Gümüşlük dalga sesine hasret

11 Haziran 2025

Bazı yerler var, o kadar güzel ve özeller ki insanlar bozmak için ne kadar uğraşırsa uğraşsın bu güzellik yok olmuyor. Ama uğraşıyoruz yani, bu bir gerçek. Bodrum - Gümüşlük bunlardan biri mesela. Her ayak bastığımda yurtdışında karşımıza böyle bir yer çıksa nutkumuz tutulur, diye düşünüyorum. Küçücük bir koy, deniz, doğa, tarih, ne ararsan konsantre olup içine sığışmış. Güneşin doğuşu büyülü, ayın batışı nefes kesici, bir güzel rüzgârı var, hiç kavrulmazsın, şıkır şıkır denizi, sahilde balık lokantaları, zeytin ağaçları, limonu, mandalinası, ılgın ağaçları, kauçukları… İnci tanesi gibi bir köy. Hani ne istersin ki başka? Bangır bangır bir müzik değil herhalde…

Ben Gümüşlük’e gelmeye başladığımda – ki çok eskilerden değilim - burada müzik yoktu, neredeyse. Bir Jazz Cafe vardı sahilde haftada iki-üç gün adından anlaşılacağı gibi caz dinleyebileceğiniz, bir de Özak vardı koyun sonunda, orada da arada bir konserler olurdu. Yani

Yazının Devamı

İyilik insanın içini ısıtır

9 Haziran 2025

İnsanların her an patlamaya hazır bombalar gibi dolaştığı, öfkeli, siniri bozuk bir dönem yaşıyoruz. Haber bültenleri kâbus senaryolarını aratmıyor, sosyal medya iyiden iyiye bir hoyratlık, parmak sallayıp had bildirme alanına dönüşmüş durumda. “Sinirim burnumda, nereye patlasam acaba” diye dolaşıyor insanlar sanki. Neyi yaptıkları için kızsam, neyi yapmadıkları için azarlasam… Bayram gelmiş, en klişesinden bir mesaj yazsam… “Küslerin barıştığı, dargınlıkların geride kaldığı… Mübarek…” Sonra kimler bayramı kutlamamış ona baksam ve onlardan hesap sorsam... İlla bir ayrışma noktası bulsam yani.

Bu bayram, gördüğüm bütün topluca gönderilen süslü bayram tebriklerinin, videolu whatsapp mesajlarının, şatafatlı instagram post’larının arasında tek bir görüntü güldürdü yüzümü. TYT Türk Haber stüdyolarında, ana haber bülteninin sonunda, sunucu Emre Buga beş tane yavru kediyle çıktı seyirci karşısına. Anneleri de yanlarında. “Kanalımızın güzel kızı

Yazının Devamı

Cennetin kapısından kovulmamak için

4 Haziran 2025

Bir konser ancak bu kadar unutulmaz olabilirdi. Guns N’ Roses aylarca beklendi, sonunda geldi ve BKM organizasyonuyla Beşiktaş Tüpraş Stadyumu’nda gerçekleşen konserle herkesin kalbini kazanıp gitti. Birçok detay okuduk haklarında, gelmeden önce. İstanbul’a 100 bavulla geleceklerini, kuliste kadın emeğiyle hazırlanmış yastıklar ve doksan yıllık gül desenli halılarla karşılanacaklarını, grup üyelerinden Duff McKagan’ın eşi süper model Susan Holmes’un kulis görüntülerine hayran kaldığını, grubun şarkılarından melodiler taşıyan kutularda lokumlar ve 24 farklı gülden elde edilen ‘Rose of Anatolia’ yağının hediye olarak düşünüldüğünü…

Hepsi pek güzel ama Guns N’ Roses’ın 2 Haziran İstanbul konserinden ne kalacak geriye? 15 yaşını dolduramamış bir çocuğun ışıl ışıl gözleri ve bir stadyum dolusu ateş böceği gibi geceyi aydınlatan yıldızlar. 24 Ocak 2025’te Kadıköy’de uğradığı vahşi saldırı sonucu hayatını kaybeden, o günden beri vicdan sahibi her kalpte bir ağrı olarak yaşayan Mattia Ahmet

Yazının Devamı

Kırk yıllık hatırıyla kahve

2 Haziran 2025

Kahve tuhaf bir alışkanlık, insanda tadından önce adıyla muhabbet çağrıştıran bir içecek. “Hadi bir kahve içelim” bir sürü şey demek, her şeyden önce de sohbet edelim demek. Çay tutkunları için de çay öyle tabii ama bugün konumuz kahve, ben de sabahları zaten yüksek olan kortizol hormonunu (stres hormonu olarak da biliniyor) artırdığı için önerilmese de kahvesiz güne başlayamayanlardanım. Bence kokusunun verdiği mutluluk onu dengeliyordur. Elimde öyle iki kitap var ki; bu mutluluğu katmerlendiriyor: “Topraktan Fincana Kahve”, “Fincandan Lezzete Kahve”. Gastronomi yazarı ve kahve eğitimcisi (Okan Üniversitesi bünyesinde Türkiye’nin ilk üniversite seviyesinde kahve eğitimcisi olarak ders veriyor) Cenk R. Girginol’un Gourmand World Cookbook Awards tarafından ‘The Best of The Best’ dahil pek çok ödüle layık görülen iki kitabı Mundi Kitap tarafından yenilenerek basılmış.

Her şeyden önce, bir ‘yeniden başlama’, bir hayal kurup gerçekleştirme hikâyesi

Yazının Devamı

“Keşke yoktur ama keşke olsaydı”

28 Mayıs 2025

Sahneye son çıkışı, alkışları son kucaklayışı ve seyirciye söylediği son sözler… Şubat ayıydı, Caddebostan Kültür Merkezi tıklım tıklım dolu, İlhan Şeşen’in 55. sanat yılını kutlamak için toplanmış herkes; ailesi, dostları, meslektaşları, şarkılarını söylemiş genç müzisyenler… Bütün salon büyük bir coşkuyla “Ankara’dan Abim Gelmiş” söylüyor, İlhan Şeşen sahnede oturuyor, ömrünün uzun bir kısmında yol arkadaşı olmuş yeğenleri, grup arkadaşları Gökhan Şeşen ve Burhan Şeşen iki yanında, onları hep gördüğümüz gibi. Alkışlar durmuyor. Sonunda dedi ki “İnsanın keşke daha çok yaşasaydım diyesi geliyor. Ama bir şarkım var, en beğendiğim satırı şöyle: ‘Keşke yoktur. Ama keşke olsaydı”.

Bu netlik, bu açıklık, bu kimine acımasız gelebilecek gerçekçilik bence İlhan Şeşen’in kendisini de şarkılarını da farklı kılan yanlarından biriydi. Lafı dolandırmaz, gereksiz süslemelere kalkışmaz, söyleyeceğini dosdoğru ama sanki daha önce hiç söylenmemiş şekilde

Yazının Devamı

Quiz Night’lar neden seviliyor?

26 Mayıs 2025

Hayattaki en eski arkadaşım bana “Benimle İbrahim Selim’in gecesine gelir misin?” deyince sorgusuz sualsiz “tamam” dedim. Kimseyi ikna edememiş, onu da hiç anlamadım. Meğer Nişantaşı Komedi Kulüp By Brothers’da gittiğimiz bir ‘quiz night’ imiş, gelmek istemeyenlerdeki de “Bize soru soracak” gerilimi. İçimden “Katılmayıveririm, kenardan izlerim, ne olacak” diye geçirdiğimi ve kısa sürede kendimi hırslı bir yarışmacı olarak bulduğumu itiraf etmeliyim. Bu quiz night’ların neden bir süredir bu kadar popüler olduğunu anlamış bulunuyorum.

Önce masalarımızda yerimizi alıyoruz, tahtamız, kalemimiz, silgimiz hazır. Bir de bayrak var, onu kaldıran “Benim size göstermek istediğim bir yeteneğim var” demiş oluyor ki bence pek gerekli bir şey değil. Ya da biz ‘yetenek’ konusunda kesat bir geceye düştük. Kendimize birer grup adı seçiyoruz ve birazdan İbrahim Selim sahneye çıkıp geceyi başlatıyor. Arada mikrofon dolaştırarak gelenleri tanıyor – tanıtıyor, bu gece avukatlarla dolu mesela, bir yandan da soruları sormaya

Yazının Devamı

Kalbi çalınan Ceylan’ın masalı

19 Mayıs 2025

Küçük bir çocuksunuz, “Pamuk Prenses ve 7 Cüceler” masalını dinlediniz, neler öğrenirsiniz? Bir kere güzelliğin (ve beyazlığın) bu dünyadaki en önemli şey ve de başa bela olduğunu. Pamuk Prenses adı üstünde bembeyaz tenli, elma yanaklı, kiraz dudaklı bir kızdır. İkincisi ‘üvey anne’ bütün kötülüklerin anasıdır, adı falan yoktur, ‘kötü kalpli kraliçe’ diye anılır. Kral ölünce hemen kızına eziyet etmeye başlar, güzellik takıntılı olduğu için her gün sihirli aynasına “Benden güzeli var mı bu dünyada?” diye sorar, günün birinde “Var hanım var, Pamuk Prenses var” cevabını alınca da onu ortadan kaldırmaya karar verir.

Hemen avcıya emir verir, “Al bu kızı ormana götür, öldür, kalbini de çıkarıp bana getir ki öldürdüğüne inanayım” der. Dikkat, orman tehlikeli bir yerdir. İşi can almak olan avcı ise aslında vicdanlı biridir, bakar bakar Pamuk Prenses’in ‘güzelliğine ve masumiyetine’ kıyamaz, onu

Yazının Devamı

Hafızayla sınanan sevgi

14 Mayıs 2025

Aslında her şey son derece sıradan bir şekilde başlıyor. Hadi sıradan demeyelim de ‘bildik’ şekilde. Bir kadın ve bir adam barda tanışıyorlar. Tom piyano çalıyor, Viv de eğlenmeye gelmiş. Sonrası işte uzaktan bakışma, gürültülü müzikte tanışma, ufaktan çekişme, birlikte dans etme… Ayrılırken de bir son dakika hamlesi olarak telefon numarası alma. “Ben çaldır” değil, numara ezberleme dönemi: “84-90-62-74”. Kuvvetli bir hafıza sayesinde başlayıp bir gün gene zayıflayan hafızayla sınanacak ömürlük bir ilişkinin başlangıcı.

Arasında büyük çıkışlar ve inişler, mutlu ve mutsuz günler, sevişmeler ve kavgalar, kıyısından dönülen ayrılıklar ve barışmalar var. Her uzun ilişki gibi bir anlamda. Tom’un kızına söylediği gibi “Birin sevmek, onu her zaman, her koşulda seveceğin anlamına gelmiyor. Hatta bazen bunu yapmak o kadar zorlaşıyor ki… Ama birini gerçekten seviyorsan, üstesinden geliyorsun. Bir yolunu bulup atlatıyorsun ve bu seni daha iyi biri yapıyor”. Bir gün sevgilerinden daha

Yazının Devamı