Hiç iyi değiliz!

8 Ağustos 2020

Pandemi süreci başladığında, Nihat Özdemir’in en talihsiz federasyon başkanı olduğunu yazmıştım.
Gerçekten de öyle. Türk futboluna “abilik” yapsın diye seçilen Özdemir, koltuğa oturduğuna bin pişmandır eminim. Çok yıprandı, fazlası ile taviz verdi.
Yüz yılda bir yaşanabilecek tüm olumsuzluklar peşi sıra geldi. Aldığı kararların çoğunda gönül rızası olduğunu sanmıyorum.
Birkaç ay önceki söylemlerini değiştirmesi ve çözüm üretmekte zorlanması, işte bu yüzden sorgulanmalı.
Özdemir memnun mu durumdan? Sanmıyorum. Bu camiada herkesi mutlu etmek zor. Edemezsiniz de zaten.
Şu an Türk futbolu topal ördek gibi. Kontrol etmek güç.
Haziran ayında yapılması gereken olağan mali genel kurulun akıbeti belirsiz.

Yazının Devamı

Tartışamaz isek, anlaşamayız!

1 Ağustos 2020

Liglerde küme düşmenin kaldırılması kararının tartışmaya açık ve subjektif olduğunu düşünüyorum.
Aksi olsa idi, pandemi sürecinde büyük riskler alınarak maçlara devam edilmez, bazı ülke federasyonlarının yaptığı gibi ligler o hali ile tescil edilirdi.
Merak edilen şu; son sekiz hafta neden oynandı?
Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu’nun tepkisini yerinde buluyorum. Sırf ilk beş sırayı belirlemek içinse, adaletsiz bir yarışmaya tanıklık ettik demektir.
Kulüpler Birliği Vakfı her ne kadar “ortak görüşümüz” dese de, karşı çıkan kulüpler olduğunu biliyorum.
A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş’in kaygıları da dikkate alınmamış belli ki... Hoca, 2021 Avrupa Şampiyonası öncesi 21 takımlı ligin getireceği ağır yüke dikkat çekmiş, milli takıma olumsuz yansımalarından (sakatlık, fiziksel ve zihinsel yorgunluk) endişe ettiğini dile getirmişti.
Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, sevgili Attila Gökçe’ye radikal kararın gerekçesini, “Türk futbolunu ve Süper Lig’i fırtınadan

Yazının Devamı

Trabzonspor’a “onur” madalyası!

30 Temmuz 2020

Zorluklarla geçen sezonun taçlandırılması için, adı üzerinde tam bir final maçıydı. Pandemi dönemindeki performansıyla hedefinden kopan Trabzonspor ile sezonun başarılı ekiplerinden Alanyaspor’un randevusunda sonucu belirleyeci unsurlar deneyim, sakinlik ve özel yeteneklerin devreye girmesi olacaktı.
Bu avantajını kullanan kazandı. Trabzonspor tam on yıl sonra ligi ikinci bitirmenin burukluğunu Ziraat Türkiye Kupasını müzesine taşıyarak telafi ederken, taraftarın da gönlünü almayı bildi sanırım. Ben bu takımı ve emeği geçenleri alkışlıyorum.
Dikkatimi çeken, Hüseyin Çimşir’in ayrılmasından sonra iki maçlığına dümene geçen Eddie Newton’un takım üzerindeki dokunuşları idi. Çimşir’in yardımcılığını yaparken savunma zaaflarına müdahale edemeyen Newton, inisiyatifi ele alınca son Kayserispor ve dün geceki Alanyaspor maçlarında orta alan ile son blok arasındaki alanı daraltarak rakibin hareket alanını kısıtlamayı bildi.
Bu denklemi çözmek zor değildi. Çimşir keşke uyarılara kulak verip, gerekli

Yazının Devamı

Bir “Avcı” lazım!

26 Temmuz 2020

Sezonun son haftası olmasına karşın, final gibi bir maç olmalıydı. Trabzonspor’un en az bir puan alarak ligi ikinci tamamlaması, Kayserispor’un ise mutlaka kazanması ve diğer rakiplerinin yenilgisini beklemek zorunda olması, doksan dakikanın önemine işaret ediyordu.
Pandemi sonrası inanılmaz bir düşüş gösteren bordo-mavili ekip şampiyonluğu kaçırsa da, Avrupa’nın en büyük liginin elemelerine katılmak, elbette UEFA’dan gelen cezanın kaldırılmasına bağlı idi. Bunu yapmalıydı, yaptı.
Haftalardır söylüyorum; artık futbol kalitesi değil, sonuç önemli. İkisini bir araya getiren zaten mutlu sona ulaştı.
Lige verilen aranın ardından bordo-mavili ekip tam 14 puan kaybetti. Ne demişler; kendi düşen ağlamaz. O puanların yarısını kazansa, dün akşam şampiyonluğunu ilan edebilirdi.
Final maçı dedik ya. Trabzonspor’un adına, şanına, unvanına yakışır bitirmesi gerekiyordu. Kayserispor’u bir alt lige gönderirken iyi mi oynadı? Asla. Hücumda yine etkisiz, savunmada inanılmaz hatalar yaptı. Kaleci Uğurcan ve taraftarın yerden yere vurduğu Hüseyin’in çok

Yazının Devamı

Seyircili maçı unutun!

25 Temmuz 2020

Düğünler, bayramlar, taziye ziyaretleri, halaylar-horonlar gırla gidiyor. Sosyal mesafe tanınmıyor. Kafeler, restoranlar dolup taşıyor.
Maskeyi koluna bilezik, boynuna kolye gibi takıp, 900 liralık cezadan kurtulacağını sanan ahmaklar, pimi çekilmiş bomba gibi aramızda dolaşıyor. Virüs taşıyor, virüs yayıyor. Bırakın başlarına gelecekleri, kurallara uyanları da tehlikeye atıyor.
Sağlık Bakanı her gün bas bas bağırıyor. Bilim Kurulu üyeleri, “Yapmayın, etmeyin, daha kötü olacak” diye dil döküyor.
Maalesef ülkenin yarısı, basit bir grip ile korona arasındaki farkı anlamayacak bir cahillik içinde yaşıyor.
Niye mi yazıyorum herkesin bildiği gerçekleri?
Bir spor insanı olarak endişe duyuyorum. Seyircisiz futbolun tatsızlığını, stada gidip maç izleyememenin burukluğunu çok iyi biliyorum.
Bu hafta ligler bitiyor. Eylül ayında yeniden start alıyor.

Yazının Devamı

Kabul edilemez!

20 Temmuz 2020

Trabzonspor’un bu sezon aldığı en ciddi eleştiri, “Üç büyüklerin bu kadar kötü olduğu bir sezonda fırsat kaçar mı” idi.
Kesinlikle katılmıyorum. Bordo-mavili ekip bu rakiplerine puan vermedi. Aksine onların puanları kazandı.
Asıl sorgulanması gereken konu, kolay görünen bazı maçlara neden konsantre olamadığı ve sürekli alarm veren bu savunmasıyla hesapta olmayan kayıplar yaşamasıydı. Buna çözüm üretemenin faturası ağır oldu. Pandemi süreci takımların tamamına yakınını olumsuz etkiledi. Galiba en çok da Trabzonspor’u.
Karadeniz ekibinin maç öncesi matematiksel olarak şampiyonluk şansı vardı. Başakşehir puan kaybedecek, Trabzonspor ise mutlaka kazanacak, heyecan son haftaya taşınacaktı. Ama nerede? Bırakın liderin alacağı sonucu, Trabzonspor asli görevini yapabildi mi? Net söyleyeyim, elleriyle kendi kuyusu kazdı.
Maçla ilgili fazla söze gerek yok. Çünkü son dönemlerin o kangren hale dönüşen rahatsızlığı aynen devam ediyor. Golü buluyor, sonra geriye yaslanıyor, çok adamla hücuma

Yazının Devamı

Kazasız belasız bitirelim!

18 Temmuz 2020

Her kafadan bir ses çıksa da ortak temenni, liglerin sağ salim tamamlanması.
Kaldı iki hafta. Pandemi döneminden sonra futbolcuların performansı, teknik adamların çözüm üretme becerileri, hakemlerin sonuca etkileri, kafalarda soru işaretleri yaratıyordu.
Hakemlerden başlayayım. Nihayet “iyi ki Video Asistan Hakemliği varmış” dedik. Son 6 haftaya VAR’ın damgasını vurması, yanlışlara müdahale edip adalete katkıda bulunması, Merkez Hakem Kurulu’nun derin bir “ohh” çekmesine neden oldu.
Oldu ki, Riva kampından azat etti hakemleri. Herkes evine döndü, görev beklemeye başladı. Benim kanaatim, ilk 26 haftadaki eleştirilerden epey uzak kaldı hakemler. Umarım öyle tamamlarlar.

Sakatlık kâbusu
Ya futbolcular? Onlar adına en büyük şanssızlık, öngörüldüğü gibi sakatlıklar oldu. Pek çok takım önemli oyuncularından mahrum kaldı. En çok da Galatasaray yara aldı. Buna bir de hazırlık dönemi sağlıklı geçiremeyen kulüpleri ekleyin. Arap saçına döndü işler.

Yazının Devamı

Trabzon’a ‘başarısız’ diyemezsiniz!

11 Temmuz 2020

Ezeli rekabette rakiplerin başarısızlığı üzerinden değerlendirme yapmak yanlış. Trabzonspor açısından da durum böyle. Yıllar sonra yakaladığı şampiyonluk şansını hesapta olmayan puan kayıpları ile elinden kaçırmak üzücü olabilir.
Başakşehir, Süper Lig’in 6. şampiyonu unvanını almak üzere emin adımlarla ilerlerken, hakkını verelim pandemi sürecini en istikrarlı yöneten takım olarak da takdiri hak ediyor. Son beş yıla bakın. En kötü derecesi dördüncülük olmuş.
Ya diğerleri? Sezon başı ve devre arası transferleriyle göz boyayan İstanbul ekipleri?..
Fenerbahçe’nin durumu malum. Haftalar önce yarıştan koptu. Sadece prestij peşinde.
Beşiktaş inişli çıkışlı performansı ile yeni sezonun hesaplarını yapıyor. Taraftar mutsuz.
Galatasaray’ın hali içler acısı. Sakatlıklar ve çok sayıda oyuncusunun cezalı duruma düşmesi Fatih Terim’i çaresiz bırakıyor.
Üçü de bırakın zirveye ortak olmayı, lig bitiminde Avrupa’ya nasıl gidebiliriz derdinde.

Yazının Devamı