'Komadaki hasta' kurtulacak mı?

12 Şubat 2004

<#comment>
<#comment>
TÜRKİYE'nin tüme yakın ekseriyeti, AB'ye girmek istiyor. Ama AB'deki ekseriyet, Türkiye'yi arasına almak istemiyor. Bu nedenle, Türkiye hiç yılmadan AB yolunda mücadeleye devam etmeli.
***
TÜRKİYE'yi istemeyenler çeşitli şartlar, engeller ileri sürdüler, sürüyorlar.
Son şart Kıbrıs oldu.
Türkiye AB'ye alınacak olsa belki de Kıbrıs şartı problem sayılmayabilir.

Yazının Devamı

İstanbula başkan bulmak zor

5 Şubat 2004

Şairin gözündeki bu İstanbula bakın, bir de şu "köy İstanbul"a.Oy deposu, ticari bir meta, sömürülmesi mubah, kimliğini, kişiliğini kaybeden, zavallı İstanbul.Ne "İstanbul Türkçesi" kalmış, ne "İstanbul efendisi", ne "İstanbul terbiyesi"...Bakın, AKP belde başkan adaylarını saptıyor, ama nasıl?"Her semtte hangi ilden nüfus yoğunsa o ilden aday adayları arasında seçme yapılacak."Bu seçim, İstanbulu daha modern, daha çağdaş mı yapar, yoksa bu şehri bir Anadolu kasabasının geri kalmışlığına mı iter?Büyük şehir kültürü, "İstanbul kültürü" İstanbulu yaşamakla mümkündür.Başarılı yöneticilik İstanbuldan daha iyileri, daha ilerileri izlemekle, tanımakla mümkündür. Vizyon sahibi, yaratıcı olmakla mümkündür. ***Bugün, "Yabancı yatırımcıları İstanbula çekeceğim. İstanbulu Parisle, Londrayla yarıştıracağım" diyen aday var mı?Bırakın bu taahhütleri, tam tersine bugün İstanbul işyerleri servis araçlarının istilası altında. Belediye, "Sizin neden garajınız, otoparkınız yok?" diyemiyor.Kontrolsüz göç, İstanbulun karakterini değiştirdi; gelen de mutsuz, eskiden beri oturan da, ama önlem alınmıyor.Mafya, şehri parsellemiş, her alan, her iş, onlardan soruluyor. Turistik Eminönü Meydanına işportacı

Yazının Devamı

İstanbul'a başkan bulmak zor

5 Şubat 2004

<#comment>
<#comment>
'BU şehr - i Stanbul ki bimislü bahadır Bir sengine yekpare Acem mülkü fedadır'
Şairin gözündeki bu İstanbul'a bakın, bir de şu "köy İstanbul"a.
Oy deposu, ticari bir meta, sömürülmesi mubah, kimliğini, kişiliğini kaybeden, zavallı İstanbul.
Ne "İstanbul Türkçesi" kalmış, ne "İstanbul efendisi", ne "İstanbul terbiyesi"...
Bakın, AKP belde başkan adaylarını saptıyor, ama nasıl?

Yazının Devamı

Bir yemek parasına bir ömür

29 Ocak 2004

Ücret zammı için Özalla Akbulutun kavgasını biliyoruz."Verdimse ben verdim"i unutmuyoruz."Onlar ne verirse, ben beş fazlasını veririm"i hatırlıyoruz.Taban fiyatların oy için adeta açık artırmaya çıkartıldığını belleğimizde muhafaza ediyoruz.Oy için alınan ürünlerin sonradan cayır cayır yakıldığını normal karşıladığımız günlere şimdi hayret ediyoruz!Yandaşlara, partidaşlara açılan kadrolara, işin adresini bilmeden maaş alanlara, yıllarca nasıl tahammül ettiğimize şimdi şaşırıyoruz.Ama işte bu "han - ı yağma"nın sonunda öyle bir noktaya gelindi ki "harç bitti, yapı paydos."***VE bugün bu savurganlığa "the end" diyen IMFnin programıyla karşı karşıyayız.Yani, çalıştır banknot matbaasını, bastır parayı yok artık.Dönem hesap kitap dönemi.Gelir, giderden fazla olacak.Ama bu hesap kitaba, 70 milyon, adil bir fedakarlık ölçüsünde uymalı.Biliyoruz ki, "biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar."Bu açıdan bakınca bu ülkenin en önemli sorunlarından birinin "gelir dağılımı adaletsizliği" olduğunu görüyoruz.AKP bu sorunu çözümlemek zorunda. Çünkü istikrarın da, huzurun da başlıca şartlarından biri bu.***GAZETEDE bir haber; İstanbulda bir baba okuldan eve dönerken donup ölen oğlu için ağlıyor.

Yazının Devamı

Bir yemek parasına bir ömür

29 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
TÜRKİYE'de hükümetler ülkenin ekonomik değerlerini yıllarca adeta "topatan tüccarın malları bunlar" dercesine har vurup harman savurdular.
Ücret zammı için Özal'la Akbulut'un kavgasını biliyoruz.
"Verdimse ben verdim"i unutmuyoruz.
"Onlar ne verirse, ben beş fazlasını veririm"i hatırlıyoruz.
Taban fiyatların oy için adeta açık artırmaya çıkartıldığını belleğimizde muhafaza ediyoruz.

Yazının Devamı

Yargıda doğrular, yanlışlar

22 Ocak 2004

Yargıya güvensizliğin sonu felakettir.Yargıda da "çürük elma"lar vardır.Güven tazelemenin birinci şartı çürükleri ayıklamaktan geçtiğine göre bu işlem hızla yapılıp, gerekçeleriyle kamuoyuna açıklanmalıdır.Bu çürükleri temizleme operasyonunun, kadrolaşma amacıyla yapılmadığına da, yargıya baskı için kullanılmadığına da herkes emin olmalıdır.* * *PROF. Dr. Hayrettin Ökçesizin İstanbul Barosuna bağlı 666 avukatın görüşlerini aldığı araştırmasından, "yargıda yolsuzluk yapıldığı" sonucu çıkmıştı. Avukatların yüzde 94.9u adli yargıda yolsuzluk yapıldığı, yüzde 63.1i yolsuzluğun adli yargının temel sorunlarından biri olduğu yönünde görüş bildirmişti.Araştırmada, "Adli yargıdaki yolsuzluk olayları yeterince ortaya çıkarılmamaktadır" diyenlerin oranı ise yüzde 96.1i buluyordu.Şu çok anlamlı cümleyi sarf eden, yargının zirvesindeki kişi, Yargıtay Birinci Başkanı olan kişi değil miydi?"...Vicdanı ile cüzdanı arasında sıkışan hakimin kararının tam ve sağlıklı olacağını düşünmek insan aklına ve doğasına ters düşer..."Tabii, yolsuzluk iddialarından tüm yargı mensuplarının alınması da yanlıştır.Türk yargısı, "üçüncü kuvvet" olarak çeşitli imkansızlıklara rağmen insanımızın, toplumumuzun

Yazının Devamı

Yargıda doğrular, yanlışlar

22 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
YARGIYLA ilgili iki gerçek var:
Yargıya güvensizliğin sonu felakettir.
Yargıda da "çürük elma"lar vardır.
Güven tazelemenin birinci şartı çürükleri ayıklamaktan geçtiğine göre bu işlem hızla yapılıp, gerekçeleriyle kamuoyuna açıklanmalıdır.
Bu çürükleri temizleme operasyonunun, kadrolaşma amacıyla yapılmadığına da, yargıya baskı için kullanılmadığına da herkes emin olmalıdır.

Yazının Devamı

Almadan vermek, Ankaraya mahsus

15 Ocak 2004

Bu cümlemiz yeni değil. Hafta içinde bunun son örneği yaşandı. İncirlik Üssü ABDye teslim edildi. Hem de kamuoyundan saklanan bir uzlaşma ile.Madem bu yapılacaktı, öyleyse "1 Mart tezkeresi" neden reddedildi? Meclis çoğunluğu, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Abdullah Gül, Deniz Baykal ve AKPnin o zamanki bazı ileri gelenleri ile akıl hocaları bunun cevabını vermeli. Çünkü sorumlu onlar.Neyin sorumlusu?Kuzey Iraktaki oluşumun sorumlusu, Kerkükün sorumlusu, petrol kaynaklarının el değiştirmekte olmasının sorumlusu, kırmızı çizgilerin sıfırlanmasının sorumlusu, başımıza çuval geçirilmesinin sorumlusu, ABD ile ilişkilerimizin bozulmasının sorumlusu. Daha ne olsun?* * *DIŞARIDAN empoze edilenler bununla da kalmıyor. AB Kıbrısta Annan planını kabul edin diye bastırıyor. Peki karşılığı ne olacak? AB için Türkiyeye yıl sonunda müzakere tarihi verilecek mi?AB Komisyonu Başkanı, yani birliğin Başbakanı Prodinin Türkiyeye gelmeden önce, Brükselde M. Ali Birandla konuşmasını CNN Türkte izledim. Çıkarttığım sonuç şu: "Kıbrıs sorununun çözümü Türkiye için ABde kolaylık sağlayabilir. Ama Kıbrıs konusu çözümlense de, çözümlenmese de Türkiyeye müzakere tarihi konusunda garanti verilemez... Zaten

Yazının Devamı