Peki sonra ne oldu Ali Kemal'e?..

2 Mart 2002


<#comment>Mesleğimizin duayenlerinden Hasan Pulur ağabey, önceki gün "Ali Kemal ya da Artin Kemal" başlıklı yazısında "Mesleğimizin lekelilerinden Ali Kemal'in de, Kuva - yı Milliye'yi 'serseri sürüsü' saydığını" hatırlattı.
Onun yerine ne istemişti Ali Kemal?"Avrupa ile işbirliği."Yazının sonunda, başyazar Ali Kemal'in zaferden sonra teslim bayrağını çektiği ve gazeteden kovulduğu belirtiliyordu.

* * *

Ancak öykü burada bitmiyor.

Yazının Devamı

"O gece"

28 Şubat 2002

"Bana hiçbir Allah'ın kulu 'Çatlı k"tü insandı' dedirtemez. Katil matil beni bağlamıyor."Çarkın' ı "bağlamayan" şey, 23 yaşındaki ODTš "ğrencisi Serdar Alten' i "bağlamıştı" oysa... Alten, 9 Ekim 1978 gecesi, Bahçelievler 15. Sokak'taki evde arkadaşlarıyla TV seyrederken, 17. Sokak'ta Mahmut Korkmaz' ın evinde bir başka grup genç, onları katletme planı yapıyordu.Az sonra 17. Sokak'takiler, 15. Sokak'taki eve geldiler. Evdeki 7 gençten 2'sini Eskişehir yoluna g"türüp beyinlerinden kurşunladılar.Evde eterle bayıltılmış bekleyen 5 gençten 1'ini "nce askı ve havluyla boğmaya çalıştılar. ™lmeyince "iş" in uzayacağından korkup hepsini kurşuna dizdiler.Ancak bir "iş kazası" olmuş; 7 gencin sadece 6'sı "lmüştü.Ağır yaralanan Alten bir hafta daha yaşadı ve "faili meçhul" kalması pek muhtemel bu katliamın faillerini birer birer tarif etti.Katliamcılar, dışarıdaki arabada bekleyen "Reis" diye birinden talimat alıyorlardı. "Reis", Abdullah Çatlı' ydı.Susurluk çetecilerine, "Hiçbir Allah'ın kulunun 'k"tü adam' dedirtemeyeceği" Abdullah Çatlı...* * * Susurluk mahkumu Ayhan Çarkın, Habertürk' te "fkeyle bağırıyordu: Ne çok isim, ne çok ders var bu davadan bize kalan:*

Yazının Devamı

"O gece"

28 Şubat 2002


<#comment>Susurluk mahkumu Ayhan Çarkın, Habertürk'te öfkeyle bağırıyordu:
"Bana hiçbir Allah'ın kulu 'Çatlı kötü insandı' dedirtemez. Katil matil beni bağlamıyor."Çarkın'ı "bağlamayan" şey, 23 yaşındaki ODTÜ öğrencisi Serdar Alten'i "bağlamıştı" oysa...
Alten, 9 Ekim 1978 gecesi, Bahçelievler 15. Sokak'taki evde arkadaşlarıyla TV seyrederken, 17. Sokak'ta Mahmut Korkmaz'ın evinde bir başka grup genç, onları katletme planı yapıyordu.
Az sonra 17. Sokak'takiler, 15. Sokak'taki eve geldiler. Evdeki 7 gençten 2'sini Eskişehir yoluna götürüp beyinlerinden kurşunladılar.
Evde eterle bayıltılmış bekleyen 5 gençten 1'ini önce askı ve havluyla boğmaya çalıştılar. Ölmeyince "iş"in uzayacağından korkup hepsini kurşuna dizdiler.
Ancak bir "iş kazası" olmuş; 7 gencin sadece 6'sı ölmüştü.

Yazının Devamı

Güneş adasına yolculuk

26 Şubat 2002

Marmaris' ten bir katamarana binip Rodos' a gidin.Tehlikenin sınırlarında gezeceksiniz.Biz bayramda denedik. 1 saatlik deniz yolculuğunun sonunda, oturmaya çalışırken düşüp belkemiğini çatlatmış 1 kadın, güvertede çığlık çığlığa sürüklenen 3 çocuk, korkudan ve kusmaktan bitap düşmüş onlarca yolcu vardı.Keyifli bir deniz yolculuğunu küçük çaplı bir Titanik faciasına çeviren şey, ani bir fırtına değil... "Ege jeti" denilen yeni icat deniz araçlarının tehlikeleri konusunda müşterilerini uyarmayan Twins turizm acentesi ile o araçların sahibi Yeşil Marmaris' in günahı bu...Küçükbaş kurbanlık naklettiğini sanan bir kaptan, güvertedekiler uyarılıp içeriye alınmadan dalgalara daldığı için oradan oraya savrulan yolcular ciddi "lüm tehlikesi atlattı. En azından bir "zür bekleyenlerse kaptanın fırçasına muhatap oldular.Yolcular Alman olsa alacakları tazminatla "mür boyu tatil yapar, turizm firması da batmış olurdu. Henüz tüketici haklarının bilincine varamayan Türkler, işi "Allah korudu" diye geçiştirdiğinden bu sorumsuzluk devam edip gidiyor.* * * Rodos' a gelince...Efsaneye g"re antikçağda b"lgeyi 12'ye b"lüp tanrılara dağıtan Zeus, Güneş Tanrısı' nı unutmuş. Bu unutkanlığının

Yazının Devamı

Güneş adasına yolculuk

26 Şubat 2002


<#comment>

Macera turizmi mi seviyorsunuz?
Marmaris'ten bir katamarana binip Rodos'a gidin.
Tehlikenin sınırlarında gezeceksiniz.
Biz bayramda denedik. 1 saatlik deniz yolculuğunun sonunda, oturmaya çalışırken düşüp belkemiğini çatlatmış 1 kadın, güvertede çığlık çığlığa sürüklenen 3 çocuk, korkudan ve kusmaktan bitap düşmüş onlarca yolcu vardı.

Yazının Devamı

Bir bankanın yaptığını bir evlilik yapamaz mı?

24 Şubat 2002

İki gencin pek hızlı gelişip nihayete eren aşk hikayelerini hızla "zetliyor.Gençler "ilk g"rüşte vuruluyorlar" birbirlerine... "adı üstünde yıldırım aşkı...". Ve tabii "hemen evlilik, hemen balayı"... Lakin çok çabuk geçiyor, "cicim ayları..." Anlaşılıyor ki, kızımız dışarıda kolayla hamburger dişler, rock pop, asit dinlerken, kocası evde klasik müzik dinliyor, patlıcanlı pilavlı, enginarlı mükellef sofralar düşlüyor. "Ayrı dünyaların insanları" oldukları ortaya çıkınca "anlaşarak" ayrılıyorlar.* * * "Yıldırım aşkı", "sevişerek evlenmek" vs. bizim kuşağın pek aşina olduğu laflar...Hele "ayrı dünyaların insanları olmak"... Türk filmlerinin siyah beyaz perdelerinden feryat figan evlerimize d"külüp saçılmış bu ifade: "Biz ayrı dünyaların insanlarıyız Hatice!.." O filmlerde olmayıp, günümüzün reklam filmlerinde rastlanan şey, "anlaşarak ayrılmak" tır.Bizim kuşağı bugünkülerden ayıran da budur zaten... Bekir Yıldız' ın "Evlilik Şirketi" ile yetişen bizimkiler, evliliği şahitler huzurunda devralınan ve "mür boyu taşınacak olan bir kutsal emanet saydılar. O emaneti yaşatabilmek uğruna enginar ya da hamburger sevgilerini, klasik ya da rock tercihlerini içlerine g"mdüler ve

Yazının Devamı

Bir bankanın yaptığını bir evlilik yapamaz mı?

24 Şubat 2002


<#comment>Son zamanlarda dillerde gezen Akbank reklamı, "İlk görüşte aşk böyle başladı" diye giriyor söze...
İki gencin pek hızlı gelişip nihayete eren aşk hikayelerini hızla özetliyor.
Gençler "ilk görüşte vuruluyorlar" birbirlerine... "adı üstünde yıldırım aşkı...".Ve tabii "hemen evlilik, hemen balayı"...Lakin çok çabuk geçiyor, "cicim ayları..."Anlaşılıyor ki, kızımız dışarıda kolayla hamburger dişler, rock pop, asit dinlerken, kocası evde klasik müzik dinliyor, patlıcanlı pilavlı, enginarlı mükellef sofralar düşlüyor.
"Ayrı dünyaların insanları" oldukları ortaya çıkınca "anlaşarak" ayrılıyorlar.
* * *
"Yıldırım aşkı", "sevişerek evlenmek" vs. bizim kuşağın pek aşina olduğu laflar...

Yazının Devamı

AB karşıtı parti

23 Şubat 2002

150 yıllık Batı'ya yürüyüşün sürmesini savunanlar Avrupa Birliği hedefinde ısrarcı olacaklar.Diğerleri, "bür yola sapacaklar.šlkenin en temel konuları, ekonomi, demokratikleşme, sivilleşme, insan hakları, idam cezası, hep AB ekseni üzerinde sürdürülüyor.Tam üyelik, Türkiye'nin egemenlik ilişkilerini değiştirecek. "šlke benim değil mi, istediğimi asar istediğimi keserim. Dilediğim partiyi yasaklar, kafama g"re para basarım" d"nemi kapanacak. Hukukun üstünlüğünü, insan haklarını, demokratik y"netimi güvence altına alan Kopenhag kriterleri bağlayıcı olacak.™zetle, sistemin eski egemenleri iktidarı kaptırmış olacaklar. Asıl kavga da bundan kopuyor zaten...* * * "AB karşıtı lobi" içinde değişik kesimler var:İyi niyetle bu üyeliğin bize pahalıya mal olacağını düşünenler var mesela... Türkiye'nin aldığından fazla vereceğine inananlar var. "Hıristiyan kulübü Avrupa" nın Türkiye'yi kabule hazır olmadığını, tavizlerle zayıflatmaya çalıştığını sananlar var.Türkiye'nin yerinin Avrupa değil, Avrasya, üçüncü Dünya vb. olduğunu savunanlar var.AB içindeki Türkiye'nin ABD kontrolünden çıkacağından ve eskisi kadar kolay s"z dinlemeyeceğinden endişelenenler var.Bu kaygıların bir kısmı haklı da

Yazının Devamı