Org. Büyükanıt'ın özeleştirisi

14 Nisan 2007

Yön Ancak Org. Büyükanıt, özellikle Irak ve Kuzey Irak'la ilgili olarak da önemli saptamalar yaptı. Genelkurmay Başkanı'nın Kuzey Irak'la ilgili görüşlerini açıklamadan önce basın mensuplarına, "Söyleyeceklerimi bir özeleştiri olarak kabul edebilirsiniz" demesi, altı çizilmesi gereken bir girişti.Org. Büyükanıt, Irak ve Kuzey Irak konusunda Türkiye'nin 1991'den bu yana 16 yıldır izlediği politikanın yanlış olduğu anlamına gelecek bir değerlendirme yaptı. "Özeleştiri" diyerek sorumluluğu üstlenmiş olsa da bu sorumlulukta önemli payın siyasilere ait olduğu kuşkusuzdur. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın basın toplantısına doğal olarak cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili sözleri damgasını vurdu. Kamuoyunun ve dolayısıyla basının odaklandığı konu, Org. Büyükanıt'ın cumhurbaşkanlığı konusunda ne söyleyeceğiydi. Genelkurmay Başkanı, demokrasi ve hukuk kuralları içinde TSK'nın bu konudaki görüşünü net biçimde aktardı. Yazılı ve görsel basında ön plana çıkan da bu konuyla ilgili sözleri oldu. Genelkurmay Başkanı, özeleştiriye, Irak'la ilgili üç dönüm noktası sayarak başladı:1- Birinci Körfez Savaşı (1991),2- 36. paralelin kuzeyinin Saddam Hüseyin yönetimine yasaklanması,3-

Yazının Devamı

Org. Büyükanıt'ın hukuk içinde çizdiği cumhurbaşkanı resmi

13 Nisan 2007

Yön Bu merak basın toplantısı saatine kadar da sürdü.Gazeteciler toplantının yapılacağı salona alınmayı beklerken birbirlerine aynı soruları soruyorlardı: Cumhurbaşkanlığı konusunda konuşur mu? Konuya kendiliğinden girir mi? Yoksa, soru üzerine mi konuşur?Konuşursa ne der? Biz askeriz, bizi ilgilendirmez mi der, yoksa, isim vermeden bir tarif mi yapar? Salona girdiğimizde herkes birbirine tahminini sormayı sürdürüyordu.Kulislere gelen taze duyumlar gazeteciden gazeteciye aktarılıyordu:- Komutan, konuşmasını yapacak ancak soru sorulmasına izin verilmeyecekmiş, sen de duydun mu?- Soru almayacağı doğru mu? Sana da geldi mi? Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın basın toplantısı yapacağı duyurulduğunda "ne söyleyeceği" değil, "cumhurbaşkanlığı konusunda ne söyleyeceği" merak konusuydu. Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt da gazetecilerin bu merakını çok iyi bildiği konuya giriş yaparken anlaşıldı.Konuşmasının başında değineceği konuları sıraladı ama cumhurbaşkanlığından söz etmedi. Sonuna yaklaştığında ise "Benim konuşmam bitince soracağınız ilk soruyu biliyorum" diyerek sormadan söyleyeceğini belirtti.Bugüne kadar cumhurbaşkanlığı konusunda hiç konuşmadığını, kendisine

Yazının Devamı

Kuzey Irak politikasında yeni bir aşama mı?

12 Nisan 2007

Yön MGK bildirisinde, Irak'taki gelişmeler ve bu konuda izlenecek politikalar üzerinde durulduğu belirtildikten sonra, Bağdat'a verilen notanın takibiyle ilgili olarak alınacak önlemler konusunda üç alana vurgu yapılıyor:1- Siyasi,2- Ekonomik,3- Diğer yaklaşımlar.MGK'nın verdiği mesaj, Bağdat'a PKK ağırlıklı olarak verilen notanın gereği yerine getirilmezse, bu üç alanda önlem alınacağı biçiminde özetlenebilir. Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) önceki gün yaptığı toplantı sonrasında yayımlanan bildiri, Türkiye, Kuzey Irak konusundaki duruşunda yeni bir aşamaya mı geldi, sorusunu gündeme getirdi. Türkiye'nin, özellikle ekonomik açıdan Kuzey Irak'a bir "nefes borusu" gibi katkıda bulunduğu söylenebilir. Kuzey Irak ekonomisine, gerek günlük ihtiyaçlarının karşılanması gerek altyapı inşası alanlarında Türkiye'nin büyük katkı sağladığı biliniyor. Kuzey Irak'ta faaliyet gösteren Türk şirketlerinin çokluğu, Habur Sınır Kapısı'ndan bu bölgeye giren ve günlük yaşamın devamını sağlayan ihtiyaç malzemeleri ve akaryakıt, keza iç pazardan daha ucuza verilen elektrik, ekonomik çarkın dönmesinde çok önemli bir işlev görüyor.Buna karşılık, başta Mesud Barzani olmak üzere bölge yöneticilerinin

Yazının Devamı

Gül'den Barzani'ye: Bu işin şakası olmaz

11 Nisan 2007

Yön Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) dünkü toplantısı sonrasında yayımlanan bildiride de bu tepki doruk noktasına ulaştı. Bildiri, Barzani'ye çok ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. KDP lideri Mesud Barzani'nin, Türkiye'yi tehdit eden sözlerine tepki sürüyor. MGK toplantısından sonra görüştüğüm Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Mesud Barzani'nin, ileriyi göremeyen bir "yerel politikacı" üslubuyla konuştuğunu vurguladıktan sonra şu değerlendirmeyi yaptı:"Yerel politikacı gibi konuşuyor. Ne dediğini bilmiyor. Bazı konular vardır, şaka götürmez. Bu işin şakası olmaz. MGK bildirisinde bu görüldü. Önünü görmeden konuşuyor. Sonuçlarını hesaplayamıyor. İç politikayı amaçlayarak konuşuyor, ama bu sözlerinin Kürtlere, Kuzey Irak'a, Irak'a bir faydası olmayacağını düşünmüyor." 'Şaka götürmez' Bakan Gül, Kuzey Irak'ta gözlenen istikrarda Türkiye'nin çok büyük katkısı olduğunu da anımsatarak, Barzani'ye şu mesajı verdi:"Bugün Kuzey Irak'ta yükselen binalar, evler varsa bunlar Türkiye sayesindedir. Hepsini Türkler yapıyor. Türkiye'yi karşısına alırsa ne olur? Bunların rüyasını bile göremezler." 'Rüyasını bile göremezler' Gül, Türkiye'nin gücünü hesaplamadan yapılan bu tür

Yazının Devamı

Barzani'nin göndermeleri

10 Nisan 2007

Yön Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, "Ben asker olarak görüşmem, PKK'yı destekliyorlar, ama siyasiler görüşebilir" diye özetlenecek çıkışından sonra MGK böyle bir tavsiye kararı almıştı.Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül'ün de savunduğu gibi, Ankara, "diyalog"dan yana bir tutum takınmıştı.Ankara'nın bu yaklaşımına karşılık, Kuzey Irak'taki Kürt Bölgesi Başkanı sıfatını taşıyan Mesud Barzani, diyaloğa zemin hazırlamak şöyle dursun, Türkiye'yi tehdit etti. Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) son toplantısında Kuzey Irak'taki Kürt liderlerle diyalog kararı çıkmıştı. Barzani'nin El Arabiya televizyonuna yaptığı açıklamada, gönderme yaptığı ilk adres Ankara'ydı.Barzani, Türkiye'ye şu tehditkâr mesajı verdi:1- Siz Türkmenler nedeniyle Kerkük'e müdahale ederseniz, biz de Türkiye'deki 30 milyon Kürt için harekete geçeriz,2- Diyarbakır ve Türkiye'deki diğer kentlerle ilgili işlere müdahale ederiz.Barzani'nin bu söylemi, bir süre önce, "Kerkük'e yapılacak müdahaleyi Diyarbakır'a yapılmış sayarız" diyen DTP söylemiyle örtüşüyor. Türkiye'ye gönderme Barzani'nin açıklamalarında ikinci adres ise, hem Kuzey Irak'taki hem de Türkiye'deki Kürtlere yönelik.Barzani'nin mesajı

Yazının Devamı

Çankaya savaşında hukuk silahı

9 Nisan 2007

Yön Öbür iddiaya göre, hayır, Meclis 184 milletvekiliyle toplanarak ilk turda 367 oyla, bu sağlanamazsa sonraki turlarda daha az sayıyla cumhurbaşkanı seçebilir.Türkiye Barolar Birliği'nin ocak ayında yaptığı sempozyumda bu konu enine boyuna tartışılmış.Prof. Ersin Kalaycıoğlu, 12 Eylül rejiminin "Demokrasiyi bu siyasiler nasıl olsa rayından çıkaracaklardır, bunların başına birini dikelim" düşüncesiyle Cumhurbaşkanlığı makamını düzenlediğini belirtiyor ve eleştiriyor. Doğru, bütün mesele de bu; "başlarına birini dikelim!"27 Mayıs darbesinden beri bitmeyen savaş, 27 Mayıs hukukçularından beri devam edegelen bir anlayış. İDDİA şu: Cumhurbaşkanı seçimi için Meclis'in 367 üyeyle toplanması şarttır. Buna rağmen seçim yapılırsa Anayasa Mahkemesi bunu "iç tüzük ihdası" sayarak iptal eder... Anayasa'nın 102. maddesi şöyle:"Cumhurbaşkanı, TBMM üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ve gizli (367) oyla seçilir."Sonraki turlarda daha az oyla seçim yapılabiliyor.İlk turda seçmek için gereken 367 oy, Meclis'in toplanması için de şart mı? Bazı hukukçular "şart" diyor.Anayasa'nın 96. maddesine göre, başka bir hüküm yoksa, Meclis'in toplanması için "toplantı yeter sayısı" 184'tür. 184 üyeyle

Yazının Devamı

İran'ın düşmanına, ABD'nin dostuna yaptığı

8 Nisan 2007

Yön İran, geçen günlerde karasularını ihlal ettiği iddiasıyla 15 İngiliz askerini gözaltına aldı. Tahran, olayı, "kontrollü kriz"e dönüştürdü ve gerginlik zirveye ulaştığında kendi yöntemiyle çözdü.İran'ın, İngiliz askerlerini bir psikolojik savaş aracı olarak kullandığı tartışma götürmeyecek kadar açıktı. 15 İngiliz askerinin dünya televizyonlarına sık sık yansıyan görüntüleri, İran'ın propaganda yöntemiyle İngiliz kadın askerine başörtüsü taktırılması, erkeklere kravatsız takım elbise giydirilmesi İran'ın rejim propagandasıydı. Ayrıca İran, İngiliz askerlerinin bakımlı görüntülerini de yansıtarak işkence ve kötü muamele edilmediğini yansıtmaya çalıştı. Askerlere sunulan yemekler, bulundukları ortam, sağlık durumları da Tahran'ın yaptığı "insani boyut" reklamıydı.Sonuçta İran, Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'ın bütün dünyaya dinlettiği İslam ve rejim propagandası ağırlıklı konuşmasıyla İngiliz askerlerini serbest bıraktı. Ahmedinecad, "esir" askerlerle tek tek tokalaştı, şakalaştı. İran'ın, "düşman" askerlerine özellikle insani boyut açısından reklam amaçlı da olsa yaklaşımı böyleydi. İngiltere, İran'ın pek dostu sayılmaz. ABD'nin Irak'taki "işgal arkadaşı" stratejik ortağı, dünyada

Yazının Devamı

AKP'nin Erdoğan'a vereceği nabız

7 Nisan 2007

Yön Erdoğan, milletvekillerine, cumhurbaşkanlığı adaylığını nasıl karşılayacaklarını soruyor.İkinci bir soru da Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Bülent Arınç dışında kimin adaylığını tercih edeceklerine ilişkin. Bu çerçevede Abdüllatif Şener, Mehmet Ali Şahin, Vecdi Gönül, Beşir Atalay gibi önde gelen isimler soruluyor. Başbakan Erdoğan, AKP milletvekilleriyle görüşmeye başladı. Önümüzdeki hafta bu görüşmeler devam edecek. AKP milletvekillerinin Erdoğan'ın adaylığına olumlu yanıt vereceklerini tahmin etmek zor değil. Başbakan'ın cumhurbaşkanı olmak isteğini düşünen milletvekillerinin "Hayır, olmaz" diyecek halleri yok. Milletvekillerinin hem istedikleri için hem de lidere olan bağlılıkları nedeniyle verecekleri yanıt "evet" olacaktır. Hatta teşvik de edeceklerdir. Bizim partilerde liderin istediğinin aksine konuşmak ve davranmak zaten zordur. Bu, AKP için de geçerli. Partilerin yapısı, milletvekili adaylarının belirlenmesinde liderin hemen hemen tek seçici konumda olmasının da bir sonucudur bu... Hayır diyecek halleri yok Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün milletvekilleri ve AKP üzerinde büyük ağırlığı olduğu biliniyor. AKP'lilerin Erdoğan'dan sonraki isim olarak Gül'ü

Yazının Devamı