Bi DÜNYA MUTLULUK DAĞITIYOR

12 Kasım 2012

Marmara Forum’a kurulan Coca-Cola Dünyası’nda ve 15 Kasım’da satışa çıkacak H&M Maison Martin Margiela koleksiyonunda bakın neler var?

Üç kubbeli, kırmızı beyaz dev bir çadırın önündeyim. Kapıda bembeyaz bir kutup ayısı karşılıyor bizi. Yok, benzetme yok. Haftanın gündemiyle hiç ilgisi yok. Coca-Cola’nın sevimli kutup ayısı bu. Coca-Cola Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya bölümü başkanı Galya Frayman Molinas ve Kurumsal Pazarlama Direktörü Beyza Ergen’le Coca-Cola Dünyası’nı gezmek üzere Bayrampaşa’daki Marmara Forum’un önündeyim.
Burada kurulan dev çadırda hem 126 yıllık Coca-Cola tarihine yolculuk yapıyor, hem de dev panoda Coca-Cola kabarcıklarına yazılmış yılları yakalayarak, Türkiye tarihine de yolculuk yapabiliyorsunuz. Mutluluk monitöründe kendi fotoğrafınızı çekip dev bir şişenin üzerinde kabarcıkları kendi fotoğrafınızla süsleyebiliyor, boyunuza göre ayarlanan Coca-Cola topuna kafa atıp, bu müthiş vuruşun videosunu alabiliyorsunuz. Ayrıca kutup ayısıyla günün anlam ve önemine uygun istediğiniz bir arka plan seçip hatıra fotoğrafı çektirebiliyorsunuz. Çevreye ne kadar duyarlı olduğunuzu ve böyle devam ederseniz daha kaç tane dünya gerektiğini ölçebiliyorsunuz.

Yazının Devamı

163 milyon dolarlık koleksiyon bağışladı

11 Kasım 2012

İsviçreli sanat koleksiyoneri Uli Sigg, Rotterdam’daki dünyanın en önemli çağdaş sanat merkezlerinden Witte de With’in Türk direktörü Defne Ayas’la İngiliz küratör ve sanat eleştirmeni Karen Smith bir araya geldi. Bakın neler konuşuldu?

Soldan sağa; Tansa Mermerci Ekşioğlu, Defna Ayas, Uli Sigg, Elvan Akın, Karen Smith, Zeynep Öz.

“Bill Gates ya da Warren Buffet gibi dünyanın en zengin isimleri servetlerinin yarısını bağışladı. Neden hepsini değil de, yarısını bağışladınız diye kimse sormadı. Ben 2000 parçalık koleksiyonumun 1463 parçasını bağışladım. Yine de, neden hepsini bağışlamadınız diye soruyorlar.”
Bunu söyleyen, Uli Sigg. 66 yaşında İsviçreli önemli bir sanat koleksiyoneri. 163 milyon dolar değerinde bir koleksiyonu Hong Kong’da 5 yıl sonra açılacak M+ Müzesi’ne bağışlamış. 22.7 milyon dolar değerindeki 47 eseriniyse yine aynı müzeye satmış. Koleksiyon yapmaya devam edebilmek için.

Sigg’in koleksiyonu Çin güncel sanatı ağırlıklı. Sigg, 1980’lerde Schindler Grup’ta çalışırken Batı’yla Çin arasında ilk ortak girişimi gerçekleştirmiş. “O zamanlar kimse Çin’e gitmek istemiyordu” derken Çinli sanatçıların işlerini toplamaya böyle başladığını anlatıyor.

Yazının Devamı

iZZET ÇAPA’NIN ‘MAHALLE’Si

10 Kasım 2012

İzzet Çapa, son zamanlarda daha çok gazeteci ve televizyoncu olarak karşımızda. Tam da “Artık işletmecilikten sıkıldı herhalde” dediğimiz bugünlerde, karşımıza ‘Mahalle’ gibi bir bombayla çıktı

Mahallenin tek alışveriş merkezinde İzzet Çapa kendi Mahalle’sini açıyor. Nişantaşı City’s’in beşinci katında artık yeni bir Mahalle var. İlk duyduğumdan beri heyecanla bekliyorum. Tanıtım davetine uçarak gidiyorum. New York’taki Eataly gibi bir şeyle karşılaşacağımı düşünüyorum. Ama ne göreyim? Daha Mahalle’deki dükkanlar açılmamış, son hazırlıklar hızla devam ediyor, “Açılış 1 Aralık’ta” diyorlar. İzzet Çapa ve Çapamarka ekibini biraz tanıyorsam, bu enerjiyle Mahalle, 1 Aralık’tan önce açılır diyorum.

Nişantaşı’na 32 marka geliyor
Mahalle’yi önce Burak Kılıç’tan dinliyorum, sonra Murat Özalp bize bir tur attırıyor. Burada aklınıza gelecek her şey var. Uzakdoğu, İtalyan, Türk mutfağı ne ararsanız var. Nişantaşı’na gelmesini hasretle beklediğim sağlıklı yemekleriyle kalbimi çalan Sosa’dan Türkbükü’nün mantıcısı ve müthiş çiğ börekçisi Hoca’nın Yeri’ne, Wagamama’dan Kaşıbeyaz’a, Komşu Fırın’dan Godiva’ya, Çapa’nın son bombası Yanar Döner’den (Sırf adı bile yeter!)

Yazının Devamı

EĞLENCELi BiR iŞ FIRSATI

7 Kasım 2012

Etkinliklere ve eğlence sektörüne meraklıysanız haberdar olmanız gereken yeni bir proje var, Boogy Akademi. Yılda 450 etkinlik gerçekleştiren Boogy’nin kurucusu Fatih Dağıstanlı ve Boogy Akademi Koordinatörü Sedef Sapanlı Akkor’la bir araya geldik, bakın neler konuştuk?

Fulya’da Polat Tower’ın yanında bir ofisten içeri giriyorum, söylene söylene. Malum, Polat Tower’daki yangından sonra tadilat devam ediyor, binanın önünde yürümek yasak. Dışarıdan dolaşmak gerekiyor. İçeri girdiğim anda başka bir dünyadayım. Burası pekala bir sanat galerisi de olabilir. Duvarda Mustafa Atalar, Mustafa Ayazlar var. Sevdiğim ressamların işlerini görünce keyfim yerine geliyor.
Boogy’deyim. Boogy 20 yıllık büyük bir etkinlik şirketi. Seyahat acentası olarak başlamışlar, şimdiyse konserlerden spor turnuvalarına, hatta Mey, Coca Cola, Doğuş gibi büyük şirketlerin organizasyonlarına birçok yerde gizli kahramanlar aslında. Boogy’nin kurucusu, aynı zamanda The Partners’ın ortağı Fatih Dağıstanlı’yla buluşmamızın nedeni yaptıkları etkinlikleri konuşmak değil. Şimdi kendisini heyecanlandıran yeni bir proje var, Boogy Akademi.
Türkiye’de etkinlik ve eğlence sektörü büyüklüğü, medya harcamaları

Yazının Devamı

TASARIM BiENALi’Ni SEVMEK iÇiN iKi NEDEN

5 Kasım 2012

Tasarım Bienali’nde izlemek istediğim filmler... Doğuş Grubu hangi Amerikan markasını getiriyor? Bugün hangi dizi ekrana geri dönüyor? Haftaya hızlı başlıyoruz

Tasarım Bienali sadece sergilerden oluşmuyor. Benim en çok hoşuma giden geçen cuma günü başlayan ‘Tasarım Yürüyüşleri’ ve bugün başlayacak olan ‘Yaratıcı Film Kuşağı.’
Julie Benesra’nın ‘God Save My Shoes’ adlı filmi kadınlar ve ayakkabıları arasındaki içten ilişkiyi psikolojik, sosyokültürel ve erotik bir perspektiften inceleyen ilk belgesel. Kadınların ayakkabı bağımlılığını ve ayakkabıların neden baştan çıkarıcı olduğunu sorguluyor. 12 Kasım Pazartesi saat 13.00’te ve 15 Kasım Perşembe saat 19.00’da Fransız Kültür Merkezi’nde gösterilecek.
Karl Lagerfeld’den Yves Saint Laurent’e, Philippe Starck’tan Herbert Matter’e efsane tasarımcılar hakkında hazırlanmış belgeseller de yer alacak. Ayrıca Robert Baca’nın yönettiği, Apple tarihini anlatan ‘Macintosh’a Hoş geldiniz’ de mutlaka izlemek istediğim filmlerden. 6 Kasım Salı saat 13.00’te, 28 Kasım Çarşamba saat 17.00’de TMMOB Mimarlar Odası’nda ve 1 Aralık Cumartesi saat 17.00’de İstanbul Modern’de gösterilecek.
Küçük bir hatırlatma yapalım, Tasarım

Yazının Devamı

TASARIM BiENALi NOTLARIM

4 Kasım 2012

Yoksa siz hâlâ İstanbul’un ilk tasarım bienalini gezmediniz mi? Peki ama neden bienali gezmeniz gerekiyor? İşte notlarım...

*Güne Karaköy’ün en popüler mekanı Karabatak’ta kahvaltıyla başlayın. Karaköy’deki değişimi en iyi izleyebileceğiniz yer hiç şüphesiz hâlâ Karabatak.
*Mümkünse acele etmeyip, bienal gezinizi iki güne bölün. Birinci gün Galata Rum İlköğretim Okulu’ndaki ‘Adhokrasi’ sergisini, ikinci gün İstanbul Modern’deki ‘Musibet’ sergisini gezin. Benim gibi ikisini aynı gün gezmeye kalkarsanız günün sonunda üzerinizden kamyon geçmiş gibi oluyor.
*Galata Rum İlköğretim Okulu, başlı başına etkileyici bir mekan. Benim gezdiğim gün hava güneşliydi ve içeriye o kadar çok ışık vuruyordu ki Joseph Grima’nın küratörlüğünü yaptığı serginin büyük bir kısmı ne yazık ki gözle görülür halde değildi. Eminim bir dahaki sefer, ışığı kesecek bir önlem alınacaktır.
*Işığın etkisinden mi bilmiyorum ama İstanbul Modern’deki sergiyi kesinlikle daha çok beğendim. Tasarım bienalinin küratörünün mimar olması tartışıldı ama bence Emre Arolat iyi bir iş çıkarmış.
*Favorim ‘40 Nasihat-Made in İstanbul’ başlıklı fotoğraflar. Her karede gülmemek için kendinizi

Yazının Devamı

iMZALAR PAZARTESiYE KALDI

3 Kasım 2012

Doğuş Grubu’nun yeme-içme sektöründeki yatırımları devam ediyor. Konuşulanların aksine, İstanbul Doors Group’la görüşmelerin sonuna daha yeni gelindi. Satış pazartesi günü gerçekleşecek

Son bir yıldır yeme-içme sektöründe en çok konuşulan şey, Doğuş Grubu’nun yatırımları. Önce Nusr-et’le başladı, arkasından Kiva, Lacivert, Kahve Dünyası’yla devam etti. Ama söylentilerin ardı arkası kesilmedi. Neredeyse her restoran için ‘Doğuş Grubu’yla görüşüyorlarmış’ dedikodusu çıktı. Bazıları doğruydu, ama sonuç alınamadı, bazılarıysa tamamen yalandı.
Derken İstanbul Doors Group’a ortak olan yatırımcı fon International Restaurant Group’un ayrılmak istediği ve yüzde 38.5’luk hissesini satışa çıkardığı konuşuldu. Tam da o zamanlarda Ferit Şahenk, İstanbul Doors Group’u beğendiğini açıkladı. Levent Büyükuğur ise Milliyet’e verdiği röportajda “Doğuş çok sevdiğim bir grup. Onların bu sektöre adım atmış olması çok hoşumuza gidiyor. Sektöre belli bir kalite getiriyorlar, standartları yükseltiyorlar. Doğuş’a kapımız açık, Doğuş’un bizimle ilgilendiğine dair dolaylı haberler geldi, ama resmi bir teklif yok” dedi. Buna rağmen kısa sürede ‘Doğuş Grubu, İstanbul Doors Group’la el sıkıştı’

Yazının Devamı

TEBRiKLER SEÇKiN PiRiM!

31 Ekim 2012

29 Ekim’de biz İstanbul’da Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarken, Londra Saatchi Galeri’de bir Türk sanatçının; Seçkin Pirim’in, daha açılmadan acımasız eleştirilere maruz kalan, kişisel sergisi ‘Disiplin Fabrikası’ açıldı

Sanki Türkiye’de çok sanatçı varmış gibi, sanki her Türk sanatçının yurt dışında sürkli sergisi açılıyormuş gibi, sanat dünyasından isimler acımasızca eleştirdiler Seçkin Pirim’i.
Yazılarını çoğu zaman çok beğenerek okuduğum ve esprilerine katılarak güldüğüm Barbaros Altuğ, “Saatchi Galeri’de parayı ödeyen düğün de yapar, bu sergiden zaten Saatchi’nin haberi bile yok” yazmış. Hemen ardından Sabah’ın sanat yazarı Adalet Cingöz, Altuğ’a hak vermiş, hatta yazısının başlığını ‘Tam dünya çapında olacaktı’ atmış, “Ah Barbaros Altuğ o yazıyı yazmasaydı” diye de eklemiş. “Saatchi’de sergi açtı, dünya çapında oldu, 80’lerde mi kaldık?” demiş.
Evet, yurt dışında her iş yapana hâlâ ‘dünya çapında oldu’ deniliyor, ama sorun bunu diyenlerde, yurt dışında iş yapmaya çalışanlarda değil.

Kendisini çoktan kanıtladı
İki yazıda da öyle bir hava var ki, sanırsınız Seçkin Pirim de, birçok modacı geçinen sosyetik kadın gibi moda haftası zamanı koca parasıyla bir otelin

Yazının Devamı