39. Altın Kelebek’ten çıkarılan sonuç: Her oyuncudan sunucu olmaz. İşte geceden notlar
* Favori bölümüm kırmızı halı. Melis Alphan-Cengiz Semercioğlu çok iyiydi. Sibel Arna-Onur Baştürk, Deniz Marşan-Başak Dizer Fransez röportajları da eğlenceliydi.
* Vuslat Doğan Sabancı’nın açılış konuşması gecenin en akıcı konuşmasıydı. Sahne hakimiyetiyle oyuncuları cebinden çıkarttı.
* İlk ödülü Esra Erol aldı. Sahneye oğlu getirilince gözyaşları içinde eşine teşekkür eden konuşması iyi bir başlangıçtı. Keşke törenin sonrası da böyle olsaydı.
Esra Erol, oğlu sahneye getirilince gözyaşlarını tutamadı.
Türk dergisine kapak olunca olay çıkaran Kim Kardashian şimdi Türk markası Oye ile plajlarda boy gösteriyor. Hem de bir reklam anlaşması sonucu değil, sadece beğendiği için...
Geçen yıl Kim Kardashian ‘Cosmopolitan Türkiye’ye kapak olduğunda çıldırmıştı. Nedenini açıkladı, Ermeni soykırımı iddialarının anıldığı nisan ayında bir Türk dergisine kapak olmak istemiyordu. Kapak fotoğrafının Amerikan ‘Cosmopolitan’ için çekildiğini, Türkiye’de yayımlanacağını bilmediğini söyledi ve hatta bundan duyduğu üzüntüyü hayranlarıyla paylaştı.
Bu yılsa Kim Kardashian plajda Oye markalı bikinisiyle gazetecilere yakalandı. Sadece Kim Kardashian da değil, kız kardeşi Kourtney de aynı tatilde Oye’nin ‘Hard Eight’ modeli bikinisinin başka bir rengini giymeyi tercih etti. Konu modaya, güzelliğe, seksapele gelince akan sular duruyor işte. Kardashianlar bir Türk dergisine kapak olmak istemiyor, ama bir Türk markasını memnuniyetle giyiyor.
İnternetten almak mümkün
Devir, kişiye özel devri. Artık herkes alışverişten tatile, spordan yeme-içmeye her alanda kendine özel seçenekler sunulmasını istiyor ve bekliyor. Bundan çok kısa süre önceye kadar Nescafe ve Türk kahvesi arasında seçim yapmak zorunda kalan biz şimdi latte’mizi, soya sütüyle mi alsak, light sütle mi, kafeinsiz mi olsa, kafeinli mi gibi sorulara cevap veriyoruz. Bir kahve zincirinde sipariş verirken bile artık kişisel tercihlerimizi uzun uzun sıralıyoruz. Şimdi bunun da bir adım ötesi var. Nasıl mı?
Urban Coffee nedir?
www.urbancoffee.com.tr sitesi yeni açıldı. Siteye girince önce çekirdekleri seçiyorsunuz, sonra kavrulma süresini belirliyorsunuz. Aynı gün kavurup dilediğiniz kalınlıkta öğütüp evinize ya da işyerinize yolluyorlar. Kahve tiryakileri için son nokta sanırım budur.
Chado’yla başladılar
Ortakları Barış Çekin ve Tunç Berkman’dan Urban Coffee’nin hikayesini dinledim. Barış Çekin, aynı zamanda 1V1Y’nin pazarlama direktörü, Tunç Berkman’sa, Veritas Media’nın CEO’su. Her şey Barış Çekin’in çay merakıyla başlıyor. Önce Chado’yu kuruyorlar. Çay ithalatında vergi oranları yüzde 145’lere kadar çıksa da piyasada bir açık olduğunu düşünüyorlar ve Türkiye’ye değişik
Madonna’nın ne kadar olağanüstü olduğunu anlatmayacağım size. İpte yürürken de ayağında sivri topuklarla düz duvara tırmanırken de nasıl şarkı söylediğini ya izlediniz ya da şimdiye kadar okudunuz. Madonna şahaneydi, peki ya biz?
52 bin kişiydik. Üzülerek söylüyorum, biz bu konserde sınıfta kaldık. Organizasyon olarak değil, izleyici olarak. Peki ama neden?
Aylar öncesinden bilet telaşı başladı. Sonra Madonna yurda ayak basınca ‘Boğaz’ı yapay göl sandı’ haberleri çıktı. Sanki herkes dünya coğrafyasına hakim olmak zorundaymış gibi. Ortalama bir Amerikalı’yı getirin bakalım biliyor mu Boğaz’ı ya da herhangi bir başka coğrafya sorusunu?
Madonna ve kürtaj meselesi
Daha sonra Madonna’yı kendi gündemimize uydurmak istedik, kürtaj tartışmasını Madonna’ya bağlamaya çalıştık. Sanki Madonna sahneden itiraz ederse konu burada kapanacak ve ülke gündemi değişecek gibi bir beklenti yaratıldı. Oysa yine ortalama bir Amerikalı’ya bakın, kürtaj ilkokula başladığından beri tartışma konusudur, hatta okullarda münazara öğretilirken en sık verilen konulardan biridir. Bir taraf kürtajı savunur, bir tarafsa şiddetle karşıdır, kim daha iyi savunma yaparsa daha yüksek notu o alır.
Kraliçe Elizabeth’in tahta çıkışının 60’ıncı yılı şerefine Londra’da düzenlenen konserden Madonna’nın İstanbul konserine geçiyoruz. Bugün ısınma turu, yarın büyük gün!
Kraliçe Elizabeth şerefine yapılan ‘Diamond Jubilee’ konserini izlediniz mi? ‘Pırlanta Jübilesi’, kraliçenin tahta çıkışının 60’ncı yılı kutlaması. Geçen yıl Prens William ve Kate Middleton’ın düğünü ne kadar çok konuşulduysa bu yıl da ‘Diamond Jubilee’ o kadar çok konuşulacağa benziyor.
Elton John şaşırttı
En önemlisi, organizasyon çok başarılı. Grace Jones’dan Cheryl Cole’a, Elton John’dan Paul McCartney’ye, Will.i.am’den Kylie Minogue’a sahneye çıkanlar arasında yok yok. Her ne kadar Paul McCartney sahnede beğenilmediyse de, Elton John’un Prenses Diana’nın yakın arkadaşı olup, onun için ‘Candle in The Wind’i söyledikten sonra şimdi kraliçe için şarkılar söylemesi ve Prens Charles ve eşi Camilla ile sahneye çıkması yadırgansa da herkesin hemfikir olduğu bir şey var, bu konser gerçek bir görsel şölendi.
Yılın ikinci ‘Pamuk Prenses’ filmi vizyonda. Aynı hikayeleri ısıtıp ısıtıp önümüze getiriyorlar. Biz de izlemeye devam ediyoruz. Ayna ayna, söyle bana, yaratıcılık geçen yüzyılda mı kaldı?
Eski bir hikaye, birkaç ufak değişiklikle ve birkaç yıldız takviyesiyle yeni bir film olarak çıkıyor karşımıza. Grimm Kardeşler’in ‘Pamuk Prenses’i bu sefer ‘Yüzüklerin Efendisi’ ya da ‘Harry Potter’ tadında yapılmak istenmiş. Erkek izleyicileri de çekmek için bol bol aksiyon sahnesi eklenmiş, ama tabii aksiyon filmi seven kaç kişi adı ‘Pamuk Prenses ve Avcı’ olan bir filmi izlemeye gider? İşte o hiç ama hiç düşünülmemiş.
‘Pamuk Prenses ve Avcı’da görüntüler olağanüstü. Reklam sektöründen gelen yönetmen Rupert Sanders hikayeyi 127 dakikada toparlayamasa da görsellik sayesinde kazanıyor.
Filmin yıldızı Charlize Theron
Filmde doğa görüntülerinin yanısıra bir doğa harikası sayılabilecek Charlize Theron da var. ‘Erkekler kadınları kullanır, güzellik en büyük güç’ diyen kötü kalpli kraliçe rolünde. Kraliçenin kostümleri de çok başarılı.
Bugün Tophane Art Walk nedeniyle sanat galerileri açık. Bu pazar yapılacak en iyi şey, güne Karabatak’ta kahvaltıyla başlayıp Karaköy-Tophane hattındaki sergileri gezmek
Bugün İstanbul için Tophane Art Walk zamanı. Bir sabah önerisiyle başlayalım. Hâlâ keşfetmediyseniz kahvaltı için mutlaka Karabatak’a uğrayın. Julius Meinl kahvenizi içtikten sonra yürüyüşünüze başlayın. Önce İstanbul Modern’deki Burhan Doğançay’ın ‘Kent Duvarlarının Yarım Yüzyılı’ sergisini gezebilirsiniz. Ama unutmayın, sergi 23 Eylül’e kadar devam ediyor.
Bu galeriler açık
“İstanbul Modern’e başka zaman gelirim, şimdi Tophane Art Walk’a katılan galerileri gezeyim” diyorsanız ufak bir hatırlatma yapalım, galeriler bugün 12.00-18.00 saatlerinde açık. Tophane Art Walk’a katılan galerileri sırayla sayalım: Egeran Galeri, Riff Art Projects, Per-so-na, Gallery Marquise, Hayaka Artı, Galeri Mana, ArtSümer, Elipsis Gallery, Pi Artworks, Daire, Pg Art Gallery, Edisyon, Galeri Apel, Galeri Zilberman, CDA Projects, Pi Artworks, Non ve Galeri Nev.
İlk durak, açılış partisiyle de adından çok söz ettiren Egeran Galeri. Karaköy’deki galerileri bitirdikten sonra Tophane’yle devam edelim. Bu
Ne kadar bilinçli olduğumuzu iddia etsek de konu, kilo vermeye gelince çok kolay kanıyoruz. “Dukan’la şu kadar kilo verdim” diyenleri duyup da etkilenmemek mümkün mü?
Dukan’ın doktorluk lisansı iptal edildi, ama hâlâ herkesin elinde bir Dukan kitabı var. Tamam lisansının iptal edilmesiyle diyetinin tam bir bağlantısı yok ama yine de bu her dediğini uygulayalım anlamına gelmiyor tabii. Bu ara Dukan yapamayanlar da Karatay diyeti yapıyor. Karatay’ın yemek tarifleri kitabı yok satıyor.
Ne kadar bilinçli olduğumuzu iddia etsek de konu, kilo vermeye gelince çok kolay kanıyoruz. “Dukan’la şu kadar kilo verdim” diyenleri duyup da etkilenmemek mümkün mü? Ben de dayanamadım, metobolizmamı şaşırtmak için başladım Dukan’ın ataklarına. Sadece protein yenilecek, yanında başka hiçbir şey yok. Sabah yumurta, öğlen ve akşam balık derken ertesi sabah gözümü zor açtım. Soğuk soğuk terledim. Ayakta zor durdum. Protein fazlasını reddetti bünyem, ben ne kadar kararlı olsam da bünye 2 gün yeme-içmeyi reddederek bana haddimi bildirdi.
Daha sonra duyuyorum, çok Dukanzede var. Sonraki konuşmalar belli, “Karatay diyeti daha mantıklı”. Ama tabii kime göre, neye göre, tartışılır. Zaten