Bu köşeyi takip edenler bilirler, özel hayatın sınırlarını ihlâl eden konulara girmek pek tarzım değildir.
Ancak bazen öyle ilginç şeyler oluyor ki, kayıtsız kalmak da mümkün olmuyor.
Son günlerde, magazinle uzak yakın hiçbir alakası olmayan işadamlarından, üst düzey yöneticilerden öylesine istihbaratlar daha doğrusu dedikodular duyuyorum ki, şaşırıp kalmamak elde değil.
Kimi diyor ki, “Sadettin Saran’la Hülya Avşar gizlice evlendi”, kimi “Sadettin Saran, Ankara’da bir modacı var dün akşam onu getirtti, nikâh kıyafetlerini o modacıya hazırlattı” dedi... Kimi de, “Yurtdışında evlendiler” deyip, konsolosluk adı bile verdi.
Söyleyenler sözüne itibar edilen insanlar olmasa kulak arkası yapıp geçeceğim. Ancak hepsi de bu bilgileri çok sağlam kaynaklardan aldığı iddiasında...
Sağı solu belli olmaz
Hülya Avşar, her şeyi aleni yaşayan biri ama bir o kadar da sürprizleri seven bir star...
16 Haziran 2008 tarihinden itibaren Türk televizyonları bir çöpçatan programına daha kavuşacak.
“Her kanalda zaten bir evlilik programı vardı, hangi kanal bu konuda eksik kaldı ki?” diyebilirsiniz, hemen söyleyeyim...
Safiye Soyman-Faik Öztürk ikilisinin sunacağı program Kanal 1’de başlayacak.
Soyman-Öztürk ikilisinin programı 16 Haziran 2008’den itibaren ekranda olacak ama proje bayağı eski.
“Hep Seni Aradım” adlı programının yapımcısı Ahmet Çelenk, “Biz bu projeyi aslında iki yıl önce hayata geçirecektik ki o zamanlar evlilik programı diye bir şey ekranlarda yoktu. ATV ile de anlaştık, dekoru bile hazırladık ama kanal yönetimindeki değişim nedeniyle program hayata geçmedi. Sonra Flash TV’nin sahibi Ömer Göktuğ’la konuştuk. Ama o da daha sonra bizim proje yerine ‘İzdivaç’ı yaptı” dedi.
Çelenk’in söylediğine göre Soyman ile Öztürk’ün sunacağı “Hep Seni Aradım” özü itibarıyla “evlilik programı” ama şu an ekranlarda olanlardan
Birkaç gün önce bir yemekte karşılaştım Mustafa Oğuz’la... Mustafa Oğuz gibi her zaman şapkasından tavşan çıkarma konusunda mahareti olan bir organizatör ve yapımcıyı bulunca da sormadan edemedim haliyle, bu yaz neler yapacak diye?
Televizyon için bu yaz için hazırladığı bir proje olmadığını, “Sıla” dizisi yeni yayın döneminde dört bölüm yayınlandıktan sonra biteceği için yeni yayın döneminin yeni projeleri üstünde çalıştıklarını söyledi.
“Sıla” dizisinin çekildiği Mardin’de dizi adına bir ilköğretim okulu yaptırmanın mutluluğunu yaşayan Oğuz, yine bir hayır projelerinin olduğundan söz etti. Oğuz, “Bu kez sağlık ocağı yapacağız Mardin’de. Haftaya temelini atmak için gideceğiz” dedi.
Mustafa Oğuz, 19. Most Açıkhava Konserleri’ni de temmuz ayında gerçekleştireceklerini anlattı.
Biletleri Biletix’ten satışa çıkan konserlerde Haris Alexiou, Candan Erçetin ve Sezen Aksu sahneye çıkacak. Aksu, beş konser verecek bu yaz Harbiye
Haziran ayının son haftasında Show TV’de başlayacak “Şarkı Söylemek Lazım 2”nin kadrosu “üç aşağı beş yukarı” belli oldu.
Önceki gün öğle yemeği için Dükkan’da buluştuğumuz Medyapım’ın ortağı Fatih Aksoy ve projenin sorumlusu Fatih Cesur’un verdiği bilgiye göre “Şarkı Söylemek Lazım”ın ikincisine yarışmacı ya da yarışmacının koçu olarak katılacaklar şunlar:
Safiye Soyman, Faik Öztürk, Müslüm Gürses, Leyla Bilginel, Songül Karlı, Uğur Arslan, Ege, Berdan Mardini, Arda Kural, Betül Demir, Sema Öztürk, Müşerref Akay, Güler Kazmacı, Seda Akman, Başak Sayan, opera sanatçısı Zafer Ertaş ve Tan.
“Şarkı Söylemek Lazım”ın ilki bayağı ses getirmişti.
Kadro fena değil.
O nedenle bu da ses getirecek gibi, ama şöyle bir şansızlığı var.
“Şarkı Söylemek Lazım”ın ilki, televizyonlar için “yüksek sezon” sayılan bir dönemde yayınlanmıştı.
Cengiz Semercioğlu, Kelebek’te “Binbir Gece” dizisinin dünyada bir ilke imza atıp, finalinin canlı yayınlanacağını yazdığında doğrusunu söylemek gerekirse ben bunu niye atladım diye hayıflandım.
Çünkü böylesine özel bilgilere ulaşıp, onları kamuoyu ile paylaşmak ayrı bir zevk.
Yapımcılar, yönetmenler, oyuncular ve de set ekipleri, bir ayda çekilen bir sinema filmi uzunluğundaki dizi bölümlerini yetiştirebilmek için haftanın 7 günü gece gündüz çalışmaktan dert yanarken, “Binbir Gece” gibi iddialı bir dizinin finalinin canlı olması, nereden bakarsanız bakın ilginç bir fikir.
Ancak “Binbir Gece”nin finaliyle ilgili aldığım son bilgi, “canlı yayın” projesinin sadece bir fikir olarak kaldığı, hayata geçemeyeceği şeklinde.
Kanal D Genel Müdürü İrfan Şahin’e sordum “Binbir Gece”nin finalinin her zaman olduğu gibi banttan mı, yoksa bilmem kaç kamerayla yapılacak çekimler sayesinde canlı mı yapılacağını...
Şahin, “Söz konusu bölümde bir düğün
Yıl 1999
Nuri Bilge Ceylan, 36. Antalya Altın Portakal Film Yarışması’nda “Mayıs Sıkıntısı” filmiyle kazandığı “Altın Portakal”ı almak için sahneye çıktığında üzerinde böyle spor bir kıyafet vardı.
Yıl 2003
Ceylan’a “Altın Portakal”ı bu kez “Uzak” getirdi. İlk ödülden sonra kıyafet yüzünden eleştirilen Ceylan, söylenenlere inat, ödül törenine spor bir kıyafetle gitmeyi tercih etti.
Bilgisi, görgüsü, fiziği, eğitimi yerinde ama üstüne başına bakmayan savruk bir hali vardı. Sanki sihirli bir el değdi ve onu kendine getirdi.
Ciner Grubu’na geçince güvenlik görevlisinden genel yayın yönetmenine kadar her şeyi değişen HABERTÜRK’te eski dönemden kalan tek ekran yüzü olmayı başaran Özlem Gürses’in kendine güveni de artmış olacak ki, eskisine oranla daha omurgalı bir duruş sergilemeye başladı.
Eskiden Ali Saydam’la program yaparken attığı kahkahalarıyla meşhurdu.
HABERTÜRK ondan daha iyi kahkaha atan Saba Tümer’i alınca Özlem Gürses, “Ekrandaki Güzide Kasacı’lık misyonu”nu ona devredip amazonların tarafına geçti.
Eskiden annesinin ya da anneannesinin sandığından ne bulduysa giyip, “Üstüme başıma değil, benim içime, söylediklerime bakın” umursamazlığındaki Gürses’in giyim kuşamı da daha bir modernleşti.
Gürses, artık ekranın hakkını veren, ekrana yakışan bir televizyoncu oldu.
TRT 1’de yayınlanan Prof. Dr. Bengi Semerci’nin “Yaşam Sohbetleri” programına konuk olan son günlerin en gözde yıldızı Tolga Çevik’in yaptığı açıklamalardan birkaçı bir hayli dikkatimi çekti.
“Komedi Dükkanı” ile yakaladığı “maximum” şöhretle milyonların gönlünde taht kuran son yıldız olan Tolga Çevik, apolitik ve kayıp bir gençlik geçirdiğini o nedenle de siyasi fikrinin olmadığını, siyaseti de çok sıkıcı bulduğunu söyledi.
Bengi Semerci, “Şöhret ve paraya hemen ve kısa yoldan kavuşmak isteyen gençler hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna ise Çevik, şu yanıtı verdi:
“En sondaki fotoğrafa bakıp her şeyin kolay elde edildiğini sanmasınlar. Hayat benim için çok kolay olmadı. Bir ara küsmüştüm ama iyi olmak için iyi iş yapmak gerektiğini anladım.”
Tolga Çevik’in söylediği, “İyi olmak için iyi iş yapmak gerektiğini anladım” sözü aslında çok önemli... Tolga