ŞiFA KAYNAĞI BESiNLER

11 Ocak 2010

1- NANE
Nanenin özellikle sindirimi kolaylaştırıcı ve mideyi rahatlatıcı etkisi vardır. Pankreas, göğüs ve karaciğer tümör gelişimini yavaşlattığını, kolon, deri ve akciğer kanserlerini de önleyici olduğu, yapılan çalışmalarda görülmüştür.
Bulantılara iyi gelir, bu nedenle nane ve limon kaynatılıp içilmesi tavsiye edilir. Anti-mikrobiyal etki gösterir. Manganez, A ve C vitaminin çok iyi bir kaynağıdır. Aynı zamanda folat, demir, magnezyum, kalsiyum, potasyum, omega 3 yağları ve B2 vitaminlerinden zengindir. Özellikle yoğurda, omlet/ menemene, her türlü meyveye, pişmiş lahana, havuç, bezelyeye çok yakışır.


FERAHLATAN İÇECEKLER
Maden suyu, buzlu çay, limonata ve gazlı içecekleri naneyle tatlandırabilirsiniz.

Yazının Devamı

DiYET ANNE SÜTÜNÜ AZALTIR

10 Ocak 2010

EMZİRİRKEN KİLO VERİLİR
Doğum sonrası kilo verme hızı ve zamanı aslına gebelikte alınan kiloyla ilgilidir. Gebelik dönemini 9 - 12 kg alarak normal tamamlamış bir anne, ilk altı ayın sonunda dengeli beslenme ve etkin süt verme sonunda normal kilosuna kavuşabilir. Ancak gebelik döneminde 18 - 30 kg gibi aşırı kilo almış annelerin normal kilosuna dönmesi daha uzun zaman alacaktır.
Normal süreçte emzirme dönemiyle birlikte anne kilo kaybetmeye başlar. Sütün veriminin artması için aşırı yağlı ve şekerli yiyen yanlış beslenen anneler ise tam tersi süt verirken kilo alabiliyor, hatta doğum sonrası kilolarının üzerine çıkan anneler dahi oluyor. Bugün örnek liste yayınladığımız Derya Hanım da ihtiyacından fazla tükettiği için maalesef bu dönemde kilo almış.

Emzirirken dengeli beslenmeli
Emzirme döneminde anne her gün yaklaşık 6 -7 çay bardağı yani 700 ml süt salgılar. Bunun için her gün 500 -700 kalori harcar Bu kalori kaybı bir saat orta seviyede egzersize eş değerdir. Bu nedenle emzirirken dengeli beslenen ve yeterli sıvı alan anne, eğer doğumu normal kilo artışıyla bitirdiyse altı ay sonunda doğumda aldığı fazla kilolardan kurtuluyor.
Önerim, annenin bir beslenme ve diyet uzmanı

Yazının Devamı

SOFRALARDAKi RENK CÜMBÜŞÜ

9 Ocak 2010

Yakın zamana kadar, salatalar genelde ana yemekten önce veya yemekle birlikte yenen ‘iştah açıcı’ yiyecek sayılırdı. Bu bakış açısı şimdilerde neredeyse tamamen değişti. Salatalar o kadar zenginleşti ki, neredeyse tüm besin gruplarını içeren doyurucu bir ana yemek haline geldi. Vitamin, mineral, aminoasit (protein), enzim, karbonhidrat, yağ, su ve lif, sağlıklı beslenmenin temel maddeleridir ve bu temel maddelerin birçoğu sebze ve meyvelerin içinde bulunur. Çiğ sebze ve meyveler hakkında daha çok bilgi sahibi olmaya çalıştıkça, pişmiş yiyeceklerden daha avantajlı olduklarını görürsünüz. Bildiğiniz gibi, pişirmenin verdiği ısı, bazı besin öğelerini azaltır. Çiğ sebze ve meyveler ayrıca yüzde 70 - 90 sudan oluştuğu için, iyi bir ‘sıvı’ kaynağıdır. Vücudumuz, her gün ortalama 3 - 4 litre su kaybeder (idrar, ter, dışkı, solunum) ve bunun yerine konması gerekir. Çiğ sebze ve meyveler bunun büyük bir kısmını sağlar.


SALATAYLA KİLO VERMEK MÜMKÜN MÜ?
Evet, mümkün. Çünkü salata yaptığımız çiğ sebzelerin genelde su oranı yüksektir ve zengin lif içeriği sebebiyle enerji değeri de düşüktür. Ancak, soslara dikkat!

- Limon: İçerdiği zengin miktardaki C vitaminin faydaları saymakla

Yazının Devamı

KADINLAR MI DAHA iŞTAHLI ERKEKLER Mi?

6 Ocak 2010

İştahı kişinin yemek yeme arzusu olarak tanımlayabiliriz. İştah tüm canlılarda bulunur ve metabolik ihtiyaçların sağlanması için yeterli enerjiyi düzenleme işini görür. Yemek yeme arzusunun ciddi olarak azalması durumu ise ‘anoreksiya’ olarak tanımlanır. İştahın düzensiz olma hali bazı kişilerde yeme bozukluklarına sebep olabilir, anoreksiya nervosa veya bulimia nervosa veya çok fazla yeme, tıkınırcasına yeme gibi.
Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde Ocak 2009’da yapılan bir çalışmaya göre, erkekler kadınlara göre iştahlarını kontrol etmede daha iyiler.
Bu çalışmada araştırmacılar, kadın ve erkek gönüllülerin beyin aktivitelerini tomografiyle (PET) izledi. Bu kişiler araştırmaya alınırken kiloları normaldi ve yaklaşık 20 saat boyunca yemek yemediler. Ardından katılımcılara pizzadan kurabiyeye kadar onların en sevdiği besin sunuldu ve koklamaları, tatmaları, seyretmeleri, yemeğe bir şekilde tepki vermeleri, ama yememeleri söylendi.
Bir başka gün ise açlık ve yeme düşüncelerini bastırmak için, bilişsel engel olma tekniği kullanıldı. Bu teknik, aynı yemeklere maruz kalmadan önce kişilere bu yemeklere karşı iştahlarının azalmasını öğretmek için

Yazının Devamı

MUTFAĞIN DEMiRBAŞI YOĞURT

4 Ocak 2010

Yoğurdun faydalarından yüzyıllardır bahsedilmesine rağmen, dünyada hâlâ bir çok kişi onun farkında değil. Ancak, ülkemizde yoğurt mutfağımızdan, soframızdan eksik olmaz. Türkiye’de yıllık yoğurt tüketimi iki milyon ton civarındadır. Bunun sadece 400 bin tonu paketli, 1.6 milyon tonu el yapımı yoğurt olarak bildiriliyor.
Ülkemizde kişi başına yoğurt tüketimi ortalama 35 kilogram düzeyinde gibi. Türk halkının yoğurt ve özellikle eski İstanbul’da omzunda yoğurt ve terazisi ile yürüyen yoğurtçularla ilgili de çok özel hatıraları vardır. Büyüklerimiz, o devirlerde yoğurt almak için yoğurtçuya seslendiklerini ve içine koymak için bir tabak uzattıklarını anlatır. Memleketim Mersin’in Silifke ilçesinin, Silivri’nin ve Kanlıca yoğurtlarının da meşhur olduğunu biliriz.
Azimli olmanın önemini anlatmak için yine yoğurdu kullanan şu atasözünü duymuş muydunuz? “Çoban isterse, tekeden yoğurt çıkarır.”
Anlaşmazlıklara son vermek isterken kullanılan da yine, yoğurttur: “Ayran içmeye geldik. Ara açmaya değil.”
Yoğurttan bahsederken, süzme yoğurdu da unutmayalım; suyu süzüldüğü için kuru madde miktarı artan bu yoğurdun kalsiyum oranı daha yüksektir.


Yazının Devamı

YENi YIL DETOKSU

3 Ocak 2010

Geçen hafta ‘Sizin diyet listeniz hangisi?’ köşemizle ilgili birçok e-mail aldık.
-Crohns hastalığına özel diyet,
- Kontrol edilemeyen diyabet için diyet,
- Kilo almak için diyet,
- Sporcu beslenmesine özel program,
- Gebeliğe hazırlık için diyet gibi birbirinden çok farklı örnek diyet listesi isteyen okuyucularımızın tüm
e-maillerini cevaplamaya çalışıyor, bazılarına ise bu sayfada yer veriyoruz.

Yazının Devamı

EGZERSiZLE FARK YARATIN

2 Ocak 2010

Yeni yıl değişim kararlarınız içinde “Bu sene, düzenli olarak egzersiz yapmak istiyorum” dileği yer alıyorsa, bu yazıyı okumanızı öneririm. Fiziksel aktivite; günlük yaşam içinde kas ve eklemleri kullanarak enerji tüketimiyle gerçekleşen, kalp ve solunum hızını artıran ve farklı yoğunlukta yorgunlukla sonuçlanan aktiviteler olarak tanımlanır.
Yapılan fiziksel aktivitelerin ‘egzersiz’ olarak algılanabilmesi için düzenli olarak haftada en az üç kere 40 - 45 dakika boyunca uygulanması gerekir. Ancak ‘yetişkinler’ için son öneriler haftada 150 dakikalık (haftada beş gün 30 dakika şeklinde planlanabilir) orta şiddette aktivite (hızlı yürüyüş gibi) yapılması yönündedir. Orta şiddetteki fiziksel aktivite genellikle dakikada 3.5 - 7 kalori enerji harcanmasını sağlar. Günde ortalama -150 kalori, haftada - 1000 kalori yakmaya katkısı olur.
Ayrıca haftada iki veya daha fazla kez kas güçlendirici egzersiz (ardı ardına iki gün olmayacak şekilde) yapmak ve tüm kas gruplarını çalıştırmak da önemlidir.

Egzersiz destekli kilo verme ve kontrolü
Her gün çok fazla egzersiz yapan biri olmanız gerekmiyor. Spor salonunda aerobik yapmak veya her gün 30 dakika egzersiz bantı - bisikletini kullanmak

Yazının Devamı

ARINMAYA NE DERSiNiZ?

1 Ocak 2010

1. Uyandığınızda bol bol su içmeye gayret edin.
2. Midenizi yatıştıracak ve toksinlerinizi atmanıza yardımcı olacak bitki çaylarını, limonla birlikte tercih edin. Özellikle papatya, adaçayı, rezene, melisa gibi çaylar kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.
3. Muz veya kuru kayısı veya kuru hurma, hem iyi bir enerji sağlar, hem de içerdiği potasyum ile su tutan vücudunuzun şişliğinin inmesine yardımcı olur.
4. Gün içinde az yağlı, düşük glisemik indeksli kompleks karbonhidratlardan zengin yiyecekler seçerek midenize daha fazla yük eklemeden kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz. Açlık hissiniz de azalır.
5. Toksinlerden arınmak için, sauna veya buhar banyosu yapmayı düşünebilirsiniz. İki yöntemin de aynı zamanda vücuttan su atacağını da unutmadan, daha fazla su için. Ayran ve soda karışımı denenebilir.


Yazının Devamı