KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, turizm sezonunu 15 Nisan’da Çeşme’de açtı.
Günay, İzmir’e bir gün önce gelerek ecrimisil ile ilgili de bir toplantı yaptı.
Bu buluşmada İzmirli turizmciler dışında Milli Emlak Genel Müdürü Abdullah Kaya da vardı.
O gün ne oldu?
Günay çıktı ve dedi ki...
“Maliye Bakanımız Kemal Unakıtan ile konuştuk. Bu konuda Milli Emlak Genel Müdürü’nü bu konuda görevlendirdi. En kısa sürede kesin çözüm bulunacak...”
Bu açıklamaya herkes sevindi.
ÇOK sık yazıyorum. Futbol artık büyük bir endüstri ve büyük bir ekonomi...
Elbette diğer spor dallarını da çok yakından takip ediyoruz.
Örneğin Arkas’ın voleyboldaki Avrupa Şampiyonluğu’nu unutmak mümkün mü?
Günlerce Arkas’ın başarısını konuştuk, kutladık.
Ama futbolun itici gücünü kabul etmeliyiz.
Sizi bilmem ama ben; İzmir gibi bir kentin Süper Lig’de bir takımının olmamasını büyük bir eksiklik olarak görüyorum.
Benim görüşümü paylaşan çok fazla insan var.
MARKA danışmanı ve Milliyet Gazetesi yazarı Fatoş Karahasan, geçenlerde katıldığım bir toplantıda mini bir anket yaptı.
“Diyelim ki, bir sunum için ilk kez tanışacağınız bir yere gidiyorsunuz. Bu toplantıda sesiniz, ne söylediğiniz ve beden dilinizi karşınızdaki kişiler ölçmeye kalksalar nasıl bir sonuçla karşılaşırsınız?”
Herkes bir tahmin yapmaya çalıştı. Kimimiz söze yüzde 55-60 verdi, kimimiz daha yüksek...
Çoğunluk sözün yani içeriğin yüzdelik dilimde daha geniş bir kesimi kaplayacağını söyledi.
Ses ve beden dili de bunun arkasından geldi.
Fatoş Karahasan, “Bakın sonuçlar nasılmış...” dedi.
Perdeye bu oranlar yansıdı.
AVRUPA’NIN en büyük tur operatörlerinden TUI’nin misafir memnuniyeti anketiyle belirlediği dünyanın en iyi 100 oteli arasında 17 Türk oteli var.
Sayalım mı?
Amara Beach Resort (Side-Antalya), Barut Hotel Hemera (Side-Antalya), Barut Hotel Lara Resort Spa & Suites (Lara-Antalya), Cornelia de Luxe Resort (Belek-Antalya), Gloria Serenity Resort (Belek-Antalya), Hotel Delphin Deluxe Resort (Alanya-Antalya), Hotel Delphin Palace (Lara-Antalya), Hotel Marmaris Park (İçmeler-Marmaris-Muğla), Hotel Melas Resort (Side-Antalya), Hotel Papillon Ayscha (Belek-Antalya), Hotel Papillon Zeugma (Belek-Antalya), Hotel Yetkin (Alanya-Antalya), Iber Otel Sarigerme Park (Sarigerme-Muğla), Magic Life Kemer Imperial (Kemer-Antalya), Robinson Club (Çamyuva-Kemer), Antalya Robinson Club Nobilis (Belek-Antalya), Robinson Club Pamfilya (Side-Antalya)...
Listede Antalya’nın ağırlığı var. Turizmi kendine hedef seçmiş bir kentin; otelleriyle, kongre merkezleriyle daha iddialı olması gerekmez mi?
Turizm deyince akla hep Antalya mı gelecek? Diyorlar ki...
“Turgut Özal ve devlet politikası olmasaydı bugün Antalya da
BAŞBAKAN, ekonomik kriz için “Teğet geçti...” diyor değil mi?
Bazen de, “Hamdolsun iyiyiz...” diye konuşuyor.
Rakamlarla canınızı sıkmak istemiyorum ama krizin teğet geçmediğini göstermek için başka bir çarem bulunmuyor.
Seçimlerin üzerinden henüz bir ay geçmesine rağmen belediyelerin gündemindeki birinci madde; ne yeni projeler, ne yatırımlar, ne de bir başka konu...
Vatandaşın tek bir talebi var.
O da iş...
Varsa yoksa iş...
İZMİR çok ilginç bir protestoya sahne oldu.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in isteğiyle müdür atandığı öne sürülen Alsancak Salih İşgören İlköğretim Okulu’nda sessiz bir eylem yapıldı.
Çocuklar okula gönderilmedi.
Türkiye; 90’lı yılların bir bölümünü ahbap çavuş ilişkileriyle heba etti.
Ekonomide de, siyasette de kurumsal ilişkilerin önüne ahbap çavuş ilişkileri geçince ülke rayından çıktı. Adaletli bir görev dağılımı olmayınca toplumsal dengeler alt üst oldu.
İşi ehline bırakmak yerine, falanca partilinin yakını olmak daha ağır bastı.
Benzer bir fotoğraf bugün de geçerli... Milli Eğitim Bakanı’nın yerinde olsam bu sessiz protestoyu çok ama çok önemserdim.
VADELİ İşlem ve Opsiyon Borsası’nın (VOB) İstanbul’a taşınması için İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı (İMKB) Hüseyin Erkan bastırıyor.
Erkan, hisse senetlerinde vadeli işlemin, spot piyasadan kopuk olmaması gerektiğini, bu nedenle İzmir yerine İstanbul Borsası’nda işlemlerin başlatılmasının uygun olacağını söylüyor.
Bu tartışmalar, VOB’un dördüncü yılı törenleri için yatırımcıların buluştuğu Çeşme’de ilk defa patlak vermişti.
Ardından Merkez Bankası’nın ve devlet bankalarının İstanbul’a taşınma kararı ortaya çıkınca İMKB Başkanı, bu iddialarını çok daha güçlü dile getirmeye başladı.
VOB’un vadeli işlem yapılan döviz, borsa endeksi gibi ürünleri arasına, hisse senetlerini de alma hazırlığından çok rahatsız olduğunu fark edince; Erkan’ı, bazı meslektaşlarımla birlikte soru bombardımanına tutmuştuk.
Erkan, bu uygulamanın haksız rekabet yaratacağını, VOB’un, vergi muafiyeti, bire 10 kaldıraç oranı gibi yatırımcı için çok cazip avantajları olduğunu belirtmiş, şunları söylemişti.
&l
YEREL seçimler öncesinde ismi en fazla geçen isimlerden birisi Doç. Dr. Adnan Menderes‘ti.
Dedesiyle aynı ismi ve soyadını taşıyan Doç. Dr. Adnan Menderes siyasete atılacak mıydı, yoksa çok sevdiği doktorluk mesleğine devam mı edecekti?
Bu konuda çok spekülasyon yapıldı.
Ancak Menderes hep sessiz kaldı, bir kelime bile etmedi.
Geçen hafta Menderes ile konuşurken, 29 Mart’ın üzerinden epeyce bir süre geçmesine rağmen yine bu konuyu gündeme getirdim.
Menderes; “Çok yazıldı, çizildi ama ben bunlara cevap verme gereği bile duymadım. Doktorluğu seviyorum ve siyasete girmeyi dün de, bugün de düşünmedim” dedi.
Doç. Dr. Menderes, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’nda görev yapıyor.