DETOKS: PARANLA AÇ KALMAK

31 Ağustos 2011

Gündemi takip ederek gerildik, hatta delirdik. Bkz. Erman Toroğlu’nun ruh çağırma seansı. Bayramda tadımızı kaçırmamak için sizi detoks maceramla başbaşa bırakıyorum. İyi bayramlar!

Bodrum’da tatil yaparken, bir yanda mantılar gözlemeler uçuşurken, bir yanda balık ve mezeler diziliyken insan durup dururken hadi bir detoks yapayım der mi? Demez olaydım. Kaşınmayacaksın, kaşınınca da şikayet etmeyip susup oturmayı bileceksin.
Sabahın köründe bir heves detoks merkezine gidiyorum. Adını ne siz sorun, ne ben söyleyeyim. Önce sağlık sorunları üzerine konuşuyoruz. Aslında iyi niyetliler ama her şey standart, herkese aynı şeyi söylüyorlar hissi veriyorlar.

1 gün yapsam olur mu?
Konuşmanın sonunda ‘Kaç günlük detoks yapacaksınız?’ diye soruyorlar. İşte bunu hiç düşünmemiştim. Tatilin ortasında detoksa ne kadar dayanılır ki? Dürüst oluyorum hem kendime hem onlara, “1 gün deneyeyim sonra bakalım” diyorum. İtiraz etmiyorlar, “1 günlük detoks mu olur?” demiyorlar.

Yazının Devamı

‘SÖZ VERiN, ÇOCUĞUMU OKUTACAKSINIZ’

29 Ağustos 2011

Okullar açılmadan önce son tatilde konuyu akademik eğitime getirip moralinizi bozmak istemem. Öğrencilere ve ailelere müjde, devir artık akademik eğitim devri değil. Üniversiteye giden değil, çalışan kazanıyor. Bkz. Steve Jobs


Steve Jobs

Yüksek öğrenimine devam eden bir kız öğrenci erkek arkadaşından hamile kalır ve doğurur. Bebeği evlatlık vermeye karar verirler. Anne, evlat edinecek aileden bir söz vermesini ister. Nedir o söz? “Çocuğu mutlaka üniversitede okutacaksınız” der. Devir o devirdir, üniversite diploması, master, doktora çok kıymetlidir. Bir süre sonra daha da değerli olacaktır.

Bir senede bırakmış

Yazının Devamı

GÜZEL KADIN SENDROMU

27 Ağustos 2011

Fotoğraflardaki pürüzsüz ten, kusursuz vücuda alışmışız bir kere. Peki ama günlük haline bakıp acımasızca konuşmak hakkımız mı?

Daha dün konuşuyorduk, bir erkek arkadaşım sordu, “Kaynak saç nasıl oluyor?” diye. Derken konu postişe geldi. “Hiç anlamıyorum, neden insan kafasında kendisine ait olmayan saçla dolaşır?” dedi. Güzellik uğruna kadınların neler neler yapabileceğinin farkında olmadan... Bunu söylerken o beğendiği bütün güzel kadınların aslında saçlarında ekler olduğunu, çekimlerden önce nasıl yüz ve vücut makyajı geçirdiklerini bilmiyordu. O hazırlık sürecini bir kere de olsa görmesini çok isterdim. Çünkü olay sadece photoshopla bitmiyor. Öncesinde de ciddi bir çalışma var. E, sonuç ne oluyor? Tek kelimeyle mükemmel. Zannediyoruz ki, yataktan kalktığında da aynı güzellikte ve kusursuzlukta olacak. Hatta artık işin ucu öyle kaçmış durumda ki Amerika’da birkaç hafta önce 6-12 yaş grubuna özel ‘Maggie diyete giriyor’ diye bir kitap bile yayımlandı.

Ve Tanrı kadını yarattı
Gelelim diğer tarafa... Yıllarca olağanüstü fotoğraflar ver. Pürüzsüz tenin, kusursuz vücudun ve tabii seksi bakışlarınla. Fotoğrafları gören herkeste “İşte kadın dediğin böyle olmalı”

Yazının Devamı

ÇOK YAKINDA...

24 Ağustos 2011

Yazın bitmesini ne kadar istemesem de eylülü iple çekmeme neden olan birçok etkinlik var. Moda ve alışverişten çağdaş sanat etkinliklerine buyrunuz mini bir liste....


Bayram tatilinin 9 güne çıkmasıyla yurtta bir bayram havası esmekte. Şimdiden bir rehavet aldı başını gidiyor. Yapılacak bütün programlar, görüşmeler bayramdan sonraya erteleniyor. Eylülde bizi bekleyen birçok etkinlik var. İşte size kronolojik mini bir liste...

* Babylon Soundgarden Festivali: 1-2 Eylül’de Çeşme’de Babylon Aya Yorgi’de. Nouvelle Vague, Teoman, Büyük Ev Ablukada, Norman Jay, Phoebe Killdear sahneye çıkıyor. Ayrıca bu festivalin bir özelliği de Teoman’ın yurtta vereceği son konseri olması. Festivalde Cervus, Club Bangkok, Mabbas, Tutan ve Mehmet Garan da çalacak. Bayramda yolu Çeşme’ye düşenler kaçırmamalı.

Yazının Devamı

HAYAT SANA GÜZEL

22 Ağustos 2011

Bayrama sayılı gün kala konumuz, tatil programınızı kolaylaştıracak bir seyahat kulübü. Gezlong.com’a ücretsiz üye olup fırsatlardan yararlanıyorsunuz

Vanity Fair’in ağustos kapağında dev harflerle yazıyordu. Yeni Facebook: Groupon. Evet, Facebook çoktan kanıksandı, hatta modası bile geçti. Ama Groupon dünyada inanılmaz büyüdü. Türkiye’de de Şehir Fırsatı adıyla karşımızda. Hatta şimdi iPhone application’ı bile var. Türkiye’de benzer fırsat siteleri de aldı başını gidiyor. Hepimiz iyi fırsatlar yakalama peşindeyiz. Bir bakıyorsunuz yogayla alakası olmayan biri 10 derslik bir yoga paketi almış ya da aylardır gitmek istediği konser biletini bu sitelerden indirimli fiyatlara alıp bol bol övünenler var. Almayanı dövüyorlar durumu oluyor bazen. İyi bir fırsat yakalayan gururla arkadaşlarıyla da paylaşıyor.

Bir tıkla tatil fırsatları

Yazının Devamı

Ajda ve Nihat Somali’de

20 Ağustos 2011

İzliyoruz. Daha çok kişiye ulaşmak için, sözüm ona farkındalık yaratmak için neler neler yapılıyor...

Eskiden Ayşegül serileri vardı. Ayşegül okulda, Ayşegül piknikte, Ayşegül tatilde... Şimdi Elif Seda Sayan’da, Elif İstanbul Modern’de, Elif Hello!’da, Elif Dipnot TV’de... Herkese hitap edebilmek için her telden çalıyor. En azından emek verdiği kitabının tanıtımı için yapıyor bunu. Onaylarsınız onaylamazsınız önemli değil, ama kabul etmeli, ortada ciddi bir çalışma var. Düğmesine basılmış gibi oradan oraya koşturmasına saygı duyuyorum. Herkes yapamaz.

Bu ziyaretle övünülür mü?Bir de düğmesine basılmış gibi her yerde olan ama tam olarak ne yaptığı belli olmayan biri var son günlerde hayatımızda, Nihat. Nihat Survivor’da, Nihat iftarda, Nihat şimdi de Somali’de... Amaç aynı, daha çok kişiye ulaşmak.Somali’ye giden ünlüler arasına sonradan Ajda Pekkan, Sertab Erener-Demir Demirkan ve Muazzez Ersoy da katılmış. Hatta Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, “Bu ziyaret ülkemizin küresel duyarlılığını tüm dünyaya gösterecek. Büyük ülkenin ve asil milletin güçlü devletinin duruş farkı budur” diye tweet’ledi bile.Hepsinin iyi niyetli olduğuna eminim, ama bu ziyaretle

Yazının Devamı

OLAN TARAFTARA OLDU!

17 Ağustos 2011

Beklenen karar önceki gün açıklandı. Aslında gerçekten de beklenildiği gibi oldu. Bkz., aynı gün borsada üç büyük takımın hisseleri yüzde 20 artış bile yaptı. Ortada ne alınmış bir karar var, ne de bir plan... Kısaca, top taca atılmış durumda. Daha karar vermeye yeterli delil yok. İddianameler sonuçlanmadan hiçbir şey yapılmayacak. Lig 9 Eylül’de hiçbir şey olmamış gibi başlayacak. Bakarsınız, kasım ayında bir sonuca ulaşılır. “İşte o zaman ne olur?”, “Takımlar küme düşer mi?” sorularına cevap son derece aydınlatıcı, “Ona o zaman bakarız.” Yok böyle bir belirsizlik! En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir diyoruz bu aşamada.

“Kendilerini şüpheli görenler katılmasın”
Peki UEFA’dan yaptırım gelir mi? “UEFA’nın ileride vereceği karar o takımların sorumluluğunda olan bir şey. Kendilerini şüpheli görenler varsa Avrupa kupalarına katılmayabilir” diyor Federasyon Başkanı Mehmet Ali Aydınlar.

Yeterli kanıt yok, ama tutuklular
Daha da acı bir şey var. Bu aslında sadece futbolla ilgili değil, Türkiye’de sık sık yaşanan bir sorun. Madem ortada kanıtlanmış bir şey yok, neden bu kadar kişi tutuklu? En azından suçlu oldukları kanıtlanana kadar serbest kalmaları gerekmez

Yazının Devamı

BU YAZIN YÜKSELEN YILDIZI

15 Ağustos 2011

Cumartesi geceleri artık Boğaz hattında değil, Sedef Adası’nda geçiyor. Peki ama Elio Sedef övüldüğü kadar var mı?

Pazar günü yol gözümde büyüyor. Nişantaşı’ndan kalkıp Burgazada’ya gitmek şehirlerarası yolculuk gibi. Neyse ki ısrarlar devam ediyor ve kendimi beş dakikada Kabataş’ta buluyorum. Sonra da yarım saatte Burgaz’dayım. Ama hâlâ hedefe ulaşamadım. Burgaz’dan bir tekneyle doğru Sedef Adası’ndaki Elio’ya...
Elio Sedef’in cuma ve cumartesileri ne kadar kalabalık olduğunu biliyoruz. 500-600 kişi buradaki partilerde eğleniyor. Bir de pazar akşamı denemek istiyoruz. Elio’ya ulaşımı hallettiyseniz gerisi kolay. Bu aşamada Kartal ve Büyükada’dan kendi tekne servisleri olduğunu da hatırlatayım.

“Aynı St. Tropez”

Elio Sedef’i ilk ‘Mesut Yılmaz’ın oğullarının yeri’ diye duyduk. Sonradan “Aynı St. Tropez, hiç uzaklara gitmeye gerek yok” diye her yeri yurt dışında bir yere benzetmek isteyenler oldu. Elio Sedef gerçekten eşi benzeri olmayan bir mekan. Bunu sadece biz değil, yanımızdaki Brezilyalılar da söylüyor. Bu kadar yola, indi bindi yapmaya kesinlikle değiyor.

Yazının Devamı