Başbuğ’un entegrasyon bakışıyla Kürt sorunu

18 Nisan 2009

Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un, Atatürk’ün Türk milleti tanımına ilişkin analizini dün konu etmiştim. Başbuğ’un, Atatürk’ün tanımındaki “Türkiye halkı” ifadesine vurgu yaparken, “Türk milleti” yerine “Türkiyelilik” kavramını koymadığını yansıtmıştım. Türk milleti tanımını soya, kana, dine dayalı etnik bir tarif değil, bir üst/ortak kimlik olarak gördüğünü, Kürt kimliğini ise bir alt kültürel kimlik olarak kabul ettiğine dikkat çekmiştim. Nitekim, TSK’dan dün yapılan yazılı açıklamayla, Başbuğ’un sözlerinin “Türkiyelilik” kavramına geçiş olarak yorumlanmasının bir saptırma olduğu ifade edildi.

Entegrasyon yaklaşımı
Org. Başbuğ’un konuşmasında yaptığı asimilasyon ve entegrasyon analizleri, yenilik açısından daha önemlidir. Başbuğ’un Atatürk’ün Türk milleti tanımına ve “Türkiye halkı” ifadesine yaptığı vurgu yeni bir millet anlayışı değildi. Ancak asimilasyon-entegrasyon ayrımı yapması, “Kürt

Yazının Devamı

Başbuğ’un millet tanımı açısından Kürt sorunu

17 Nisan 2009

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, Harp Akademileri’nde yaptığı konuşmada, Atatürk’ün “Türk milleti” tanımını anımsatması çeşitli yorumlara yol açtı.
Bazı basın organları Org. Başbuğ’un “Türk milleti” yerine “Türkiye halkı” sözleriyle açılım yaptığını, “Türk” yerine “Türkiyelilik” ifadesini tercih ederek yeni bir tanım getirdiğini belirttiler. PKK-DTP çizgisinin tezleri açısından yeni bir kabul gibi sunanlar oldu.
Oysa Org. Başbuğ’un konuşması dikkatle okunursa, durumun böyle olmadığı, yapılan çıkarmaların erken veya kasıtlı olduğu anlaşılır.

Subjektif millet tanımı
Org. Başbuğ’un dikkate getirdiği, Atatürk’ün Türk milleti tanımı şöyle:
“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.”

Yazının Devamı

Çiçek: Başbuğ’un konuşması objektifti

16 Nisan 2009

Başbakan Yardımcısı ve Terörle Mücadele Kurulu Başkanı Cemil Çiçek’le, Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un konuşması üzerine sohbet ettim.
Çiçek’e, Org. Başbuğ’un konuşmasını genel olarak nasıl bulduğunu sordum:

‘Türkiye gerçeklerini kapsadı’
- Ben konuşmayı canlı olarak izleyemedim. Sonradan internetten metni alıp okudum. Önce şunu söylemek isterim, çok ince, ayrıntılı bir hazırlıktan sonra oluşturulmuş bir konuşma. Zaman ve emek harcanmış. Akademik yönü olan bir konuşmaydı. Bilimsel atıflar dikkat çekici. Ayrıca ben konuşmayı gerçekçi buldum. Türkiye gerçeklerini kapsayan bir konuşmaydı. Objektif bir konuşmaydı.

‘Bilim adamları yorumlamalı’

Yazının Devamı

Org. Başbuğ’dan mütedeyyinlere ve Kürtlere sıcak, cemaate soğuk mesajlar

15 Nisan 2009

Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, Harp Akademileri’ndeki konuşmasında yeni açılımlar yaptı. Org. Başbuğ, dini siyasi ve kişisel amaçları için araç olarak kullanmayan mütedeyyin vatandaşlarla Kürtlere sıcak mesajlar gönderirken, cemaatçiliğe karşı tavır aldı.

Demokratlık kisvesi
Genelkurmay Başkanı, “demokratlık kisvesi” altında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı sistematik bir muhalefet yapıldığına dikkati çekerek, bu tutumun çoğulculuğa uygun olmadığını ve demokrasinin gelişmesine hizmet etmeyeceğine değindi. TSK’nın en güvenilen kurumların başında geldiğine dikkati çekerek, “Bu ordu Türk milletinin ordusudur, halktır, halktandır, halk içindir” tanımlamasını yaptı.

Peygamber ocağı
Genelkurmay Başkanı, Türk ordusunun din karşıtı gibi gösterilmeye çalışıldığını vurgulayarak, mütedeyyin kesime seslendi. Dini siyasi ve kişisel çıkarlar için alet olarak kullanmayan mütedeyyin vatandaşları dini kullananlardan ayırmak gerektiğine dikkati çekti. TSK’yı din karşıtı gösteren

Yazının Devamı

AKP neden oy kaybetti?

14 Nisan 2009

29 Mart yerel seçim sonuçlarını isabetli tahmin eden Adil Gür’ün yönettiği A&G Araştırma Şirketi’nin seçim sonrası yaptığı anket de önemli bulgular içeriyor. A&G’nin Milliyet için yaptığı seçim sonrası anketi, bütün siyasi liderler için üzerinde durulması gereken mesajlar taşıyor.
AKP’nin kaybı
Anket sonuçları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın neredeyse tek başına yürüttüğü seçim kampanyasında işsizlik, ekonomik kriz ve üsluptan dolayı oy kaybettiğini gösteriyor. AKP’nin yerel seçimlerde, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde aldığı yüzde 47 oydan daha fazlasını alacağı, en azından bu oranı koruyacağı beklentisi yüksekti. Özellikle Başbakan Erdoğan’ın Davos çıkışından sonra bu beklenti daha da yükselmişti. Adil Gür’ün yönettiği A&G dışında yapılan diğer anketlerde AKP’yi yüzde 50’nin üzerinde gösteren sonuçlar da vardı. Ancak, Adil Gür’ün doğru tahmin ettiği gibi, AKP yüzde 40’ın altına

Yazının Devamı

Kuşkuları kim dağıtacak?

12 Nisan 2009

Türkiye’nin Ermenistan sınırını açacağına ilişkin haberlerle birlikte oluşan kuşku, henüz  dağılmadı. Türkiye’de de Azerbaycan’da da kamuoyu, sorulara yanıt arıyor.
Ermenistan’la ilişkilerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün öncülük yaptığı biliniyor. Gül’ün, Erivan’a maça gitmesiyle başlayan hava değişikliği, Obama’nın ziyaretiyle birlikte, Türkiye’nin sınırı açmasına kadar geldi. Her ne kadar kısa süre içinde sınırın açılmayacağı yönünde açıklamalar yapıldıysa da, özellikle Azerbaycan cephesi ikna olmadı. Her geçen gün daha fazla tepki geliyor.

Üç kırmızı çizgi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Karabağ sorununun çözülmesinin çok önemli katkıları olacağını açıklamakla yetindi. Ancak, bu sorunu dikkate almadan Türkiye’nin Ermenistan sınırını açabileceği kuşkusu giderilemedi.
Türkiye’nin sınırı açmak için öne sürdüğü üç “kırmızı çizgi” vardı:
1-

Yazının Devamı

Demirel: Ermenistan sorununa siyah-beyaz bakılmamalı

11 Nisan 2009

Türkiye’nin Ermenistan sınırını açıp açmayacağı veya hangi koşullarda açacağına ilişkin tartışmalar sürüyor. Bu olasılığa karşı Azerbaycan kamuoyunun verdiği tepki giderek artıyor.
Bu arada Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan’ın, Türkiye ile müzakerelerin zorlu ama verimli geçtiğini belirterek sınırın 7 Ekim’de açılmasını beklediklerini söylemesi, soru işaretlerini de birlikte getirdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise yabancı basına verdiği demeçte, Karabağ sorununa işaret etti ve bu sorunun çözülmesinin önemi üzerinde durdu.
Ankara, Bakü’ye, “Türkiye, Azerbaycan aleyhine bir şey yapmaz” diyerek, yükselen tansiyonu düşürmeye çalışıyor.
Türkiye, Ermenistan’ı tanıdığında başbakan, Süleyman Demirel’di. Türkiye, Ermenistan sınırını kapatırken Demirel, cumhurbaşkanıydı. Demirel’le dün bu konuyu konuştum. 

‘Siyah-beyaz olmaz’

Yazının Devamı

DSP’deki karışıklık

10 Nisan 2009

DSP lideri Zeki Sezer, 29 Mart seçimlerinden sonra görevinden ayrılma kararı verdi. Sezer, kararını seçimde başarılı olamamasına bağlıyor. İstifa konusunda da kararlı.
Sezer’e dünkü görüşmemizde, yeniden aday olması konusunda talepler olduğunu ve ısrar edilmesi durumunda kararının değişip değişmeyeceğini sordum:
- Hayır. Bu bir ilke kararı. Ben her zaman başarılı olamayanların görevden ayrılıp, partinin önünü açmaları gerektiğini savundum. Kararımı değiştirirsem kendimi tekzip etmiş olurum. Ben istifa kararımı 29 Mart akşamı seçim sonuçları belli olunca aldım ve arkadaşlarıma da söyledim. Yeniden aday olmam.
DSP liderine, bu kararında son dönemde Rahşan Ecevit’le ayrı düşmelerinin etkisinin olup olmadığı sorusunu da yönelttim. Şu yanıtı verdi:
- Hayır, olmadı. İlgisi yok. Eğer seçimden başarılı çıksaydım, devam ederdim. Kaldı ki, Sayın Rahşan Ecevit, olumsuz görüşlerini çok önce açıklamıştı. O zaman, öyle bir karar almadım. İstifa kararımla Rahşan Hanım’ın bir ilgisi yok. 

Partideki bölünme

Yazının Devamı