Temizliğin zamanı mı?

26 Temmuz 2011

Kaçınılmaz sona doğru adım adım gidiyor Türk Futbolu!... Nedir o “kaçınılmaz son”?..
* Ya şike araştırması geriye doğru işleyecek ve içerdekilerin dışarıdakileri aşması kuvvetle muhtemel “futbol adamları” için konforlu bir stat hapishaneye çevrilecek...
* Ya da suçun böylesine yaygınlaşmış olmasından ürken, sonuçlarından dehşete düşen yargı ve Emniyet frene basacak.
Birkaç günah keçisi şahsında “bir daha yapan olursa yakarım” mesajıyla bitecek, rafa kalkacak operasyon. Akamete uğrayacak.
Zaten adına taraftar denilen kitleler de bunu istiyor!
Sadece, “günah keçilerinin” ismi ve kulüp kimliği hakkında tartışma var o kadar.
* * *

Yazının Devamı

‘Cehennem donana kadar’!

23 Temmuz 2011

Şike operasyonu başladığı anda “Nihayet” diye yazmıştık ya... “Nihayetinde” Türkiye burası...
Çöktü/çöküyor asrın futbol davası!
Başkan Aziz Yıldırım’ın “Şike yapmadım” ifadeleri de ortaya çıktı “nihayet”!..
Beşiktaşlılar’ın “sıra dayağı”na kurban olduğu kuşkularımız da güç kazandı “nihayet”.
Ve Fenerbahçe seyircisi patladı “en nihayet”...
* * *
Şike operasyonuna evet...

Yazının Devamı

“Temizfutbolspor” transfere doymuyor!

22 Temmuz 2011

Bakmayı bilince ve niyet iyi ise en büyük felaketlerde/en ağır travmalarda bile “soylu duruşlar mert çıkışlar” görebilir, dibe vurmuş yaşama sevincinizi tazeleyip, eriyen dayanma direncinizi pekiştirebilirsiniz.
Tam zamanıdır. Mutlaka denemelisiniz!
Çünkü futbolun içinde debelendiği bu “şikeli ve çileli” günleri başka türlü atlatamaz ve futbol sevginizin nefrete dönüşmesinin önüne geçemezsiniz.
O nefret ki, her şeyin sonu demektir.
* * *
Mesela, Beşiktaş’ın “kupa iadesi” ilaç gibi gelmişti.
Futbolun marka değeri nerelerde sürünüyor bilinmez, ama Çarşı’nın marka değeri tavan yaptırmış, güne ağzında acı yüreğinde sızılı başlayan nice futbolsever biraz nefes almıştı. Beşiktaşlı olmayanlar da dahil.

Yazının Devamı

Havutçu ve kamu vicdanı

20 Temmuz 2011

Dikkat... Şike soruşturmasına ne “Kulüpler Birliği dayanışması” ne “taraftar kenetlenmesi” ne de tutukluların “sosyal ve siyasi çevresi” engel olabilir bu saatten sonra.
Şayet bir “köstek” ortaya çıkacaksa...
Sadece,
Yalnızca... Kamu Vicdanı!
Kamu vicdanı sızlamaya başladı bile Tayfur Havutçu için.
Eksik olmasın gazeteci arkadaşlarımız; telefon çözümlerini ezbere biliyoruz.
O konuşma ile Havutçu kodese giriyorsa, geçen sezon SporToto tutturanların istikbalinden şüphe ediyoruz!

Yazının Devamı

Fenerbahçe küme düştüğünde...

19 Temmuz 2011

Önce aklınızdaki tüm bilgileri, sezgileri, kanaatleri bir kenara koyun. Haklıyı/haksızı, suçluyu/suçsuzu bırakın.
Ne hiddetlenin Aziz Yıldırım’a ne de onun için ağlayın.
Şekip Mosturoğlu’nu yüzünü bile hatırlamayın.
Cemil Turan’ın sadece “emekli süper topçu” olarak bilindiği günlerdeki gibi bihaber ve masum olun.
Gözaltılar, telefon çözümleri, çantalar, karanlık adamlar, hepsi silinsin hafızanızdan. Silinsin ki, aklınızın önüne geçmesin.
Şimdi sıkı durun:
Tıpkı o müthiş Pazartesi sabahı gibi, bir uyanmışsınız; Fenerbahçe küme düşmüş!

Yazının Devamı

Beşiktaş'ı övme utancı

16 Temmuz 2011

Bariz, net, apaçık görünen elle tutulacak kadar somut olan “davranış güzelliklerini” övmeye gerek yok aslında.
Hatta biraz utanıyorum ben, “bizim” adımıza.
Mesele Beşiktaş vakası...
Her şey ortada:
Beşiktaş da şike operasyonundan nasibini almış...
Çarşı Grubu “Aklanın gelin” demiş.
Başkan, Kupa’yı kucaklayıp Federasyon’a teslim etmiş:

Yazının Devamı

İbrahim Akın kahramandır!

15 Temmuz 2011

İbrahim Akın’a dileyen “pis şikeci” diyebilir!.. Canı isteyen “tu kaka” yapabilir. “Vah vah, kötü maya”, “yazıklar olsun” yaklaşımları normaldir!
Normaldir, ama ne “doğrudur” ne de “faydalı”.
Doğru değildir; içinde pişmanlık da barındıran itiraf idtdiası vardır ortada.
Faydalı değildir; tek getirisi, “çorap söküğünü” düğümleyerek “muhtemel itirafların” önüne geçmek olacaktır.
Futbolumuzu bir parça düşünen, seven, temiz kalmasını isteyen herkes, eğer itiraf iddiası doğruysa, İbrahim Akın kardeşimizi “kahraman” ilan etmelidir.
* * *
Evet kahraman.

Yazının Devamı

Çok şükür ‘futbolsuz’ kalmadık!

13 Temmuz 2011

Beni, bizi, çokbilmişleri bırakın. Sokakta bir turist yakalayın. Sorun bakalım: “Bizim Ligde bir kulüp var, iki yöneticisi ve başkanı şikeden tutuklu... Altyapı sorumlusu bile içerde. Futbol Federasyonu 'Aynen devam' dedi. Uygun mudur sizce”?
Şayet karşınızdaki turist “meczup” olduğunuzdan şüphelenip, çığlık çığlığa polis çağırmaz veya cevap vermeye kalkışırken elindeki pet suyun kapağını yutmazsa, alacağınız cevap tektir:
“Tuhafsınız”!..
Bırakmayın turisti, bastırın:
“Aslında altı takımın şikeye karıştığını iddia ediyor Emniyet. Deliller gani. Sırayla içeri alıyor zanlıları. Ama Federasyon hak edenlerin Avrupa Kupaları maçlarına katılmasında bile sakınca görmedi”!
Avrupalı mösyöde kısa bir şaşkınlık ve etrafa göz gezdirirken vereceği yanıt:
“Aklım karıştı, biz Afrika’ya iki gün sonra uçacaktık”!

Yazının Devamı