Davulcu, zurnacı, metalci...

27 Temmuz 2009

Geçen hafta sonu oğlumla İstanbul’daki rock festivaline gidecektik. İyi ki gitmemişiz.
Başbakan’ın konvoyuyla karşılaşıp “Ahlak erozyoncusu” fırçası yiyebilirdik.
Biliyorsunuz; festivale giden gençlerden beşi, konvoya “metal işareti” yaptıkları için kelepçelenip gözaltına alındılar. Karakolda 21 saat “devlet büyüğüne saygısızlıktan” sorgulandılar.
Başbakan da “gördüklerinden dertlendiğini” söyledi.
Memlekette “Sınırsız bir ahlak erozyonu” vardı.
Medya patronları buna zemin hazırlıyorlardı.
Erdoğan, “Son zamanlardaki arzu edilmeyen cinayet ve katliamlardan” da (arzu edileni nasıl oluyorsa!) yakındı:

Yazının Devamı

Damacanayla seks

26 Temmuz 2009

Kutsal Damacana”nın devam filmi geldi işte: “Mundar damacana...” Ama bu gerçek...
Haber Bursa’dan patladı: Çekirge ilçesindeki bir siteye su götüren Naci, sitenin asansöründe boş damacanaya tecavüz ederken yakalandı. 10 katlı sitenin asansöründeki güvenlik kamerası, 27 yaşındaki sucuyu 1 dakika boyunca boş damacanayı “pompalarken” görüntüledi.
Kayıtlar dikkatli incelendiğinde aynı sucunun aynı gün içinde iki kez su getirdiği, ikisinde de damacanaya musallat olduğu çıktı ortaya...
Durum hemen site yönetimine bildirildi. Naci savcılığa sevk edildi. Adli Tıp, “damacananın ruh sağlığının etkilenmediği”ne hükmetmiş olmalı ki, tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi.
“Boş damacana ile almıyoruz birader!”
Naci, tombul damacanaların bütün gün kucağında bir o yana bir bu yana çalkalayıp durmasından etkilenmiş olmalı...
Türkiye burası; olabilir. İnsan bu sıcakta plastik bidonu bile “bir içim su” gibi görebilir. Onun terli bedenine sarılırken “Kıpraşma, sen de

Yazının Devamı

İpuçları birleşince...

25 Temmuz 2009

SAHNE 1:    1996-ŞAM    Sabancı cinayetini üstlenen Mustafa Duyar, öldürülmeden önce Afyon cezaevindeki koğuş arkadaşı Selçuk Parsadan’a yaşadıklarını anlatmıştı:
Eylemden sonra yurtdışına kaçırılmıştı. Rodos üzerinden Almanya’ya... Oradan da Suriye’ye...
Şam’da saklandığı evde, Türk televizyonlarını izliyordu.
Bir gün “İpekçi Suikastı” ile ilgili bir belgesele gözü takılmıştı. Belgeselde adı geçen suikastçı tanıdık gelmişti:
“Evet oydu!”:
Almanya’da gizlendiği eve, kendi evi gibi girip çıkan adam:
Yalçın Özbey...

Yazının Devamı

Evet! Oydu

23 Temmuz 2009

İnsan izinli de olsa gazetelere göz atmadan duramıyor. Tatildeyken bir fotoğraf ilişti gözüme:
Şu ara dikkatleri üzerinde toplayan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun bir üyesi... bir Ergenekon sanığıyla birlikte...
Fotoğraf “Skandal” başlığıyla verilmiş.
Üyeyi tanır gibiyim.
Evet o!
Ali Suat Ertosun.
* * *

Yazının Devamı

Duşta grup konuşması dinlemek?

9 Temmuz 2009

İsveç’te gazeteci olmak istemezdim.  Hayatın intizam içinde sürüp gittiği, bir trafik kazası haberinin kamuoyunu günlerce meşgul ettiği, “renksiz” bir coğrafyaya alışkın değiliz biz...
Tekinsiz hayatlar severiz.
Hadisesiz sıkılırız.
Ama bizimki de fazla değil mi?
Sabaha ayrı gündemle başlayıp öğleye gündem değiştirmek, akşama günü bambaşka bir gündemle tamamlamak ve gece yarısı ne olacak diye uyku uyuyamamak?..
Her dakika kulağımız televizyon haberlerinde, patladı patlayacak bir olay bekleyerek yaşamak?..
Ekranda kıpkırmızı yanıp sönen “Son Dakika” yazısını her görüşümüzde panik halinde televizyonun ses tuşuna davranmak?..

Yazının Devamı

Şu bizim sertleşme sorunu

7 Temmuz 2009

Yıllar önce bir Ankara sofrasında rahmetli Aziz Nesin’den dinlemiştim:
Bektaşi, Tanrı’ya sitem ediyormuş:
“Her şeyi yerli yerinde, kusursuz yaratan güzel Rabbim! Niye bütün vücudumuzu kemikten yaptın da, asıl kemik koyacağın yeri boş bıraktın?”
Bektaşi’nin kafasına taktığı sorunun, sadece ona ve çağına özgü olmadığı anlaşılıyor.
Türk Androloji Derneği’nin “Erkek Erkeğe Sağlık Konuşuyoruz” başlıklı projesinin sonuçları açıklandı.
Dernek, 6 ay boyunca Türkiye genelinde 66 bin 670 erkeği muayene ederek “bizim ufaklık”ın büyük sırrını ortaya çıkardı:
Her 3 Türk erkeğinden 2’sinde sertleşme sorunu vardı.

Yazının Devamı

Aramızda uzaylılar var!

6 Temmuz 2009

‘Aramızda insan kılığında dolaşan uzaylılar var. Bazıları iyi, bazıları kötü niyetli... Bana babam anlattı’ başlığını görürseniz bunu söyleyen hakkında ne düşünürsünüz? Hele “Babam ilk uzay gemisini yaptı. Ben de uzaylılara beste yaptım” filan diyorsa...
Hafif kafayı sıyırmış olabileceğini, değil mi? Başlığı gördüğümde ben de öyle düşündüm.
Sonra söyleyene öğrenince şaşırdım:
Anjelika Akbar...
* * *
Anjelika’yı tanırım.
Sovyetlerin genç gözbebeklerinden biriydi.

Yazının Devamı

Meslekte 30. yıl

5 Temmuz 2009




Bu silik fotoğrafın arkasında Nisan-1980 yazıyor. Bahse konu Yankı dergisinin bürosu... Bıyıklı genç gazetecinin omuzları çökmüş bile...

Yıllardır bu sayfada ben yazı yazıyorum; izninizle bu hafta yazı beni yazacak. Gazetecilikte 30’uncu, köşe yazarlığında
15. yılımı sizinle birlikte kutlayacağım.

Yazının Devamı