Asuman sen şarkını söyle

6 Ağustos 2008

Bilgi sahibi olmadığı bir konuda fikir satmaya kalkmamalı insan.  Doğu’ya giden bir trende yüzünüzü Batı’ya dönüp, attığınız her adımın sizi Batı’ya bir adım daha yaklaştırdığını sanırsınız ama gerçek tam tersidir.
Siz tam da “çok bilmiş” edasıyla hava basarken her yana, doğru bilgi bir şarapnel parçası gibi gelir saplanır sizi havalandıran balona...
Gerçek bilginin balonunuzda açtığı gedik, sizi sadece irtifa kaybına uğratmaz.
Büyük itibar kaybı da yaşar insan.
Bütün bunları niye mi yazdım?
Asuman Krause’nin Cine5’te konuk olduğu “Cine City” programında sarf ettiği şu sözleri için:
“Herkes eğitimini almıyor bu işin. Diploma gerektiren meslekler vardır. Şarkıcılık onlardan biri değil. Doktor tamam, ama sahte doktor feci bir şey. Siz sahte sanatçı diye bir şey duydunuz mu? Herkes doğar doğmaz şarkıcı olacağım demiyor ki. Adam daha önce doktormuş. Şimdi şarkı söylüyor. Ferhat Göçer’den bahsediyorum. Niye kimse demiyor: ‘Nasıl oluyor bu iş?’. Oluyor işte! O

Yazının Devamı

Tahtına yakışan bahtına yakışmayan adam

4 Ağustos 2008

Dinlediği müzik mi insanı etkiler yoksa insanın ruh hali mi ona en uygun   şarkıları mıknatıs gibi kendine çeker bilmiyorum...
Belki ikisi de... Elime geçtiği günden beri Uğur Işılak’ın “Sizin Gibi Değilim” adlı son albümünü dinliyorum.
Daha doğrusu albümden üç şarkı belirledim, ha bire onları dinliyorum.
Çünkü üçü de bir şekilde ruh halimi yansıtıyor.
Bir insan adı “Ben Ölünce” olan şarkıyı ha bire başa alıp dinler mi?
En yakınınızda iki insan kanserle savaşıyorsa ve siz hiçbir şey yapamıyor, bu nedenle kendinizi aciz hissediyorsanız dinlersiniz...
Çünkü onları her ziyaretinizden, onlardan aldığınız her kötü haberden sonra ölümün soğuk yüzü olanca hızıyla çarpar suratınıza...

Yazının Devamı

1 erkek 50 sarışına karşı!

2 Ağustos 2008

Yakında Kanal 1’de ilginç bir yarışma başlayacak. Orijinal adı “Beat The Blondes” olan yarışmanın Türkçe adı henüz belli değil.
Bir erkeğin 50 sarışın kadına karşı yarışacağı bilgi yarışması aslında bir dönem Cine5’te Tamer Karadağlı’nın sunduğu yarışmanın bir benzeri.
O yarışmada bir kişi 100 kişiye karşı birden yarışıyordu. Bunda, bir erkek 10’ar kişilik gruplar halinde toplam 50 sarışına karşı bilgisini yarıştıracak.
Bir erkeğin karşısında 50 sarışın kadın olacak. Sarışın kadınlar bir erkeğe karşı gruplar halinde yarışacak.
Her seferinde aynı soru, hem erkeğe hem de karşısındaki 10 sarışına sorulacak.
Kızlardan yanlış yanıt verenler gidecek, erkek kalanlarla yarışmaya devam edecek. Karşısındaki 50 sarışını da eleyip birinci olan erkek 1 milyon YTL’nin sahibi olacak.

Yazının Devamı

Güzellerin, ‘güzel kadın’ tarifi de bir başka oluyor!

1 Ağustos 2008

Bir kadının kusursuz bir fiziğe sahip olması onun “güzel bir kadın” sayılabilmesi için yeterli midir? Tanrı’nın boş vaktine denk gelen her kadın, herkes için “güzel” midir?
Çarşamba günü Cafe Milliyet’te de haberini yaptığımız Fatma Nilgün Meral’in “güzel” görüp “En Güzel 21 Kadın ve Güzellik Sırları” kitabında yer verdiklerinin söyledikleri beni gerçekten de etkiledi.
İlk “özlü söz” Ayşegül Aldinç’ten: “Aşkın kadını güzelleştirdiğinden şüphesi olan var mı?”
Ya Gila Voos’un şu sözlerine ne demeli? “Güzellik bir artıdır; onu kullanma becerisi de insana kalmıştır. Ayrıca bir bütündür; fiziksel ve ruhsal olarak. İnsanın bir enerjisi, gözünün feri vardır. Onlar olmadan güzellik vazoda 24 saat geçirmiş çiçeğe benzer. Hâlâ güzeldir ama çok şey kaybolup gitmiştir.” Voos’tan bir ilginç söz daha: “En güçlü cerrah aşk...”

Yazının Devamı

Prenses Caroline Ege’de Mavi Tur’da

30 Temmuz 2008



Burası Göcek’in açıkları... Ege’de Mavi Tur’a çıkanların mutlaka uğradıkları bir koy...
Koya demirli yatlardan biri Galatasaray Futbol Kulübü’nün Başkanı ve işadamı Adnan Polat’a ait... Bir owner suit, bir VIP ve iki misafir kabini, iki salon, sauna ve jakuzili Adnan Polat’ın yatının yanına demirleyen yattakiler ise Ege Denizi’nde Mavi Tur’a çıkan ise Monaco Prensesi Caroline ve eşi Hannover Prensi Ernst-August’tan başkası değildi. Geride bıraktığımız hafta sonunu Samim Baki’nin sahibi olduğu Cobra Yacthing tarafından üretilen 38 metre boyundaki Maisha adlı yatla Göcek’te geçiren Adnan Polat ve misafirleri, dünyanın en küçük ama bir o kadar da zengin ülkelerinden Monaco’nun Prensesi Caroline ile aynı ortamı solumanın keyfini yaşadı.  Monaco Prensesi Caroline ile eşi, Pacha adlı yatlarıyla çıktıkları Mavi Tur’da, takımları Monaco’yu 1989 yılında Şampiyonlar Ligi’nden eleyerek tarih yazan Galatasaray’ın yeni başkanının bulunduğu yatın yanına demirlemesi hoş bir tesadüftü.


Ro

Yazının Devamı

Çiller’e benzemedi ama bizi benzetti!

28 Temmuz 2008

Çiğdem Savaş adlı mankenin, “Cumhuriyet Kadınları” defilesinde canlandıracağı Tansu Çiller’e benzemek için bıçak altına yatması nereden bakarsanız bakın hedefi 12’den vuran bir PR çalışması...
Çiğdem Savaş, Tansu Çiller estetiği bahanesiyle medyayı bir güzel kullanıp yıldızını parlattı. Bu iş operasyonun yapıldığı hastaneye de yaradı.
80’li yılların vamp yıldızı Ahu Tuğba, “Reklam için çiğ tavuk bile yerim” diyordu, günümüzde yıldız olmak isteyenler tavuk yerine kendini kestiriyor.
Çiğdem Savaş’ın amacı salt “Cumhuriyet Kadınları” defilesine Tansu Çiller’e benzeyen biri olarak çıkmak olsaydı, bu denli bir zahmete ve acıya katlanmazdı.
Çünkü plastik makyaj diye bir şey var...
Hollywood yıldızları oynadıkları filmlerde kılıktan kılığa giriyor.
Bu nedenle hiçbir oyuncunun bıçak altına yattığını gördünüz mü?

Yazının Devamı

Başarmak için inanmak şart

26 Temmuz 2008

Bu hafta okuduğum bir kitap, bir söyleşi ve izlediğim bir TV programı, dünyanın neresinde olursa olsun şöhrete giden çoğu yolun tesadüflerle dolu olduğuna beni bir kez daha inandırdı.
İşte bizden bir örnek.
Ünlü radyocu “Gezegen Mehmet”, marangozluktan yerel bir radyoda boğaz tokluğuna başlayan ve kısa sürede Türkiye’nin en sevilen radyocusu oluşunun öyküsünü “Mehmet’in Gezegeni  Gemileri Yaktım” adlı kitapta topladı.
Mehmet Akbay’ın sadece radyoculuk macerası değil, çocukluk  gençlik dönemi ve ailesiyle ilişkisi de arabesk filmlere taş çıkartacak türden dramlarla dolu.
Gaziantepli marangoz ustası Mehmet’in Muğla’nın ilçesindeki Ortaca FM’den Marmaris’teki bir başka yerel radyoya geçişi, oradan Kral FM’e uzanan serüveni, bir insanın istedikten sonra neleri başarabileceğinin de göstergesi...
Selis Kitaplar’dan çıkan “Gemileri Yaktım” sıfırdan zirveye çıkan bir radyocunun serüveni olduğu kadar aynı zamanda bu işe sevdalıların da

Yazının Devamı

Şahan Gökbakar’a 4 MİLYON DOLAR

25 Temmuz 2008

Şahan Gökbakar, ilk sinema filmi “Recep İvedik”le Cem Yılmaz’ın “G.O.R.A.”sını gişede solladı.
Ancak Gökbakar’ın ilk Turkcell reklamından aldığı para Cem Yılmaz’ın Türk Telekom’dan aldığının gerisinde kaldı!
Şimdiye kadar bu konuda çıkan haberlere göre Türk Telekom, Cem Yılmaz’la bir yıllık kampanya yüzü olması karşılığında 5 milyon dolara anlaştı.
Taraflar şimdiye kadar bu bilgiyi yalanlamadı.
Turkcell’de sağlam bilgi kaynakları olduğu anlaşılan yahoyt.com adlı bir internet sitesi var. Bu sitenin yazdığına göre Turkcell’in bir yıllık kampanya yıldızlığı karşılığında Şahan Gökbakar’a ödeyeceği para 4 milyon dolar.
Benim istihbarat kaynaklarım ise Cem Yılmaz’ın Türk Telekom’la 3.5 milyon dolara, Şahan Gökbakar’ın da Turkcell’le 2.5 milyon dolara anlaştığını söyledi.
Bu paralar, iki telefon devinin bütçelerine göre çok fazla görülmeyebilir, ama nereden bakarsanız bakın telaffuz edilen paralar büyük paralar.

Yazının Devamı