Türkiye'nin yeri ve rolü...

18 Kasım 1999


       İstanbul'da 20. yüzyılın son önemli uluslararası toplantısı başladı.
       İki gün sürecek AGİT zirvesine 54 ülkenin lideri katılıyor.
       Önümüzdeki yüzyılın dünyasına İstanbul zirvesinde alınacak kararlar yön verecek. Karşılaşılacak sorunlara bu toplantıda oluşan mutabakatlar çerçevesinde çözümler bulunacak.
       ABD Başkanı da AGİT için gelmişti, ama gezisi Türkiye ziyaretine dönüştü ve işte bunun için Ankara açısından AGİT'i de aşan çok önemli günler yaşandı, yaşanıyor.
       Ama ziyaretin bu yanı bir tarafa bırakılırsa Clinton'ın, başkanlık süresinin bitişine bir yıl kala globalleşen dünyada sorunları aşmak için hızla mesafe almaya çalıştığı anlaşılıyor.
       Dünyada problemli bölgelerde etkin olmak, uyumsuzlukları gidermek, dünyanın yeniden soğuk savaş dönemindeki iki kutuplu, çelişkiler dünyası haline dönüşmesini önlemek.

Yazının Devamı

Menfaatler çakışınca...

17 Kasım 1999


       Clinton'ın ziyaretiyle Türkiye - ABD ilişkilerinin müttefikliği aşıp ortaklık halini aldığı görülüyor.
       Dış dünyanın patronu Amerika'nın gösterdiği yakınlık Clinton'ın sözlerinde en gerçek ifadesini buluyor.
       Ankara fırsatları akıllıca kullanırsa Türkiye'nin düze çıkmaması için engel kalmaz.
       PKK sorunu bitti gibi.
       Geriye kalan, idarenin hemen o bölgede ekonomik atağa geçmesi.
       Bu konuda nedense tutukluk var.

Yazının Devamı

Yeni dönem tarihi fırsat

16 Kasım 1999


       Türkiye zaman zaman büyüklüğünün farkında olmuyor.
       Bugünler, o, "farkına varma" günleri.
       ABD Başkanı, Türkiye'de.
      "Bunun ne önemi var?" demek herhalde mümkün değil.
       Soğuk savaş döneminde Türkiye'nin dünyada ve bölgede çok büyük önemi vardı.
       İki kutuplu dünyanın ortasında Türkiye bir denge unsuru oldu.

Yazının Devamı

Kolon yerine perde beton

14 Kasım 1999


       Bu kez kurtarma çalışmaları daha bilinçliydi.
       Bu kez yardım daha hızlı yetişti.
       Ama asıl yapılması gerekenler bundan sonra olacak.
       Kamununkiler de dahil tüm binaların denetlenmesi, gerekiyorsa hemen takviyeleri ve bundan sonra inşaatlarda daha dayanıklı bir sisteme geçilmesi.
       Nedir o?
      "Perde beton."

Yazının Devamı

Clinton'a Atina darbesi

13 Kasım 1999


       Yunanistan'da komünistler, Türkiye'de bazı FP'liler aynı görüşte buluştu.
       Yunan komünistleri Clinton'ın Atina'ya planlanan tarihte gelmesini önledi.
       FP'liler de Clinton'ın Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde pazartesi günü yapacağı konuşmayı özel gündeme itiraz ederek önlemek istedi.
       Komünizm tarihe de karışsa, Yunanlı komünistler ülkenin II. Dünyü Savaşı'nda Almanlara karşı direnişini temsil eden bir geçmişe sahip.
       Hala diri ve etkin olmalarının sebebi belki de bu.
       Komünistlere Kosova, Kıbrıs gibi çeşitli nedenlerle umduklarını bulamayan ve bundan ABD'yi sorumlu tutan başka unsurlar da katılınca Atina'da Clinton skandalı yaşanabiliyor.

Yazının Devamı

Demirel hızlandırdı

12 Kasım 1999


       Demirel kampanyayı açtı.
       Cumhurbaşkanlığı seçimi propaganda sürecini başlattı. Tek başına da sürdürüyor.
       Tek aday da kendisi.
       Bir daha seçilebilmesi için hukuki engel var ama o engelin yine hukuki yolla kaldırılması için çareler gösteren de kendisi.
      "Meclis isterse yapar" diyor.
       Ne yapar?

Yazının Devamı

Hükümetin çimentosu

11 Kasım 1999


       Bu hükümet kolay kolay yıkılmaz.
       Bahçeli'nin sözlerinden bu anlaşılıyor.
       Başbakan'ın Moskova gezisi sırasında Türk Büyükelçiliği'ndeki yemeğe MHP'li iki bakan çağrılmadı. Doğrusunu isterseniz, ilk bakışta bu yenir yutulur bir durum gibi görünmüyor.
       Ama, MHP lideri Devlet Bahçeli olayı izah ediyor:
      "MHP'li iki bakan Moskova'da tüm resmi toplantılara katılmışlardır. Ama elçilikteki özel yemektir."
       Bu yorum, bu hükümetin ömrünün, FP lideri Kutan'ın tahminlerinden uzun olacağını gösteriyor.

Yazının Devamı

Türkiye'nin önemli günleri

10 Kasım 1999


       Demirel'in benzetmesi yanlış değil.
       Türkiye üç yanardağ arasında sıkışmış durumda.
       Balkanlar, Ortadoğu, Kafkasya.
       Üçünden de devamlı lav fışkırıyor...
       Söndürmek için büyük gayret de tabii ki Türkiye'ye düşüyor.
       Balkanlar'da, Bosna - Hersek'te, Kosova'da Türkiye barış için didindi durdu. Yalnız Cumhurbaşkanı Demirel kaç kez gitti geldi.

Yazının Devamı