MESAM ve MSG kapatılmalı tek meslek birliği kurulmalı

23 Mayıs 2008

MESAM’dan istifa edip MSG’ye geçenlerin basın toplantısı yaptığı gün MESAM’cılar dört sayfalık basın bildirisi kaleme alıp medyaya servis etmiş, hatta istifacıların toplantı yaptığı salondaki her sandalyeye bile o bültenden birer tane koydurmuştu.
Bu kez MESAM’ın basın toplantısı yaptığı gün MSG yönetimi üç sayfalık bir bildiri yayınlayıp MESAM’ı ağır bir dille suçladı.
MSG yöneticileri işi daha da ileri götürüp başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere MESAM’ı denetleyecek tüm birimleri göreve çağırdı. MSG yönetimi açık ve net bir şekilde MESAM’ı Kültür Bakanlığı’na ispiyonladı.
MESAM yöneticileri de yaptıkları basın toplantısıyla kendilerine yönelik eleştirilere aynı üslupta cevap verdi.
Eser sahipleri de şikâyetçi
Yeri gelmişken bir kez daha vurgulamakta yarar görüyorum. Bu “kayıkçı kavgası” ne MSG’ye yarar sağlayacak ne de MESAM’a... Aksine bu kavga böyle sürdükçe sadece iki meslek kuruluşu değil, onlara

Yazının Devamı

Konser düzenlemek RTÜK’ün işi mi?

21 Mayıs 2008


Pazartesi günü Petek Dinçöz’ün menajeri Evren Ersoy’dan gelen   e-postada aynen şunlar yazılıydı:
“Petek Dinçöz ve Kutsi, RTÜK’ün düzenlediği konserde sahne alıyor!..
RTÜK ve Ankara Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen ’19 Mayıs Gençlik Şöleni’nde genç assolist Petek Dinçöz ve romantik şarkıların prensi Kutsi sahne alacak!...
Ankara Anatolia Gösteri Merkezi’nde saat 14.00’da Kutsi’yle başlayacak ve 15.30’da Petek Dinçöz’ün sahne alacağı ’19 Mayıs Gençlik Şöleni’ TRT 2 ve TRT Int’ten de naklen yayınlanacak.”
Adım gibi biliyorum, bu konuyu ele aldım diye yine RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın tansiyonu fırlayacak...
Akman telefona sarılıp, “19 Mayıs nedeniyle Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü’nün gençlik şölenine katkı sağlayıp, Ankaralılar’a bir güzellik yapalım dedik, yine eleştiri konusu olduk” diye sitem edecek, ama ne yapayım?

Yazının Devamı

Tayland’dan geldi “İzdivaç”ta eş aradı

19 Mayıs 2008

Cuma günü arkadaşımız Bayram Kaygusuz, cep telefonuma SMS atmasa böyle bir şeyden haberdar olmayacaktım.
Gerçi reytingi yüksek bir program olduğu için seyreden çok olmuştur, ama ben yine de izlememiş olanları bilgilendirme adına söyleyeyim.
Konumuz Star TV’de ekrana gelen “Esra Erol’la İzdivaç” programının artık uluslararası bir hal alması.
İster inanın, ister inanmayın, cuma günü “Esra Erol’la İzdivaç”ta 38 yaşında Taylandlı bir kadın vardı kendine bir Türk koca arayan.
“Dünyanın bir ucundan taaa Tayland’dan nasıl haberdar oldu Türkiye’deki çöpçatan programından?” diyebilirsiniz, haklısınız.
Udom adlı kadın bu programdan kendisi gibi Tayland’da yaşayan bir Türk kadın arkadaşı sayesinde haberdar olmuş.
İki kez evlenip boşanan, iki evliliğinden biri 15, diğeri 18 yaşında iki çocuk sahibi olan Udom, üçüncü eşinin ille de Türk olmasını istediği için daha önce kendi çevresinden böyle bir kısmet arayan Türk arkadaşı, “Gerçekten

Yazının Devamı

Bu seslere kulak verin!

17 Mayıs 2008

Epeydir böyle bir yazı yazmamıştım. Daha doğrusu beni böyle bir yazı yazmaya itecek sesler dinlememiştim.
Son günlerde dinlemekten büyük keyif aldığım iki sesten bahsedeceğim size...
Bu seslerden biri Dilek Türkan.
“Dilek Türkan da kim?” dediğinizi duyar gibiyim.
Haklısınız.
Öyle meşhur biri değil.
Repertuvarlarına aldıkları şarkıları her albümde başka bir soliste yorumlatan “İncesaz”ın dördüncü çalışması “Mazi Kalbimde”nin solisti Dilek Türkan, aslında Kültür Bakanlığı Korosu solistlerinden...

Yazının Devamı

Bir filmin sahibi kimdir?

16 Mayıs 2008

 Bugün vizyona giren “O... Çocukları” filminin afişindeki “Bir Selay Tozkoparan Yapımı” yazısı Film Yönetmenleri Derneği’ni fena halde kızdırdı.
Dernek Başkanı Mustafa Altıoklar, medyaya gönderdiği “Bir filmin sahibi onu yaratandır” konulu açıklamada şu görüşlere yer verdi:
“Yönetmenliğini Murat Saraçoğlu’nun yaptığı, senaryosunu Sırrı Süreyya Önder’e ait olan ‘O... Çocukları’ filminin afişlerinde yapımcı; ‘Bir Selay Tozkoparan’ filmi ibaresini kullanarak kendisini eser sahibi olarak göstermiş ve yaratıcıların fikri hak mülkiyetine tecavüz etmiştir. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Kanunu madde 1-b’de tanımlandığı üzere, bir eserin sahibi eseri meydana getiren kişidir. Madde 8’de ise sinema alanında eseri meydana getiren kişilerin sadece ‘yönetmen, senaryo yazarı ve özgün müzik bestecisi’ olduğunu tanımlanmıştır.
Film Yönetmenleri Derneği olarak uygulamayı şiddetle kınıyor, derhal afiş ve benzerlerinin değiştirilerek yanlışlığın düzeltilmesini bekliyor,

Yazının Devamı

Ağustos ayı Tarkan’la daha da sıcak olacak!

14 Mayıs 2008

Tarkan’la Doritos’un yolları 13 yıl sonra yeniden kesişti... Amerikalı cips markası Doritos’un, Panço’yu satın alarak Türkiye pazarına girdiği dönemde kampanya yıldızı olarak kullandığı Tarkan, bu yaz da yine Doritos’la anlaştı.
Doritos’un, “Doritos nerede müzik orada!” kampanyası 15 Mayıs Perşembe, yani yarın akşam Discorium’da kamuoyuna tanıtılacak.
Tarkan’ın da sahneye çıkıp üç şarkı söyleyeceği tanıtımda Doritos Tarkan konser serisinin hangi illeri kapsayacağı, Tarkan hayranlarının bu konserlere nasıl katılabilecekleri açıklanacak.
“Perşembe akşamki toplantının bilgileri cuma gününden önce medyaya yansımaz, bu bilgileri almak için ben o kadar bekleyemem” diyenlerdenseniz size bir kamu hizmeti daha...
Sizin için o konser programını ve konsere gidiş koşullarını öğrendim.
Tarkan’ın ağustos sıcağında Bursa’da başlayıp İstanbul’da final yapacağı konseri izlemek isteyenler Doritos paketlerindeki puanları toplayacak. 10 puanı bulan konsere bir bilet hakkını elde edecek.
Yani 10 paket Doritos cipsi

Yazının Devamı

Hedefteki adam

12 Mayıs 2008

MESAM’dan istifa eden 35 müzik eseri sahibinin cuma günü The Plaza Otel’de basın toplantısı vardı.
MESAM yönetimini suçlayarak istifa eden bu insanların eteklerindeki taşları görmek için basın toplantısının yapılacağı salona 10 dakika önce gittim.
Salondaki her sandalyenin üstünde MESAM’ın dört sayfalık “Basın Duyurusu” vardı. MESAM’ın yaptığı bu eylem hiç de şık olmayan bir eylemdi.
İstifacıların toplantı yapacakları salona bile hâkim olamaması da işin bir başka ilginç yanıydı.
MSG’den bir görevli sandalyelerdeki MESAM bildirisini topladıktan yani salon temizlendikten sonra da İlhan Şeşen ve Fatih Erkoç’un başını çektiği istifa ekibi salona teşrif etti.

Yazının Devamı

Böyle bir program Türkiye’de olur mu?

10 Mayıs 2008

Baştan söyleyeyim; iki ucu keskin bıçaktan hassas bir konu bu...
İsveç’te yayımlanan ve bu ülkede büyük ilgi görünce 10 ülkeye satılan bir program “In a Different Part Of Koping”...
Program aslında dört “idiot”un yarı belgesel hayatı...
Ağır zekâ geriliğine sahip ama eğitilince kendi ihtiyaçlarının çoğunu karşılayabilen insanlar, kameralarla donatılmış bir evde toplanıyor.
İki kadın ve iki erkekten oluşan grup, nereye giderse gitsin, kameralarla izleniyor.
Programın açıklanan amacı şu:
Bu insanları hapsedildikleri evlerden çıkarmaları için aileleri yüreklendirmek.

Yazının Devamı