CHP'nin 'Hesap ver' kampanyası

21 Haziran 2005

CHP Kadın Kolları'nın bu süreçte yürüttüğü etkinlikler konuyu kamuoyunun gündeminde tuttu. Ancak, iktidar partisi AKP'de bir yankı bulmadı.Yine bu süreçte yapılan karşılaştırmalı araştırmalar, yasama dokunulmazlığının çeşitli ülkelerdeki uygulamasını da ortaya koydu. Bu karşılaştırmalar, birçok gelişmiş demokratik ülkelerde, Türkiye'de olduğu gibi sınırsız bir yasama dokunulmazlığı bulunmadığını da gösterdi. CHP Kadın Kolları'nın 30 Mayıs'ta milletvekilliği dokunulmazlığının sınırlandırılması amacıyla başlattığı "Hesap ver" kampanyası son buldu. Bu yönde atılan imzaları da içeren dilekçe de TBMM'ye verildi. CHP Kadın Kolları'nın yaptığı araştırmaya göre bazı demokratik ülkelerdeki yasama dokunulmazlığı uygulaması özetle şöyle:Fransa'da 1995'teki anayasa değişikliğiyle, parlamento üyeleri hakkında soruşturma açılabiliyor. Parlamento üyesi yargılanabiliyor, ancak, "tutuklama" ve "hürriyetten mahrum edici veya hürriyeti sınırlayıcı" ceza ancak parlamentonun izniyle verilebiliyor.İngiltere'de ise dokunulmazlık parlamento üyesine sadece tutuklanmama ve hapsedilmeme güvencesi sağlıyor.Japonya'da yine İngiltere benzeri, parlamento üyesine tutuklanmama ve gözaltına alınmama güvencesi

Yazının Devamı

Yargıda düşündürücü tabloya dikkat

20 Haziran 2005

2 yılda 16 hâkim-savcı meslekten çıkarıldı Çiçek, Kart'a verdiği yanıtta, iki yıl içinde 16 hâkim ve savcının meslekten çıkarıldığını bildirdi. İki yıl içinde meslekten çıkarılma dahil çeşitli disiplin cezalarına çarptırılan hâkim-savcı sayısı 268'i buluyor. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın soru önergesine Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in verdiği yanıt, yargıda disiplin suçları açısından çarpıcı ve düşündürücü bir tablo bulunduğunu ortaya koydu. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in imzasıyla verilen yanıtta, hâkim ve savcılar için iki yıl içinde verilen disiplin cezalarıyla ilgili olarak, şu bilgiler yer alıyor: Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne, hâkim ve Cumhuriyet savcıları hakkında 2003 ve 2004 yıllarında 6 bin 691 adet şikâyet evrakı geldi. 2002 yılı ve önceki yıllardan devreden bin 294 adet şikâyet evrakı ile birlikte toplam 7 bin 985 adet şikâyet evrakı bulunuyor. Bu süre içinde 6 bin 801 adet soruşturma evrakı incelendi. İdari hâkimler hakkında, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'ne 2003 yılında 11 adet disiplin dosyası intikal etti. Bu dosyalardan 4 kişi uyarma, 2 kişi kademe ilerlemesini durdurma, 1 kişi kınama, 1 kişi meslekten çıkarma cezası aldı İdari

Yazının Devamı

Çiçek: AB büyükelçileriyle toplantıyı Gabar'da yapmak lazım

19 Haziran 2005

Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Gül ve Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın katıldığı toplantıda, AB büyükelçileri, Güneydoğu'daki operasyonlara dikkat çekmiş, askeri seçeneğin nihai çözüm olamayacağını belirtmiş ve hükümeti sivil alternatif yaratmamakla suçlamışlardı.Büyükelçilerin, bu eleştirileri terör olaylarının tırmandığı günlerde yapmaları da dikkat çekmişti.Hükümet, AB büyükelçilerinin eleştirilerine ve Aydınlar Bildirisi'ne nasıl bakıyor? PKK'nın silahlı eylemlere derhal ve önkoşulsuz son vermesi çağrısında bulunan Aydınlar Bildirisi yankı bulurken, Avrupa Birliği'nin (AB) Ankara büyükelçilerinin Başbakan Tayyip Erdoğan'la yaptıkları toplantı da tartışmalara neden oldu. Bu soruyu, dün görüştüğümüz, Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'e yönelttim.Çiçek'in değerlendirmeleri şöyle oldu:"AB büyükelçileri, Ankara'da bu toplantıya katılırken, Güneydoğu'da terör saldırıları vardı, güvenlik güçleriyle çatışıyorlardı. Önce bunu hatırlatmak isterim. Ayrıca, şehitlerimiz oldu. Umarım büyükelçiler, taziyede bulunmuşlardır. Çünkü AB taziyede bulunur. Örneğin İstanbul'da yapılan saldırılardan sonra bulunmuşlardı. Bu gerçeği hatırlattıktan sonra şunu söyleyebilirim:

Yazının Devamı

Aslı ve Deniz Baykal'a İsviçre'den aklama

18 Haziran 2005

Bu hesaba Aslı Baykal adIna 7 milyon dolar yatırıldığı; Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan'ın kardeşi Tacit Özcan'ın bu hesaba para gönderdiği, bu bilgilerin telefon dinlemeleriyle ortaya çıkacağı öne sürülmüştü.CHP kurultayı öncesinde bu haberlere dayalı olarak basında Deniz Baykal aleyhine bir kampanya yürütülmüş ve "İsviçre'deki gizli hesaplar"ın, Baykal'ın ve CHP'nin sonu olacağı yorumları yapılmıştı. CHP'nin son kurultayı öncesinde Deniz Baykal ve kızı Prof. Dr. Aslı Baykal'ın İsviçre bankalarında gizli hesapları olduğu iddia edilmişti. Hatta, bankanın ve gizli hesabın adı da verilmişti: Zürich Credit Suisse Bank'ta ENİGMA isimli hesap... Baykal, kendisi ve kızı hakkındaki bu iddialar üzerine Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açmış ve iddiaların İsviçre'den soruşturulmasını talep etmişti. Baykal'ın avukatı Şahin Mengü'nün bu haberlere yer veren gazeteler aleyhine açtığı dava süresince, Deniz Baykal ve Prof. Dr. Aslı Baykal adına İsviçre bankalarında hesap olup olmadığı, ayrıca, ENİGMA şifresiyle adı geçen bankada bir hesap bulunup bulunmadığı, mahkeme yoluyla, Adalet Bakanlığı aracılığıyla İsviçre'ye soruldu.Yanıt 7 Haziran 2005'te Türkiye'nin Bern

Yazının Devamı

Türkmenler zor durumda

17 Haziran 2005

Washington Post'un, Kerkük'te, Türkmenlerin ve Arapların peşmergeler tarafından alınarak cezaevlerine gönderildiğine ilişkin haberin yayımlanmasından sonra, gözler bölgedeki uygulamalara çevrildi.Peşmergelerin keyfi uygulamaları karşısında ABD'nin bölgedeki yetkililerini ilgisizlikle suçlayan Türkmen sözcüleri, Kürt grupların Kerkük'ün tek hâkimi haline geldiklerini vurguluyorlar. Kuzey Irak'ta Türkmenlerin durumu giderek zorlaşıyor. Kerkük'te yönetimi fiilen elinde bulunduran KDP ve KYB'nin baskıları adam kaçırmaya kadar varmış durumda. Peşmergelerin, Kerkük ve Telafer'de gece ev baskınları yaptıkları, Türkmenleri ve Arapları sorgusuz sualsiz götürdükleri ve kendilerinden haftalarca, aylarca haber alınamadığını vurgulayan Türkmen sözcüleri, şu örnekleri verdiler:"Irak Türkmen Cephesi'nin Telafer Sorumlusu Dr. Yaşar Abdullah bu yöntemle 2 ay önce götürüldü. Bu süre boyunca kendisinden haber alamadık. Hem Irak'ta hem Ankara'da ABD makamlarına başvurduk. Israrlı takiplerimiz sonucu 2 ay sonra Erbil'de serbest bırakıldı.Peşmergeler özellikle Kerkük'ün Musalla Mahallesi'ne sık sık baskın yapıp Türkmenleri götürüyorlar. Yargısız infaz yapıyorlar.Keza Türk vatandaşı olan Murat Ziya bu

Yazının Devamı

'Esad, Atatürk'ü örnek alıyor'

16 Haziran 2005

Suriye Büyükelçisi Milliyet'e konuştu Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın başlattığı reform hareketleri hız kazanırken, Washington, Suriye'ye dönük baskısını giderek artırdı.Son olarak Başbakan Erdoğan'ın, Washington ziyaretinde Suriye önemli gündem maddelerinden biri oldu. Başkan Bush ile Başbakan Erdoğan'ın Suriye konusuna farklı yaklaşımları ilgiyle izlendi.Sadece Türkiye'de değil tüm dünyada ABD-Suriye gerginliğinin gündemin üst sıralarına taşındığı bugünlerde, Milliyet'in Ankara Bürosu'nu ziyaret eden Suriye'nin Ankara Büyükelçisi Dr. Halit Raad, Raad, hem ABD'ye hem Türkiye'ye dönük sıcak mesajlar verdi.Raad, Başkan Bush ile Başbakan Erdoğan'ın Suriye konusundaki tutumlarını şöyle değerlendirdi: ABD'nin Irak'tan sonra Suriye'yi hedef alan tutumu, Başkan Bush yönetiminin Irak'taki direnişten Şam'ı sorumlu tutması, bütün gözleri bu ülkeye çevirdi. "Başbakan Erdoğan Washington görüşmelerinde doğru bir tavır almıştır. Türkiye ile Suriye kısa sürede sorunlarını halletmiş iki örnek komşudur. ABD'nin Suriye'ye baskısı yeni bir şey değil. 15 yıldır devam ediyor, ancak doğru gerekçelere dayanmıyor. Suriye teröre destek olan bir ülke değildir. Türkiye özellikleri olan bir ülkedir.

Yazının Devamı

Erdoğan'dan sert yanıt

15 Haziran 2005

AKP'nin dünkü grup toplantısındaki konuşmasını büyük ölçüde Demirel ve Baykal'a yanıt vermeye ayıran Erdoğan, cumhurbaşkanını bu Meclis'in seçeceğini yineleyerek, erken seçim düşünmedikleri mesajını verdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Çankaya'da türban" konusunda görüşlerini açıklayan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e ve CHP lideri Deniz Baykal'a yanıtı sert oldu. Erdoğan, Baykal'ın, "Yeni cumhurbaşkanını yeni Meclis seçmeli, Mayıs 2007'den önce seçime gidilmeli, yorgun ve yıpranmış Meclis, gelecek 7 yıl için karar vermemeli" şeklindeki önerisini "saçma sapan teklif" olarak niteledi. Erdoğan, Baykal'ın, "yorgun Meclis" sözlerinin de milletvekilliğine ve Meclis'e saygısızlık olduğunu söyledi.Baykal'ın amacının gündeme girmek olduğunu vurgulayan Erdoğan, AKP milletvekillerine, "Cumhurbaşkanını bu Meclis seçecektir, bu görevini gayet asil şekilde yapacak, onlara gereken dersi vakti, saati geldiğinde verecektir. Bu böyle biline..." diye seslendi. 'Saçma sapan teklif' Erdoğan, konuşması boyunca sert üslubunu sürdürdü. Erdoğan, isim vermeden Türkiye'de "rol çalmaya" kalkanlar olduğunu belirtirken de ağır konuştu:"Siyasete kirli kan pompalayan araçlar tedavülden kaldırılmıştır.

Yazının Devamı

Ağar: Hükümet 2007'yi görmez

14 Haziran 2005

Ağar, hem Başbakan Erdoğan'ın hem de CHP lideri Baykal'ın yanlış yolda olduklarını, "türban" üzerinden siyaset yaparak, ülkeyi "zıtlık" politikasına sürüklediklerini söyledi.Ağar, dünkü görüşmemizde, hükümetin Türkiye'yi iki yıl daha taşıyamayacağını, bu nedenle seçimin erken yapılacağını savundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Deniz Baykal arasındaki "seçim tarihi, türban ve cumhurbaşkanı seçimi" konusundaki tartışmaya DYP lideri Mehmet Ağar da katıldı. DYP lideri Mehmet Ağar, Türkiye'de cumhurbaşkanı seçiminden önce hükümet sorunun bulunduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:"Türkiye'nin bir hükümet sorunu var. Cumhurbaşkanı seçimi iki yıl sonra. Türkiye önce hükümet sorununu çözecek, sonra cumhurbaşkanlığı seçimini yapacaktır. Cumhurbaşkanının kim olacağına da o günkü Meclis karar verecektir. Şimdiden bu konuyu tartışmak, Türkiye'de yapay gündem oluşturmaktır. "2007'ye ulaşamazlar" Oysa halkın sorunu bu değildir. Ekonomik sorunlar özellikle kırsal kesimde gündemin ilk sırasındadır. Orta gelirliler dar gelirli, dar gelirliler yoksul olmuş durumda. Keza dış politikada bu hükümet Türkiye'yi dar bir alana hapsetmiş, hareket alanını ve kabiliyetini yok

Yazının Devamı