54 yaşındayım, gut hastasıyım. Doktorum ilaç kullanmadan önce perhiz yapmamı önerdi. Proteinli besinleri ve eti azalttım, biraz da fazla kilom var. Haftada 3 - 4 gün 45 dakika yürüyorum, bol su içiyorum. Haftada 3 - 4 kadeh rakı içerdim ama tamamen bıraktım. Tatlı genelde sevmem, ama tam olarak neler yemem gerektiği konusunda emin değilim. Bilgilendirirseniz müteşekkir olurum.
Ahmet S. - Kütahya
Ahmet Bey, gut daha çok 40 yaş üstündeki - genellikle - şişman erkeklerde, alkol ve protein tüketimi fazla olan bireylerde görülür. Gut vücudumuzdaki ürik asit fazlalığından oluşur. Hastalığın gelişmesinde kırmızı et ve hayvansal proteinin aşırı tüketiminin etkisi var, ama tedavide bazı bitkisel kaynaklı besinler de sınırlanmak zorunda. Bol su içmeye lütfen devam edin, ürat kristallerini atmak için önemli, yürüyüş ve kilo verme de tedaviye olumlu etki yapar.
SINIRLI TÜKETİN
Her toplumda kişisel duruşu, başarıları, topluma olan katkıları sebebiyle saygı duyulan ve örnek alınan az sayıda insan vardır. Bu haftaki konuğum tam da böyle bir kişi. İş ve aile hayatındaki disiplin ve örnek kişiliği, kültür, sanat, sağlık ve eğitime verdiği destekler ile gönüllerde yer edinmiş Sayın İnan Kıraç, kırmayarak bizi evinin kış bahçesinde sevimli köpekleri Zuzu ve Kuzu ile kanaryalar eşliğinde kabul etti. Bugün neredeyse 20 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Türkiye’nin gururu otomotiv sanayinin kurucularından, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ziraat mühendisinin oğlu ve Galatasaray camiası denilince akla gelen ilk isimlerden İnan Kıraç ile beslenme alışkanlıkları, tarım ve yemek kültürü üstüne konuştuk.
Siz bir G.Saray Lisesi mezunu olarak camiaya büyük destek veriyorsunuz. Galatasaray Eğitim ve Kültür Vakfı’nın kurucususunuz. Buradan yola çıkarak sizi biraz eskilere götürmek istiyorum. Yatılı okul beslenme alışkanlıklarınızı etkilemiş midir?
Etkiledi tabii. Yatılı okuyanlar için Galatasaray pilavı ayrı bir yer tutar. O etli bir pilavdır. Cumartesi günü verirlerdi. Dışarıda işi olanlar, kız arkadaşları bekleyenler, annesine bir an önce gitmek isteyenler pilav
Doğru beslenmeyi çok az insan günlük hayatına geçirebiliyor. Çoğu zaman da iyi beslenme zayıflama ve formda kalma kelimeleri arasına sıkışıp kalıyor. Oysa besinleri ilaç gibi düşünmek gerekiyor.
Tedavi için kullanılan bir ağrı kesici veya antibiyotik hedef bölge veya organla ilgili iken beslenme vücudun tüm sistemleriyle de entegredir.
Zihnimiz de bundan farklı değildir. Eğer vücuda ihtiyacı olan tüm besin öğeleri yeteri kadar verilmezse kişi yorgun, halsiz veya bitkin olabilir. Bu süreçler uzarsa, bunalım ve depresyona kadar gidebilir.
Nasıl hissedeceğimize beyin karar verir
Bütün canlılar için yaşam, pek karmaşık kimyasal işlemlerin yürütülmesi demektir. Canlıların vücudu bu karmaşık kimyasal süreçlerin yürütüldüğü birer görkemli kimya fabrikasıdır. Bir düşünce çevresinde yoğunlaştığımızda ya da dış dünyadan bir uyarı aldığımızda, beynimizin belli başlı kimyasal tepkimeleri iş başındadır. Yine beynin kimyasalları nedeniyle milyarlarca bildiri gövdemizdeki sinirler boyunca düzenli bir biçimde akıp gider. Önemli bazı kimyasallar bu işlemin gerçekleşmesinde görev alır.
Beyinde farklı ‘sinirsel- aktarıcı’lar kendimizi çeşitli biçimde hissetmemize neden olur: İyi, kötü, uykulu,
26 yaşındayım haftada üç gün bir saat yürüyüş yapıyorum. 160 cm boyunda, 62 kiloyum; 4 - 5 kg vermek istiyorum. Herhangi bir sağlık problemim yok. Önerildiği gibi her gün tüm besin gruplarından tüketiyorum. Tam buğday ekmeği, meyve, sebze, kuru baklagil, et, balık ve tavuk dengeli yiyorum. Salatalarıma yağı çok eklemiyorum, bulgur seviyorum, süt ve yoğurdu az yağlı yiyorum. Ama çözeme-diğim çikolata problemim var, her gün mutlaka yemek istiyorum. Sizden ricam bana içinde her gün tatlı veya çikolata olan bir örnek liste hazırlamanız. S.T. - İZMİR
Beslenmene gösterdiğin özeni kutluyorum, tüm besin gruplarını tanıyor ve tüketiyor olman çok iyi. Gördüğüm kadarıyla yağlı tohumlar eksik, her gün 3 - 4 ceviz veya 10 fındık ekleyebilirsin. “Sağlık problemim yok” demişsin, ama ben bir hekime danışıp kan şekeri ölçümü ve tiroid testi yaptırdığından emin olmak isterim. Lütfen ihmal etme. Çikolata her gün yenilebilir ama tatlı seviyorsan bunu sütlü tatlı, meyve tatlısı ve çikolata olarak dengelemeni öneririm.
Sevgili yazı işleri müdürümüz Çınar Oskay, CADDE’mizi yeni fikirleriyle sürekli renklendiriyor. Bundan böyle cumartesi günleri beslenme ağırlıklı röportajlarımla sizinle buluşuyorum. Ben hep bana soru sorulmasına alışığım, ama bu kez yerim değişti, soruları ben sordum. Benim için ilk olan bu röportajı umarım keyifle okuyacaksınız. Leyla Alaton zoru başaran bir iş kadını. Şirketleri yönetirken annelik görevlerini aksatmıyor, sanata olan ilgisinden ödün vermiyor, sivil toplum örgütlerine zaman ayırıyor. Bütün bunların üstüne spor ve beslenmesini de kontrol altında tutabiliyor. Hep neşeli, açık sözlü ve enerjik olan Leyla Alaton’la bu tempoda başarılı olmanın sırlarını, beslenmeye bakış açısını ve alışkanlıklarını konuştuk. Bu arada beslenme bilgisini de kısaca test ettik, tabii Leyla her zamanki gibi başarılıydı.
Leylacığım beni görünce aklına ne geliyor?
Özdisiplin ve de beslenme konusunda bilinçli olmak.
Uzun süredir diyetin psikolojisi, başarısız diyetlerin nedenleri, tedavide psikolojik terapi desteğinin bireysel motivasyona etkileri üzerinde çalışıyorum. Bu konuda Mezura Kliniği’mizde sürekli vaka tartışmaları ve özel çalışmalar yapıyoruz. Bugün çalışma arkadaşlarımızla birlikte önemli gördüğümüz, sık karşılaştığımız davranış ve tutumları sizinle paylaşmak istedim.
Hiç uygulamakta zorlanacağınız bir karar verdiniz mi? Diyetinizin çok iyi gittiği bir anda kocaman bir pasta dilimine “hayır” diyemediğiniz oldu mu? Eğer kendinize söz verdiğiniz bir hedefinizi başaramazsanız, beyniniz hemen bir ‘neden’ aramaya başlar. Buna ‘günah keçisi’ de diyebiliriz.
- Egzersiz programını takip edecek zaman bulamadınız.
- Hedefinizden vazgeçtiniz zaten çok gerçekçi de değildi.
- İşten geç çıktınız, yoldan geçerken fast food almaya mecbur kaldınız.
Disiplin neden bozuluyor?
Disiplinin gerçekten ne olduğunu anlamak için kendinizi tek bir kişi olarak değil, birçok insan olarak görmeniz gerekir. İçimizde coşkulu, kızgın, odaklanmış, plan yapan, üzgün gibi yüzlerce değişik ‘ben’ler vardır. Ancak her ne kadar sahip olduğumuz değişimlerimiz ve durumlarımız olsa da bir seferde sadece ‘biri’
Yaşım 35, ev hanımıyım ve son bir yılda altı kilo aldım, spor yapacak imkanım yok. Midemdeki kazıntı şikayeti nedeniyle sürekli yemek yemeye başladım, farkında olmadan kilo aldım, sonra sırt ve boğaz ağrısı şikayetlerim başladı. Bir süre sonra yediklerimin ağzıma geliyor gibi olması beni korkuttu. Şu anda reflü tedavisi görüyorum, ama kilo da vermek istiyorum. Başka sağlık problemim yok, önerilerinizi bekliyorum. E.S. - KONYA
E.S. Hanım fazla kilolarınızı vermekte zorlanacağınızı düşünmüyorum, ama reflünün tedavisinde asıl amaç, ‘yaşam tarzı değişikliği’nin sağlanabilmesi olmalıdır. Reflünün durumuna göre ilaç tedavisi, endoskopi veya cerrahi müdahale uygulanabilir. Fazla kilolu kişilerin büyük kısmında mide yakınmaları ve reflü şikayeti olabilir. Bazı çalışmalar yağlı besin tüketiminin fazla olmasının kilo almayı artırdığı ve beraberinde reflü oluşumuna neden olabileceğini söylüyor. Kilo vermeniz de tedaviyi olumlu etkileyecektir.
Reflü hastaları için 10 öneri
1. Yemekleri az az, sık sık olacak şekilde tüketin, yavaş, iyi çiğneyin.
2. Yiyecek ve içeceklerinizin çok sıcak veya çok soğuk olmamasına dikkat edin.
3. Sıvıları öğün aralarında alın.
4. Alkol ve sigara
Geceyarısı atıştırmaları sadece bir yeme bozukluğu değil, aynı zamanda ruh hali ve uyku bozukluğudur. Bu yanlış alışkanlık ileride hormon seviyelerinin değişmesine ve bazı hastalıklara yol açabilir.
Tedavi edilebilir mi?
Evet. Eğer bir aile bireyinizin geceyarısı yeme sendromu olduğundan şüphelenirseniz, bu konuda bir uzmana gitmesini tavsiye edin. Ancak, inkar, direnç ve hatta öfkeye hazırlıklı olun. Tedavi kişiye özel ve davranış bozukluğunun şiddetine ve hastanın özel problemlerine, ihtiyaçlarına göre ayarlanmalıdır.