yaptığı partiler gözde.
Şarkıcılara 20 ile 100 bin YTL arasında değişen konser ücreti ödeyemeyen beach club ve barlar, DJ kabinine oturdukları mankenlerle

Yazının Devamı

Önce jüri üyelerini sınavdan geçirmeli!

19 Temmuz 2008

R adyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun hazırladığı yeni bir RTÜK Kanun Tasarısı var.
Şayet, taslak RTÜK’ün önerdiği haliyle yasalaşırsa spiker ve sunuculara sertifika mecburiyeti getirilecek.
RTÜK Başkanı Zahid Akman’a bunun sebebini sorduğumda şunları söylemişti:
“Spikerlik ve sunuculuğu ulusal yayın yapan birkaç televizyonda çalışanlar olarak düşünmemek lazım. Yüzlerce bölgesel ve yerel televizyon var. İsteyen televizyon patronu ya da yöneticisi istediğini spiker ve sunucu olarak ekrana çıkardığı için Türkçenin katledildiğini de unutmamak lazım. Spiker ve sunuculara sertifika mecburiyeti getirmek istememizin sebebi bu. Bu konuda Türk Dil Kurumu ile ortak bir çalışma içinde olacağız.”
Bence yerinde bir karar...
RTÜK Başkanı’na ve üyelerine benim de bir önerim olacak.

Yazının Devamı

Oktay Kaynarca - Çağla Kubat aşkı evliliğe mi gidiyor?

18 Temmuz 2008

Sayılı günler çabuk geçiyor...Ve bizim “yarı iş,  yarı tatil”in de sonu geliyor.   1 Temmuz’da gittiğimiz Bodrum’dan 16 Temmuz sabahı Altınoluk’a doğru yol aldık.
Her sene mutlaka geldiğimiz, Kaz Dağı’nın kıyısında, havasıyla, suyuyla tam bir oksijen cenneti olan Altınoluk’ta, birkaç gün konaklayacağımız Elbis Otel’e girer girmez televizyon yapımcısı bir arkadaşla karşılaştım.
Biz giriş yaparken o çıkmak üzereydi. Havuz bara geçip ayaküstü biraz sohbet ettik.
“Sana gitmeden bomba gibi bir haber vereyim mi?” dedi.
Ben neymiş o bomba diye sormadan arkadaşım, “Oktay Kaynarca ile Çağla Kubat, her an sürpriz bir evlilik yapabilirler” demesin mi?
Yıllardır şov dünyasına dair birçok sağlam bilgi aldığım biri olmasa benimle kafa buluyor diyeceğim ama arkadaşım oldukça emin bir kaynak.
Anlatmaya devam etti:

Yazının Devamı

Şebnem Özinal mutfak maharetini google’daki yemek tariflerine borçlu!

16 Temmuz 2008

Yazı Bodrum’da geçirecek Şebnem Özinal-Şefik Öztek çiftiyle tatilde karşılaşınca bir akşam yemeğine davet ettiler bizi evlerine...
Torba’da deniz kenarında yazlıkları olmasına karşın yine Torba’da denize birkaç dakika mesafede bir köy evi tuttular...
Zeytin ağaçları arasında, bahçe içinde şirin bir ev...
Özinal, akşam yemeğindeki patlıcan, biber gibi malzemeleri kendi bostanlarından topladığını söyledi, ardından da eşi, “Gelin de size bostanımızı göstereyim” dedi.
Öztek çifti önde, biz arkada çıktık Torba’da bostan avına...
Öztek’in “İşte bizim bostanımız” dediği yer, toplasan 2- 3 metrekare bile değil...
Dedim, “Bostan” dediğiniz bu mudur yani? 2 salatalık, 3 domates, 4 biber, 5 patlıcan, iki bamya, birkaç fasulye fidesi... Burası bostandan çok bostanın “b”si...

Yazının Devamı