Diş hekiminiz periyodik olarak güncellenmiş diş röntgenlerini çekmenizi önerir ancak bunların ne olduğunu dişleriniz ve ağzınızla ilgili sorunları teşhis etmek için nasıl kullanıldığını gerçekten biliyor musunuz? Diş röntgenleri, iyi ağız sağlığının geliştirilmesine ve sürdürülmesine yardımcı olan zorunlu bir teşhis aracıdır. Rutin (diş hekiminizin önerdiği şekilde) röntgenler dişlerinizi ve kemiklerinizi sağlıklı tutmanıza, ağız sağlığınızı korumanıza yardımcı olabilir.
X-ışınlarının tespit edebileceği durumlar
– Diş araları, mevcut dolguların altındaki boşluklar gibi gözle muayene ile erişilemeyen alanlardaki daha küçük boşluklar
– Her bir dişi çevreleyen kemiğin seviyesinin tespiti, herhangi bir kemik desteği kaybı olup olmadığını değerlendirilmesi
– Diş köklerinde herhangi bir enfeksiyon veya apse tespiti
– Kemik veya çene yapısında herhangi bir kist veya anormallik olup olmadığının kontrolü
–İmplantların, diş kronlarının/köprülerinin planlanması
– Çocuklarda süt dişlerinin altındaki yetişkin dişl
Günümüzde bir çok kişi tarafından tercih edilen Vegan beslenme, sağlıklı bir yaşam tarzı ve kilo vermede size yardımcı olsa da kemik ve diş sağlığınızı nasıl etkilediğini hiç merak ettiniz mi?
Vegan beslenmeyi tercih eden kişilerin ağız ve diş sağlığı açısından karşılaştıkları sorunların sebebi ise kemik ve diş sağlığını destekleyen D vitamini ve Kalsiyum gibi önemli vitaminleri tüketmediklerinden kaynaklanır. Vücut sağlığı için alınması gereken önemli vitamin ve minerallerin eksikliğinde yaşanılabilecek sorunları ve özellikle vegan beslenen kişiler için alternatif beslenme yollarının olduğunu da özellikle belirtmek isterim.
1. Kalsiyum eksikliği
Sağlıklı diş ve diş etleri için kalsiyuma ihtiyacımız oldukça fazladır. Kalsiyum eksikliği için ilk sırada tüketilmesi gereken besinler süt ve süt ürünleridir. Bu sebeple vegan beslenen kişiler için süt ve süt ürünleri tüketimi seçenekler arasında olmadığından içerisinde bol miktarda kalsiyum bulunan sebzeler, bakliyatlar, tohumlar ve yemişler ile beslenmelerini
Dişlerinizde zonklayan bir ağrı veya ara sıra keskin bir sızlama hissediyor musunuz? Diş oluklarınızda siyah renge dönüşmüş minik oyuklar dişlerinizin çürümeye başladığının habercisi olabilir. Sıcak-soğuk besinlere karşı hassasiyet ve rahatsız edici sızlamalar sizi diş hekimi muayenesine yönlendirmek için oldukça belirgin işaretlerdir.
Diş ağrısı ile başa çıkmanın ve dişlerinizi geri kazanmanın yolu diş dolgusu yaptırmaktan geçiyor olabilir.
Dolgu uygulaması, dişin çürümüş bölgesinin temizlenerek ve ardından oluşan boşluğun metal (amalgam) veya kompozit adı verilen dolgu maddesi ile doldurulmasıdır. Dolgu tedavisi ile diş yapınız güçlenir ve dişinizin daha fazla zarar görmemesine yardımcı olur. Diş dolguları ile ilgili en çok merak edilen "Hangi dolgu daha dayanıklıdır?" sorusunu sizler için cevaplamak isterim.
• Kompozit Diş Dolguları
Ham maddesi plastik ve seramik bileşikten oluşan kompozit dolgular, dişin doğal rengine uyum sağladığı için dışarıdan fark edilmez ve 10 yıla varan süre ile rahatlıkla kullanılabilir. Beslenme
20 yaş ve sonrası bazı kişileri uzun soluklu üzen, bazı kişilerin ise çıktığını bile fark etmediği, ağız içine katılan 20 yaş dişleri dediğimiz dişler 32 diş sayımızı tamamlamak ile görevlendirilmiştir. Üçüncü azı dişleri olarak bilinen 20 yaş dişleri 17 ile 25 yaşları arasında, alt ve üst çene olmak üzere en arka bölgede toplam 4 adet çıkarlar.
Çıkma yaşı bazen 40’lı yaşları bile geçebilir. Aslında diğer dişlerimiz gibi besin çiğneme ihtiyacımızı çok karşıladıkları pek söylenemez.
Binlerce yıl önce ateşin bulunmasıyla, katı gıdalardan ateşte pişirilip yumuşamış gıdalara geçişle birlikte, çene boyutunun küçülmesi ve bununla birlikte daha yumuşak gıdaların yoğunlukla tüketilme başlamasıyla, diş sıramızın en arkasındaki 20 yaş dişleri yavaş yavaş görevini daha öndeki küçük azı ve büyük azı dişlerine devretmiştir. Günümüzde yapılan araştırmalarda çiğneme yoğunluğunun daha çok ikinci küçük azı ve birinci büyük azı dişlerde yoğunlaştığı
Dişlerinizi fırçalarken veya diş ipi kullanırken diş etlerinizin kanadığını hiç fark ettiniz mi? Diş eti kanamalarının yanlış fırçalama tekniğinden diş eti hastalığına kadar pek çok nedeni olabilir. Diş eti kanaması kendi başına tehlikeli değildir ancak bu belirtiye neden olan altta yatan durumun bilincinde olmak ve önlemini almak gerekir.
1. Diş eti iltihabı
Diş eti kanamalarının ana nedeni diş eti çizgisinde plak birikmesidir. Eğer tedavi edilmezse, bu durum eninde sonunda diş eti iltihabına dönüşür. Diş eti iltihabı rahatsızlığının tedavi edilmesi diş kaybı riskinin ortadan kalkmasını sağlar.
2. Çok sert fırçalamak
Dişlerinizi sert ve hızlı fırçalamak daha iyi temizlendikleri anlamına gelmez. Aksine sizi diş eti çekilmesi ve diş eti kanaması riskine sokar. Fırçalama tekniğinizi daha nazik uygular ve yumuşak kıllı bir diş fırçası tercih ederseniz diş ve diş etleriniz daha sağlıklı görünüme kavuşur.
3. Yanlış takılan takma dişler
Düzgün oturmayan protezler, diş etlerinizi çizip yaralara ve sonrasında da diş eti kanamasına neden olabilir. Protezleri gece
Hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı açısından diş hekiminiz ile gebelik durumunuzu paylaşmanız çok önemli. Hekiminiz gebelik bilgileriniz ile birlikte, uygulayacağı tedavi sürecinde mutlaka ekstra önlemler alacak, sizin ve bebeğinizin sağlığı için dikkat edilmesi gereken durumlarda kadın doğum doktorunuz ile iletişime geçerek tedavi bilgilerinizi paylaşıyor olacaktır.
Gebelikte yükselen ve değişkenlik gösteren hormonlar sebebiyle bazı kadınlarda diş ve diş eti rahatsızlığı gibi sorunlar gözlemlenebilir.
Diş macunu ile günde iki kez diş fırçalamak ve diş hekiminizi ziyaret etmek, gebelik sırasında dişlerinizi ve diş etlerinizi olabildiğince sağlıklı tutmanıza yardımcı olacaktır.
Diş eti rahatsızlığı
Araştırmalara göre gebe kadınlarda şiddetli diş eti hastalığı yüksek oranda düşük ve erken doğuma sebep olmaktadır. Prematüre doğan bebeklerde de beyin hasarı, görme, işitme gibi sorunlarla karşılaşma riski yüksektir.
Her 100 erken doğumdan 18'inin ciddi diş eti enfeksiyonu (periodontal hastalık) ile bağlantılı olabileceği öne sürülmüştür. Diş eti hastalığı
Evet, biz yanlış yazmadık siz de yanlış okumadınız. Bu yazımızda diş değil dilinizi fırçalamak için kullandığınız dil fırçasının faydalarından bahsedeceğim.
Ağız ve diş sağlığımızı korumanın yollarından biri de dilimizi fırçalamak olduğunu biliyor muydunuz?
Ağzımızdaki bakteri ve virüslerden oluşan mikroorganizma topluluğu olan mikrobiyota, gelişen teknoloji ve araştırmalar ile birlikte daha fazla gündem oluşturmaya başladı.
Dil kazıma olarak bilinen bu eski teknik, ilk olarak Hindistan’da yüzlerce yıl önce başlamış olup, ABD'de de popülerlik kazandıktan sonra tüm dünyada günlük ağız temizliği ve bakımı olarak tercih edilmektedir. Bu basit uygulama hem ağız hem de genel sağlık için çeşitli faydalar sağlar.
Dil fırçası nedir?
Dil fırçası (dil kazıyıcı veya dil temizleyici olarak da adlandırılır), dilinizin üzerindeki mikrobiyotaları, yemek artıklarını ve ölü hücreleri çıkarmak için özel olarak tasarlanmış bir ağız hijyen aparatıdır. Farklı tasarımları ve materyal çeşidi olan dil fırçaları genellikle metal, plastik ve silikondan
Herkes şekerin dişleri için zararlı olduğunu bilir, ancak şekerin tam olarak hangi özelliği onu bu kadar zararlı yapar? Öncelikle Şeker Bayramı'nızı kutlamak isterim. Az şekerli bir bayram geçirmeniz dileklerimle birlikte sizlere şeker ve şekerli gıdaları tüketmenin diş sağlığına olan etkisinden bahsedeceğim.
Şekerler ve şekerli gıdalar genellikle diş boşluklarımıza yerleşmeyi severler. Ağzımız şeker seven mikroskopik organizmalar içerir. Bu organizmalar diş minesini eriten ve çürümeye katkıda bulanan asitleri üretirler. Çok fazla şeker tüketmek, hem diş çürümelerine hem de diş eti hastalığı riskinde artışa neden olabilir.
Diş çürüğü, çok fazla şeker tüketilmesinin en büyük sonuçlarından biridir. Her yemek yediğinizde, ağzınızdaki bakteriler şeker molekülleriyle buluşarak plak olarak bilinen yapışkan bir madde oluşturur. Fırçalama ve diş ipi kullanmak dişlerdeki plaktan kurtulmaya yardımcı olsa da, dişlerimizi günde 2 kereden daha az fırçalamak plağın tartara dönüşmesine neden olabilir. Zamanla diş minesi