Ortak hareket kararı

27 Kasım 2008

İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu ve İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş önceki gün bir araya geldiler.
Her iki kurum da İzmir’de ekonomik hayatı canlandıracak bazı projelerde işbirliği yapma kararı aldılar.
Kampanyaların boyutu ve gelişen ekonomik olaylara göre nasıl bir tavır alınacağı kurulan ekipler tarafından günü gününe takip edilecek ve en kısa sürede bir hareket planı hazırlanacak.
Herkes bir şeyler yapılması gerektiğini söylüyor.
Ama piyasalara güven verecek adımların hükümetin vereceği bazı kararlara da bağlı...
Hükümetin ekonomi kadrosu bugünlerde açıklanacak bir destek programı üzerinde çalışıyor.
İzmir’e özgü bir kampanya da bu hafta alınacak kararlara bağlı genişletilecek.

Yazının Devamı

Mutlu: Çemberi genişletelim her kesimi alalım

26 Kasım 2008

Belki bu kriz bizim krizimiz değil ama küreselleşen bir dünyada da Türkiye’nin diğer piyasalardan ayrışması söz konusu değil.
Kaldı ki; ABD, Avrupa hapşırdığında biz nezle oluyoruz.
Sadece para piyasalarını kastetmiyorum; reel sektörde de hızlı ve ciddi adımlar atmamız gerekiyor.
Gelişmeler gösteriyor ki; Başbakan Erdoğan’ın dediği gibi kriz teğet geçmiyor.
Aslına bakacak olursak, ABD’de mortgage depremi yaşanmadan da Türkiye’de büyük sıkıntılar yaşanıyordu.
Özellikle küçük ve orta boy işletmeler, esnaf ve tarım kesiminde sıkıntı had safhaya çıkmıştı.
Zaten siftah yapamayan; sigorta, vergi gibi ödemelerinde zorlanan bir esnaf vardı.

Yazının Devamı

Mutlu ve Demirtaş’a ortak kampanya çağrısı

25 Kasım 2008

IMF’nin datalarına göre son 50 yıldaki en derin kriz yaşanıyor.
Bu sayı 122...
Yine geçmiş analiz edildiğinde krizlerden tasarruf yapılarak değil, harcamayla çıkılmış.
Elbette para musluklarını açan ilk kamu kesimi olmuş.
Kamu yatırımlarına hız verilmiş, büyük alt yapı yatırımları sayesinde ekonomide hareketlilik sağlanmış.
Ama asıl çıkış; insanların alışveriş yapmaya başlamasıyla ve piyasalara gelen güven sayesinde olmuş.
Hatırlayın...

Yazının Devamı

Hayata karşı kendini borçlu hissedenler

23 Kasım 2008

Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin dergisi ESİAD Yaşam’da Dilek Gappi’nin Nezih Öztüre’yle yaptığı güzel bir röportaj vardı.
Öztüre şöyle diyor.
“Tanrı bana zenginlikte de acıda da bonkör davrandı. Karşılığında, benim sahip olduklarıma sahip olamayanlarla hayatı paylaşmak durumundayım...”
Nezih Öztüre, sosyal sorumluluk projelerine sahip çıkan ve savunan işadamlarından biridir.
Bu projeleri bir imaj çalışması olarak değil, toplumsal fayda yaratmak için yapar.
Bunların dile getirilmesinden de çoğu zaman hoş karşılamaz.
“İyilik yap denize at” felsefesini sonuna kadar savunur.

Yazının Devamı

Herkesin gözü muhafazakar oylarda

22 Kasım 2008

Siyaseti iyi okuyan bir dostum. 22 Temmuz seçimlerinin akşamında şöyle demişti:
“AKP’nin aldığı yüzde 47’lik oy oranı siyaseti daha da muhafazakar hale getirecektir. Yani AKP’ye alternatif olmak isteyen herhangi bir partinin ya da yeni bir oluşumun ilk yapacağı, muhafazakar oylara talip olmaktır.”
Çok yerinde bir tespitti.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın partisine yeni katılan çarşaflı üyelere rozet takmasından sonra bu değerli dostumun o sözleri aklıma geldi.
AKP’nin Türkiye’yi din devletine götürme projesi var mı?
2002’den bu yana bu sorular hiç bitmedi.
Zaman zaman konu alevlendi, zaman zaman ise unutuldu.

Yazının Devamı

ESİAD’ın İzmir önerisi

21 Kasım 2008

ESİAD Yönetim Kurulu ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanlık Divanı’nın Ankara’daki İzmir milletvekilleriyle yaptığı toplantıda Başkan Sıtkı Şükürer, konuşmaların tam ortasında şöyle bir yorum yaptı:
* * *
“Kriz ortamlarında ülkeyi yönetenlere duyulan güvenin kaybı, olumsuzlukların algılanma sürecini hızlandıran ve derinleştiren en önemli unsur. Gerçek durumun önce hükümet ve yetkilileri tarafından analizi, kavranması ve iş dünyasına, çalışan kesime, topluma önlemlerle desteklenmiş güven veren açıklamalar süreci yönetme başarısının önemli gereklerinden. Hiçbir önlem alınmadığı izlenimini vermek, toplumda kaygıların artmasına neden olmaktan başka bir işe yaramamaktadır.”
Hükümet bir süredir IMF ile anlaşılacağı mesajlarını veriyor.
Ama ekonomi çevreleri bu anlaşmanın çok geciktiğini söylüyor.
ESİAD’ın üyeleri de krize karşı kamu yatırım harcamalarına ağırlık verilmesini öneriyor.
Bu görüşe katılanlar, bir uyarı da yapmadan edemiyor.

Yazının Devamı

ESİAD’tan çözüm önerileri

20 Kasım 2008

ESİAD yönetimi krizin başladığı ilk günlerden bu yana aktif bir yönetim sergiliyor.
Kendi üyelerinin sorunlarını ve bu problemlerle ilgili çözüm önerilerini bir yandan topluyor, bir yandan ekonomi yönetimiyle yakın temas kurarak yapılabilecekler konusunda ortak akıl yaratmaya çalışıyor.
Ekonomi yönetimi derken; bir yandan hükümeti, diğer yandan da Merkez Bankası başta olmak üzere bürokrasinin diğer önemli koltuklarını kastediyorum.
Genel kanı hükümet kriz yönetimini ağırdan alıyor.
Türkiye’nin makro bazı dengeleri hükümeti bu rahatlığa itiyor olabilir. Ancak yurtdışından gelen haberler ve veriler ne yazık ki gelecek günlerin doğru yönetilememesi durumunda sıkıntıların artarak devam edeceğini gösteriyor.
ESİAD Yönetim Kurulu ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanlık Divanı dün Ankara’daydı.
Başkan Sıtkı Şükürer, her sivil toplum örgütünün hazırladığı gibi uzun istek listesi hazırlamadı.

Yazının Devamı

Aidiyet duygusu fanatizme dönüşürse

19 Kasım 2008

Taraftarın takımına olan sevgisini çok iyi anlıyorum.
Ben de tuttuğum takımın ligin hep zirvesinde kalmasını, Avrupa’da başarılı olmasını ve iyi oyuncularıyla adından söz ettirmesini istiyorum.
Bu duygularım futbol için de geçerli; diğer spor dalları için de...
Örneğin İzmir’in futbola endeksli bir spor anlayışından uzaklaşması gerektiğini her fırsatta dile getiriyorum.
Keşke baskette, voleybolda adından söz ettiren bir kent olsa İzmir...
Bir fanatik için takımının yenilmesi zor bir durum.
Ama dünyanın sonu mu?

Yazının Devamı