Ezilmedik, umutluyuz

23 Ekim 2020

Beşiktaş, Alanyaspor ve Galatasaray. Üçü de Avrupa’ya erken veda ettiler. Hem ülke puanı, hem prestij açısından iki kozumuz kaldı. Şampiyonlar liginde Başakşehir, Avrupa liginde Sivasspor. Onların kazandıracağı puanlar, önümüzdeki dönem süper lig şampiyonunun da kaderini belirleyecek.
Villarreal İspanya’nın güçlü ekiplerinden biri. Bir kaç yıl önce gitmiştim Villar-Real şehrine. 50 küsur bin nüfuslu sakin bir kasaba. Bir dostumuz sohbet sırasında şöyle demişti; “Burada hırsızlar için en güzel fırsat maç günleridir. Şehrin yarısından fazlası stada gidince onlara gün doğuyor.” Pandemi döneminde işleri kesattır ama, puan çalma hakkımızı kullanamadık.
Temsilcimiz kötü başladı. Henüz 20 dakikada iki gol yemek ve buradan geri dönüş yapmak kolay değildi. Savunmadan çıkarken kaptırılan topun faturasını Kubo kesti. Hemen ardından araya atılan pasta Bacca’ya gol vuruşunu yapmak düştü.
Ne olacaktı bu skordan sonra? Kaybedecek bir şeyiniz yoksa cesur davranacaktınız. 33. dakikada Kayode

Yazının Devamı

O sezon bu sezon değil!

18 Ekim 2020

Bu iki takım geçen sezon şampiyonluk mücadelesi yapmıştı değil mi?
Süper ligi takip etmeyen birine sorun, “hadi oradan” der size. Skora değil, sahadaki oyuna bakarım. Kimi tatmin etti, bilmiyorum. Ama kazanan her zaman haklıdır, hele bu şartlarda.
Trabzonspor’un mazereti belli. Takımın nerede ise yarıdan fazlası değişmiş. Futbolcunun kalitesi ne olursa olsun yeni bir ülke, iklim ve insanlara uyum sağlamak zaman alır. Nwakaeme ve Ekuban gibi ofansif oyuncuların yokluğuna, sakatlıklar ve hastalıklar da eklenince teknik direktör Newton kendine göre elindeki en hazır ekibi sürdü sahaya. Ama ne fayda? Yine hüsran.
Başakşehirspor’a gelince. İlk dört haftada gol atamamış bir takımdan söz ediyorum. Bu psikolojideki bir rakip karşısında ilk yarı sonunda soyunma odasına geride gitmek ve maçı çevirmek zor bir işti. Trabzonspor’un bunu başaracak gücü de, niyeti de yoktu. Okan Buruk’un öğrencileri ise dişlerine göre bir rakip bulduğunun farkında idi. Hep üstün kaldılar. Siftah kolay oldu.
Malzeme “bu” demek bahane değil. Özellikle orta alandaki

Yazının Devamı

“O” kent Aydınus’a yasak!

17 Ekim 2020

Gaziantepspor - Trabzonspor maçından sonra hakem Fırat Aydınus ve gözlemci Yunus Yıldırım’ın “yemek muhabbeti” sosyal medyaya düşünce çok tartışılmıştı. Aydınus’a öfkeli olan Trabzonspor cephesinden gelen tepkilerden sonra bir gerçek var; “Kara kaplı” deftere adı yazıldı ya. Deneyimli hakem çok uzunca bir süre Trabzonspor maçlarına çıkamaz.
Gelelim o yemeğin faturasına. Hesabın KDV’si Aydınus ile Yıldırım’a kaldı.
İkiliden savunma isteyen Merkez Hakem Kurulu’nun gerekçesi, aynı masada oturmaları değil, Covid-19 testi yaptırmayan Yunus Yıldırım ile hakemlerin risk almaları. Gerçi o görüntüler yayınlanmasa, kimin haberi olacaktı masaya bırakılan tatlının kaç kalori olduğundan?
Peki, MHK soruşturma başlatmakta haklı mı? Kağıt üzerinde evet. Talimatlara aykırı davranılmış. Göz ardı edilemezdi.
Cezası mı? Kitaba bakarsanız 1-2 maç dinlendirme. Zaten bu hafta ikisinin de görevi yok. Vicdanlara sorarsanız “ihtar” yeter. Fazlası haksızlık olur.
Bu arada bir detayı da paylaşayım; Yıldırım maçtan

Yazının Devamı

“VAR” olma savaşı!

10 Ekim 2020

VAR’a rağmen hakem kararları hâlâ gündem oluşturuyorsa, ortada sakatlık var demektir.
Oysa Video Asistan Hakemliği’nde kalfalık dönemine geçmiş olmamız gerekiyordu.
Sıkıntı, VAR kapsamının giderek genişlemesi ve uygulamaların tam olarak anlaşılamaması.
Kimler tarafından? İğneyi önce kendimize batıralım; futbolu yorumlayanlar.
İki; oyuncu ve teknik adamlar.
Üç; kulüp yöneticileri.
Peki hakemler dört dörtlük uyguluyor mu talimatları?

Yazının Devamı

Hadi ‘köyümüze’ dönelim!

4 Ekim 2020

Türk futbolu Avrupa’da kulüpler düzeyinde “duraklama” değil, hızlı bir şekilde “gerileme” dönemine girdi.
Son yıllarda yaşanan hayal kırıklıkları nasıl telafi edilir diye elde kalem-kağıt hesap yaparken, Beşiktaş, Alanyaspor ve son olarak Galatasaray’ın başarısızlıkları sinir bozucu bir noktaya getirdi bizi.
Başakşehir, Şampiyonlar Ligi’nde en zor rakiplerle eşleşti. Yoluna devam edebilmesi mucizelere bağlı. Avrupa Ligi’ndeki temsilcimiz Sivasspor’un şansı olabilir.
Artık her şey, onların elde edeceği sonuçlara bağlı. Ülke puanlaması açısından tarihin en kötü pozisyonuna doğru sürükleniyoruz.
Peki neden?
Tehlike “kapıdayım” diye bas bas bağırıyordu zaten.
Kulüpler batma noktasına bugün gelmedi ki.

Yazının Devamı

VAR’mısın, yok musun?

3 Ekim 2020

Geçen haftaki net galibiyete karşın, Trabzonspor’un takım olma yolunda epey çalışması ve skorun kimseyi aldatmaması gerektiğini dile getirmiştik.
Kabul, yeni oluşumlar, yeni bir sistem ve ülkemize ilk kez gelen oyuncuların uyum süreci. Kolay değil. İstenen düzeye gelebilmek için sabır ve zaman şart.
Eddie Newton’un kafasındaki planı anlamaya çalışıyorum. Hücum yönü kuvvetli bir ekip isterken, geçen yıl yapılan hataları önlemek adına takım savunmasına önem veren bir kadro düşlüyor belli ki. Tabii onun istediklerini kavrayabilecek ve karşılığını verebilecek bir futbolcu topluluğuna ihtiyaç var. Yetenek kadar zeka da önemli. Hadi bu da oldu, iki yönlü oynamayı hedefleyen bir takım sağlam bir kondisyona sahip olmalı. Fiziken hazır değilseniz, ki henüz sezon başındayız, beklenmedik kayıplar yaşayabilirsiniz.
Gaziantepspor deplasmanında bordo-mavililerin geçen sezonki ofansif etkinliğinden eser yoktu. Beni tatmin etmedi. Ben önemli değilim. Maça Nwakaema, Ekuban, Afobe ve Abdülkadir Ömür gibi üçüncü bölgede

Yazının Devamı

Skor yanıltmasın!

27 Eylül 2020

Öncelikle şunun altını çizmem gerek. Kimse pandemi öncesi zirveyi zorlayan Trabzonspor’un kısa sürede geri dönmesini beklemesin. Dün akşamki skora bakıp bordo-mavili ekibin iyi yolda olduğunu söylemek zor. Bir defa; takımın yarısı değişmiş. Yenilerin uyum süreci, teknik direktör Newton’un kafasındaki sistemin oturması, oyuncuların birbirlerini tanıması zaman ve sabır gerektirecek. Bu süreçte her sonuç normal sayılmalı. Önemli olan, gerçek kimliğine kavuşup, öz güvenini kazanıncaya kadar hasarı en aza indirgemek. Coşkulu, tempolu oyun sonrasında gelecektir. Çünkü adınız Trabzonspor. Bu formanın ağırlığını herkes bilecek.
Malatyaspor geçen sezondan farksız. Kusura bakmasınlar, kötü bir takım. Kısa sürede toparlanamaz ise aynı sıkıntıları yaşar. Böyle bir rakip karşısında Trabzonspor’un kazanması doğaldı. İlk 20 dakika son derece sıkıcı, temposuz ve pozisyonsuz geçti. Sağ kanatta genç Serkan’ın müthiş gayreti ve hücuma katkısı, ortada Baker’in liderliği, Nwakaeme’nin alışılmışın dışında dolaşarak

Yazının Devamı

Haberci mi, yorumcu mu?

26 Eylül 2020

Gazeteci habercidir. Haber, duyum değildir. En az iki kaynaktan doğrulanmış ve mümkünse belgelendirilmiş bilginin paylaşımıdır.
Yorumculuk mu? Galiba bu ülkede her konuda ve alanda sıfatı, niteliği, yeterliliği ne olursa olsun, yapılabilecek en kolay meslek haline geldi. Hani derler ya “ağzı olan konuşuyor”, aynen öyle.

Onu da geçtim. Yorum bilgi, deneyim, birikim, öngörü gerektirir. Objektif ve inandırıcı olmanız şarttır.

Futboldan söz ediyorum. Her televizyon kanalının birer tane takım yorumcusu var. Tarafsız olmaları mümkün değil. Çünkü işlevleri, geçmişte giydikleri formanın renklerini savunmak. Hitap ettikleri camiaları mutlu etmek. Bunun için federasyona da, hakemlere de saldırmak serbest. En kolay yöntem bu.

Yazının Devamı