'Sol nabız' biraz tedirgin atıyor

23 Mart 2004

<#comment>

<#comment>
Siyasetin merkezi Ankara, Türkiye genelinden farklı bir havayla sandığa gitmeye hazırlanıyor. Büyükşehirlerde AKP ile CHP, doğuda ise AKP ile DEHAP arasında yaşanan çekişme, başkentte "solun birbirini kollaması" şeklinde yaşanıyor. Ankara seçmeninin zihninde belediyecilik denince akla gelen ilk iki ismin Gökçek ve Karayalçın olması nedeniyle Erdoğan'ın, Karayalçın'ın adaylığını açıklamasından hemen sonra Gökçek'i aday göstermekte tereddüdünün kalmadığı söyleniyor.
Karayalçın'ın adaylığını açıklarken "Gökçek iyiliğimi unutmasın" demesi buna yorumlanıyor.
CHP kanadında ise, Karayalçın'ın bu sözleri "seçim sonuçlarına" yönelik algılanıp, "oyların bölünmesinin yine Gökçek'e yarayacağını bile bile aday oldu" suçlaması yaygın şekilde dillendiriliyor.
Siyasi geleneklere çok da uymayan şekilde genel başkanlık görevini yürütürken belediye başkanlığına adaylığını açıklayan Karayalçın, kamuoyundan gelen "ikinizden biri çekilsin" baskısı karşısında CHP Ankara büyükşehir adayı Yılmaz Ateş'e "tek soruluk anket yapalım, birinci çıkan yola devam etsin" teklifi götürdü. Ancak Ateş, "önce, doğrudan bana gelmedi, basın aracılığıyla teklif yaptı" diyerek anket

Yazının Devamı

İsviçreye giderken

22 Mart 2004

Dışişleri Bakanı Abdullah Güle, KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş eşlik edecekler. 28 Martta da Başbakan Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Karamanlis, devreye gidecekler.İsviçreye giderken Türk tarafındaki tablo nedir?KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaşın, İsviçreye gitmeyişi, dörtlü görüşmelerden Türk tarafı açısından olumlu bir sonuç beklemediğini gösteriyor. Kıbrıstaki müzakerelerde ilerleme kaydedilemeyişi ve Rum tarafının katı tutumu Denktaşta bu kanıyı oluşturdu.Denktaş, İsviçrede, Türk tarafının olmazsa olmazları plana yansımazsa, KKTCde referandum için "hayır" kampanyası yapacağını açıkladı. Denktaşın planı desteklemesi, olmazsa olmazların İsviçrede kabul ettirilmesine bağlı. Böyle bir sonuç alınırsa Denktaş, "evet" diyecek ve halka da aynı yönde çağrı yapacak.KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat ise, başından beri Annan planının bu haliyle bile kabul edilmesinin reddedilmesinden daha yararlı olduğunu savunuyor. Bu görüşleriyle tutarlı olarak İsviçrede Türk tarafının istekleri plana geçmese dahi referandumda "evet" denilmesini savunacaktır. Talatın bugüne kadarki tutumundan böyle davranacağı tahmin edilebilir.KKTC Dışişleri Bakanı Serdar Denktaşın

Yazının Devamı

İsviçre'ye giderken

22 Mart 2004

<#comment>
<#comment>
Kıbrıs konusunda dörtlü görüşmeler İsviçre'de yarın başlayacak. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, son anda bir değişiklik olmazsa, bu görüşmelere katılmıyor.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e, KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş eşlik edecekler. 28 Mart'ta da Başbakan Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Karamanlis, devreye gidecekler.
İsviçre'ye giderken Türk tarafındaki tablo nedir?
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın, İsviçre'ye gitmeyişi, dörtlü görüşmelerden Türk tarafı açısından olumlu bir sonuç beklemediğini gösteriyor. Kıbrıs'taki müzakerelerde ilerleme kaydedilemeyişi ve Rum tarafının katı tutumu Denktaş'ta bu kanıyı oluşturdu.
Denktaş, İsviçre'de, Türk tarafının olmazsa olmazları plana yansımazsa, KKTC'de referandum için "hayır" kampanyası yapacağını açıkladı. Denktaş'ın planı desteklemesi, olmazsa olmazların İsviçre'de kabul ettirilmesine bağlı.

Yazının Devamı

Akdağın mektubu

21 Mart 2004

"Bazı doktorların iş bırakma eylemi vesilesiyle 11-12/03/2004 tarihlerinde köşe yazılarınızda sağlık konusunu işlemenizden, konuya olan duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ederim.***Bir yılı aşkın bir süredir sorumluluk üstlendiğim dönemde ciddi değişiklikler getirmeye yönelik atılan adımların tarafınızdan takip edilmekte olduğunu biliyorum. 4924 sayılı yasa ile doktorlarımızın en önemli sıkıntı kaynağı olan mecburi hizmet kaldırılmıştır. Mezun oldukları halde diplomalarının verilmemesi gibi anlamsız bir uygulamaya son verilmiştir. Mecburi hizmetle doktor istihdamı hedeflenen bölgelerde sözleşmeli statü ile daha yüksek maaşla gönüllü hizmet yolu açılmış, bu yasaya göre şu anda çok sayıda sağlık çalışanının ülkemizin yoksul bölgelerine gitmesi sağlanmıştır. Yine aynı yasa ile yardımcı sağlık personelinin ek göstergelerinde sınırlı da olsa iyileştirmeler yapılmıştır.***Sağlık personeli kadrosu verilememesi nedeniyle temizlik hizmeti verilen hizmetler üzerinden sağlık personeli temizlikçi kadrolarında bu personelin sağlık hizmeti verdiği yakınması doğrudur. Gerek bu yolla, gerekse vakıf ve dernekler aracılığı ile personel istihdam edilerek sağlık hizmeti verilmesi sorumluluk ve iş

Yazının Devamı

Akdağ'ın mektubu

21 Mart 2004

<#comment>
<#comment>
Sağlık Bakanı Prof.Dr. Recep Akdağ, doktorların iş bırakma eylemi ve taleplerini konu olan yazılarımızla ilgili olarak açıklayacı bir mektup gönderdi. Akdağ'ın görüş ve değerlendirmelerini içeren mektubunu özetleyerek sunuyorum:
"Bazı doktorların iş bırakma eylemi vesilesiyle 11-12/03/2004 tarihlerinde köşe yazılarınızda sağlık konusunu işlemenizden, konuya olan duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ederim.
***
Bir yılı aşkın bir süredir sorumluluk üstlendiğim dönemde ciddi değişiklikler getirmeye yönelik atılan adımların tarafınızdan takip edilmekte olduğunu biliyorum. 4924 sayılı yasa ile doktorlarımızın en önemli sıkıntı kaynağı olan mecburi hizmet kaldırılmıştır. Mezun oldukları halde diplomalarının verilmemesi gibi anlamsız bir uygulamaya son verilmiştir. Mecburi hizmetle doktor istihdamı hedeflenen bölgelerde sözleşmeli statü ile daha yüksek maaşla gönüllü hizmet yolu açılmış, bu yasaya göre şu anda çok sayıda sağlık çalışanının ülkemizin yoksul bölgelerine gitmesi sağlanmıştır. Yine aynı yasa ile yardımcı sağlık personelinin ek göstergelerinde sınırlı da olsa iyileştirmeler yapılmıştır.
***

Yazının Devamı

Bayrağı silin talebi kızdırdı

20 Mart 2004

Kıbrıs Rum Yönetimi, dün bir talepte bulundu. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaşa iletilen talep şuydu: "Anlaşma imzalanmadan bu bayrağı silin." Beşparmak Dağlarının Kıbrısın içine, Lefkoşaya bakan yüzünde dev bir KKTC bayrağı vardır. Nereden baksanız bu dev bayrak görülür. Doruğa yakın bir yükseklikte dağa kazınmıştır. Rum tarafından da görünür. Kıbrıs Türkünün gururudur. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtında en çetin çatışmaların yaşandığı Beşparmak Dağlarında şehitlere saygı, Kıbrıs Türküne güven sunan bir duruşu vardır... KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bu talebin şoku ve üzüntüsü içindeydi. Şöyle dedi: "İşte geldiğimiz nokta bu! Bayrağı silin diyorlar! Ne bayrağımızı, ne halkımızı, ne devletimizi kabul ediyorlar. Bizi yok sayıyorlar. Rumların anlaşmadan anladıkları budur."Bu son talep Denktaşın, iki kesimliliğin korunması ve güçlendirilmesi, iki eşit egemen toplumun kabul edilmesi ve güvence altına alınması, güvenilir bir sınır oluşturulması, Türkiyenin garantisi gibi konularda Türk tarafının taleplerinin kabul edileceğine ilişkin umutsuzluğunu daha da perçinlemiş oldu.Bayrağın silinmesi talebini KKTC Cumhurbaşkanı, böyle değerlendiriyor. Umutsuzluğu perçinlendi Dışişleri Bakanı

Yazının Devamı

'Bayrağı silin' talebi kızdırdı

20 Mart 2004

<#comment>

<#comment>
Beşparmak Dağları'nın Kıbrıs'ın içine, Lefkoşa'ya bakan yüzünde dev bir KKTC bayrağı vardır. Nereden baksanız bu dev bayrak görülür. Doruğa yakın bir yükseklikte dağa kazınmıştır. Rum tarafından da görünür. Kıbrıs Türkü'nün gururudur. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nda en çetin çatışmaların yaşandığı Beşparmak Dağları'nda şehitlere saygı, Kıbrıs Türkü'ne güven sunan bir duruşu vardır...
Kıbrıs Rum Yönetimi, dün bir talepte bulundu. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a iletilen talep şuydu: "Anlaşma imzalanmadan bu bayrağı silin."

Umutsuzluğu perçinlendi

Yazının Devamı

Dörtlü görüşme değil, cenaze!..

19 Mart 2004

KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, İsviçrede yapılacak dörtlü görüşmeleri KKTC ve Kıbrıs Türkü için bir "cenaze töreni" olarak görüyor ve ekliyor: "Bugüne kadar elimizden geleni yaptık. Ancak karşıdan en küçük bir iyi niyet, bir adım görmedik. Bundan sonra göreceğimizi sanmıyorum. Ben bu plan bu şekilde görüşülmez dediğimde, yok görüşülür dediler, sizi oturttular. Ama sonuç ne oldu? Hiçbir ilerleme yok. Yaklaşımları değişecek gibi değil. Şimdi görelim bakalım İsviçrede Türkiye devreye girince bir ilerleme sağlayabilecek mi? Pek umutlu değilim. Ama inşallah sağlanır, inşallah Türk tarafının olmazsa olmazları orada kabul edilir. Benim tercihim elbette bu olur." Denktaş, bu karara varmasındaki en önemli etkenlerden birini de şöyle açıklıyor:"AB ve Avrupa Konseyi temsilcileriyle burada yürüttüğümüz temasların sonuçları dün bize iletildi. Kabul edilebilecek gibi değil. Bize dedikleri şu: Biz 1960ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyetiyle anlaşma yaptık. O zaman kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti ABye giriyor. Kıbrıs Cumhuriyeti de bu görüşmelere göre yasalarını düzenledi. Onlar ABye uyumludur. Siz de bu devlete katılmak istiyorsanız, eklenebilirsiniz. Yani mevcut Güney Kıbrıs Devletini Kıbrıs Cumhuriyeti

Yazının Devamı