Irkçı hakemin lisansını yakın

10 Aralık 2020

Bizim kulvarda ‘ırkçılık’ başta olmak üzere ‘şike’ en büyük suçtur.

FIFA ve UEFA bu konularda asla taviz vermez, ağır yaptırımlar uyguladığını biliyoruz, yaşıyoruz. Evet, önceki akşam Paris’in ünlü stadı Parc Des Princes’de bu anlamda büyük bir skandal yaşandı. Başakşehir’in yardımcı antrenörlerinden Webo’ya dördüncü hakemin ‘Bu siyah adam’ diye konuşması ortalığı karıştırdı.

Başakşehir’in tecrübeli futbolcusu Demba Ba’yı iyi tanırız, tekme de yese gıkını çıkarmaz, ortalığı da ayağa kaldırmaz, öyle efendi bir oyuncudur. Bakın Demba Ba, dördüncü hakeme, “Kimseye bu beyaz adam demezsin. Bu adam dersin. Dinle beni. Niye ‘bu adam’ diyecekken, bu siyah adam’ diyorsun” diyerek adeta isyan etti, hatta çıldırdı.

Rumen hakemin beyninden ne geçiyordu o sırada bilemem, ama Demba Ba, isyanında yerden - göğe haklıydı. Bunun adı ırkçılıktır, ırkçılık... Bunun asla savunması dahi olmaz.

Uzun süreli tartışmalardan sonra Başakşehir, soyunma odalarının yolunu

Yazının Devamı

Zirveye ortak geldi

5 Aralık 2020

Beşiktaş’ı tanıyoruz, kuşkusuz en büyük özelliği pas trafiği. Özellikle rakip alandaki bu özelliği adamın başını döndürür. Hani istatistikler vardır, topa sahip olma yüzdesi diye. Doğrudur, gelin görün ki, bu özelliğini pozisyon ya da gollere yansıtamıyorsanız havada kalır! Artı, pas yaparak çıkarken, topu kaptırırsanız, onca emeğiniz çöpe gider, çöpe! Artı bu yarıda Kartal, vitesi de fazla büyütemedi, temposu öyle aman aman değildi!
Kartal, koca ilk yarıda Mensah’ın uzatma dakikalarındaki golü dışında hafızalarda kalan tek şutu N’Koudou’dan geldi!
Kasımpaşa, öyle ‘çantada keklik’ asla değil. Yeter ki boş alan bulsun, öyle çabuk ofansif oyunculara sahip ki, adamın başına çorap örer vallahi! Gelin görün ki, çok adamlı savunmayı tercih eden Kasımpaşa’da bu yarıda sadece bir şut atabildi, hepsi o kadar! Yani fırsatlar kovaladı, ancak karşısında Beşiktaş olduğunu unuttu sanırım! Niye kapanırsın arkadaş, biraz hücumu düşünsen fena mı olur?
HHH
Neyse ki 45+3’te

Yazının Devamı

Sahada kabadayı dışarıda kediymiş!

3 Aralık 2020

Bakın, Sergen Yalçın’ı en iyi tanıyanlardan biriyim. Bu tanışıklık taaa Beşiktaş altyapısından başlar.
Benim tanıdığım Sergen Yalçın öyle kolay kolay isyan etmez, ediyorsa mutlaka sağlam nedenleri vardır ki, öyle...
Efendim, Fenerbahçe derbisinde Sergen hocanın isyanı haksızlığadır... Hakem avantajı kesiyor, üstelik olgun bir atak. Hadi gel de isyan etme kardeşim! Fenerbahçe lehine verilen penaltı, penaltı mı, değil! Mert Hakan’ın çift sarıdan kızarması gerekiyor, hakem bunu da ‘es’ geçti. Souza’nın sertliğine övgü yağdıracak halim yok, kesin kırmızı kart, atamadı! Ama ondan önceki faul pozisyonuna ne demeli? Souza’nın isyanı ve de sertliğinin temelinde bir önceki pozisyon yatıyor.
Bazı yorumcular diyorlar ki, “Sergen Yalçın’ın atılması gerekirdi, hakem atamadı... Sumudica, Rumen ya onu rahatlıkla atıyorlar...”
Yapmayın, etmeyin Sergen Yalçın ile Sumudica’yı nasıl aynı kefeye koyuyorsunuz? Rumen hocanın kırdığı ceviz, bini geçti! Adam teknik direktör değil, tam bir provokatör! Her maçta mutlaka bir arıza

Yazının Devamı

Kartal, oynadı, inandı, kazandı

30 Kasım 2020

Haftanın derbisinde isterseniz, sadece ilk yarıyı şöyle bir kantara çıkaralım...
İstediğiniz kadar transfer şampiyonu olun, bu oyun öyle kadroyla - madroyla olacak iş değil, isteyeceksin, oynayacaksın, kazanacaksın!
Topla oynamaya bakıyorum, Beşiktaş rakibine oranla çok önde. Larin ve Aboubakar ikilisini tutabilene aşkolsun, fırtına gibiydiler.
Kartal’ın en önemli özelliği bu yarıda topu sürekli ayağa oynamasıydı. Yani Kartal çok akıllı bir oyun ortaya koydu, araya atılan toplarla Fenerbahçe kalesine indiler, nitekim Aboubakar, klasına yakışır iki gol attı. Atiba ise Gustavo’yu çok iyi marke etti, etkisiz kıldı.
Fenerbahçe’nin Cisse ile attığı gole bakmayın, onca kadro derinliğine karşın öyle aman aman pozisyon bulamadılar. Tabii ki Necip, iki hatasına karşın, o göbekte müthiş bir mücadele örneği ortaya koydu.
Özellikle ileriyle çıkışlarıyla tanıdığımız Gökhan Gönül’den gerekli kanat bindirmelerini göremedik, hatta çıkma şansını da fazla bulamadı. Örneğin Ozan Tufan ve de Sosa, sarı-lacivertli takımına katkı sağlayamadılar.

Yazının Devamı

Muhteşem dönüş

27 Kasım 2020

UEFA Ligi, neticede bir turnuva değil mi? Peki, böylesi bir turnuvada neden VAR sistemi uygulanmaz arkadaş? Her yerde var, bu kulvarda yok, hadi ordan!  UEFA Ligi, neticede bir turnuva değil mi? Peki, böylesi bir turnuvada neden VAR sistemi uygulanmaz arkadaş? Her yerde var, bu kulvarda yok, hadi ordan!  UEFA, sanırım bu ligi ciddiye almıyor! O zaman adama sormazlar mı, niye böyle bir organizasyona gerek duyuyorsun eyy UEFA! VAR’ı devreye sokun da, biz de kritik pozisyonları görelim, ona göre yorum yapalım!HHHUEFA Ligi’nde tek temsilcimiz Sivasspor, bir yanda pandemi (7) diğer yanda sakatlıklarla (1) boğuşuyor! Düşünün Sivasspor sahaya dört yedekle çıkmak zorunda kaldı! Çalımbay, elde-avuçta ne varsa, onu sahaya sürmek zorunda kaldı! Demem o ki, ideal on biri pandemi nedeniyle adeta yerle-bir olmuş Sivas’ın!Böylesi negatif tabloda, Sivasspor’dan öyle aman aman futbol beklemek bir haksızlık olmaz mı? Sahadaki futboldan çok, skor tabelası bizi ilgilendiriyor.Sivasspor’un ilk yarıdaki oyununa bu pencereden bakarsak, tempoyu yakalayamadığı

Yazının Devamı

Favorisiz bir derbi

26 Kasım 2020

Atiba Hutchinson; yaşına - başına baktığınız zaman, emekli olması gerekir değil mi? Dünyada ilerlemiş yaşına karşın, gençlere taş çıkartan oyuncu sayısı öyle sanıldığı kadar çok değil. Atiba çok özel bir oyuncu, en önemlisi çok profesyonel, ahlaklı ve de topla müthiş işler yapıyor. Bizim anladığımız dilden adam ‘kazma’ değil, bırakın gollerini bir kenara, asistlerine ne demeli?
Sinan Engin’in güzel bir benzetmesi var, bayıldım; “Heykelini dikmeye ne kum, ne de çimento yeter”...
Rıdvan Yılmaz, 19 yaşında pırıl pırıl bir genç ve de çok yetenekli... Çabuk ve de müthiş bir sol ayağı var. Başakşehir’in etkili oyuncusu Visca’yı öyle marke etti ki, Bosnalı yıldız kanat değiştirmek zorunda kaldı! Rıdvan üzerinde durulması gereken bir oyuncudur. Bu anlamda Sergen Yalçın’a büyük görev düşüyor...
Necip Uysal, soyadı gibi, sessiz - sakin ve uysal, nereye koysanız orada oynuyor, gıkı çıkmıyor. Hani bir söz vardır, “Her eve lazım” diye, bunu Necip’e uyarlarsak, “Her takıma

Yazının Devamı

Kartal zar zor!

22 Kasım 2020

Bu oyunda maçlar öncesinde kullanılan bir söz vardır, “Kağıt üzerinde favori” diye...
Bu iş öyle kağıtla mağıtla falan olmuyor... İsteyen, oynayan kazanır arkadaş, oynayan!
Sakın ola bu düşüncemize fanatizm olarak bakmayın. Kişisel olarak Beşiktaş’ta bu maç öncesinde kuşkularım da yok değildi.
Savunması yerle bir olmuş Kartal’dan söz ediyoruz. Sergen Yalçın hoca, elinin altındakilerden bir savunma bloğu oluşturmuş. Valla ilk yarıda aslanlar gibi kaleyi savundular, taa ki 81. dakikaya kadar. Gulbrandsen’in golüne ne diyeceğiz? Bitmedi, bir de 90 artı 4’teki aynı futbolcunun ikinci golünün adını ne koyalım, eyy savunmacılar!
***
Haaa Başakşehir’in ilk yarıdaki etkisiz futbolunda kuşkusuz, Kartal’ın üçüncü bölgede yaptığı müthiş baskıdır, gerisi detaydır. Aboubakar ilk yarıda belki pozisyon bulamadı, ama fizik gücünü müthiş kullandı, rakip savunmayı sadece huzursuz etmedi, gözdağı verdi gözdağı... Ve penaltıdan attığı golle, olası bir iş kazasına da set çekti Aboubakar...
***

Yazının Devamı

Yerli hocada harika bir jenerasyon geliyor

19 Kasım 2020

Günlük yaşamımızda, “Yiğidi öldür, hakkını yeme” diye sıkça kullandığımız bir atasözü vardır. Evet, bu atasözü bizim kulvar için biçilmiş kaftandır!

Hakkını yemek bir kenara, adamı ipe çekeriz, atmaca gibi fırsat kollar, üzerine çullanırız! Gerek iç hatlarda, gerekse Avrupa arenalarında büyük başarılara imza atan yerli hocalarımızın adeta çarmıha gerilmesini içime sindiremiyorum arkadaş! O kadar çok ki, hangisini yazsak? Eee, futbol böyle bir oyun, adamın başarılarına bakmazlar, fırsat kollarlar, fırsat!
Örneğin Mustafa Denizli... Üç büyük takımı şampiyon yapan tek hoca değil mi? Bu tarihi rekoru başka bir teknik adamın kırması mümkün mü? Hatta imkansız dersek abartmış olmayız.

Fatih Terim... Bırakın iç hatlarda apoletlerine taktığı yıldızları bir kenara, UEFA Kupası’nı ülkemize o kazandırmadı mı? O kupayı bizim jenerasyon gördü, yaşadı. Bir daha ülkemize gelir mi, gelmez mi bilemiyoruz? Artı tamı tamına üç kez Avrupa Şampiyonası finallerine A Milli Takımı

Yazının Devamı