Mesele “bugünden ibaret” değil.
Tam 35 yıldır siyaset üzerine yaptığım gözlem ve analizler sonucunda, kimini “sevindirecek” kimini ise “üzecek” bir yorumda bulunabilir ve sözün başında “son noktayı” koyabilirim.
Bırakın yüzde 60’ı, 70’i veya 80’i, 90’ı; Aziz Kocaoğlu “yüzde 100” adaydır yeniden.
Ve hatta:
Kocaoğlu resmen “Adayım” dediği anda, herkes emin olsun; CHP’nin de “İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayıdır” aynı zamanda.
Bunu neden mi, yazdım?
Kafasında soru işareti olan, kenarda köşede “çene suyuna çorba” yapanlar varsa hâlâ; istedim ki, boşuna darlanıp, yorulmasınlar.
Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün “adaylık” konusunda konuşmak istemedi. Haklı. Onun için ben de üstelemedim.
Ama MHP’nin kapısını çalınca, hele karşıma 21. ve 23. Dönem Manisa Milletvekili ve de MHP MYK Üyesi Mustafa Enöz çıkınca; haber kendiliğinden geldi:
Başkan Ergün, MHP’nin Büyükşehir adayı
Önce...
Hayırlı olsun.
Enöz’e son genel seçim sonuçlarını hatırlattım daha sonra:
Ak Parti 405.733, CHP 248.732, MHP 146.357
Balıkesir Belediye Başkanlığı’nı, 50 bin 94 oyla Ak Parti adayı Sabri Uğur kazanmıştı 2004 yılında.
Diğer yanda CHP adayı 36 bin 734, MHP adayı da 10 bin 495 oy almıştı.
Beş yıl sonra, 2009 yılındaki seçimlerin yapıldığı 29 Mart’ın gecesinde sandıklar açıldığında, çıkan sonuca çok kişi şaşırdı.
Çünkü...
2004’te açık ara birinci olan Ak Parti oyunu biraz arttırmıştı artmasına ama 53 bin 510 oy seçimi kazanmasına yetmemişti.
Sevinen CHP de değildi.
Tam tersine orada büyük hüzün yaşanıyordu.
Kentin, hem atanmış, hem de seçilmiş yöneticileri özellikle EXPO konusunda en az İzmir kadar büyük bir heyecan duyuyor ve Pamukkale ile bu girişimin bir parçası olmak istiyor
Denizli Valisi Abdülkadir Demir de, Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan da, Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer de benzer sözlerle “aynı dileği” seslendirdi.
Söylediklerinin özeti ise başlığa çıkardığım tek cümleydi:
“Denizli’nin isteği, İzmir’le bütünleşmek.”
Çok doğal, çok akılcı bir istek bu.
Çünkü ifade edilen talep, aynı zamanda tarihin ve doğanın buyruğu.
Bir il merkezi düşünün ki, üç ilçesi kendinden büyük. Hele biri, “iki misli” neredeyse.
İşte o il...
Muğla.
Bir il merkezi düşünün ki, son yerel seçimdeki seçmen sayısı 43 bin 420. Oysa gelecek seçimde, Muğla “büyükşehir” olunca, 603 bin 985 kişi oy kullanacak.
İşte o il...
Muğla.
Aradaki farkı hesaba vurduğunuzda, akıllar da tavana vuruyor.
Aynen öyle... Aydın’da CHP bir adım önde. Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun bugüne kadar yaptıkları değil asıl mesele.
Haziran ayında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Aydın’a gelmişti.
Gezisi sırasında, Başkan Çerçioğlu’nu övdü, hakkında güzel şeyler söyledi.
Fakat en önemlisi...
“Özlem Hanım’da Aydın’da bir çok güzellikleri ortaya çıkarmış. Siz O’na ‘Topuklu Efe’ diyorsunuz ama O bizim baş tacımız. Aydın il merkezindeki hizmetleri inşallah Aydın’ın tüm ilçeleri, tüm beldeleri ve tüm köyleri alacak.
Aydın 2014’te Büyükşehir belediyesi olduğunda Özlem Hanım’ın il merkezine değen kadın eli, tüm il geneline ulaşacak” şeklindeki sözleriydi.
Yani...
Burhan Özfatura 1984 yılında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde, çevresinde üç ilçe belediye başkanı vardı sadece.
Kimdi onlar?
Merkez İlçe (sonra Konak oldu) Belediye Başkanı Süha Baykal.
Karşıyaka Belediye Başkanı Nevzat Çobanoğlu.
Bornova Belediye Başkanı Cengiz Bulut.
Ne Buca vardı.
İzmir’den “üç İzmir çıkarma” senaryolarına yapılan yorumlar muhtelif. Gelen sorular da...
Biri şu meselâ:
“Durduk yerde iktidarın kulağına kar suyu kaçırdığınızın farkında mısınız?”
Endişe etmeyin.
Aynı hesapları onlar da yapmıştır, yapıyordur mutlaka.
Üstelik benim katkıma ihtiyaçları olduğunu hiç sanmam.
Zira iktidar, her gün “kar suyu ile banyo yapıyor” zaten!